3. Uluslararası Hukuk Biliminin Güncel Sorunları
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ali Fuad Başgil Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen "3.Uluslararası Hukuk Biliminin Güncel Sorunları" kongresi OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde başladı.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ali Fuad Başgil Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen "3. Uluslararası Hukuk Biliminin Güncel Sorunları" kongresi OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde başladı.
Kongrenin açılış konuşmasını yapan Ali Fuad Başgil Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Tiftik, "Bilimsel kongrelerin en önemli hedefi bilim dallarındaki meslektaşları bir araya getirmek, yoğun görüş alışverişi ve iletişim imkanı sağlamak, hatta mümkünse branşların meseleleri üzerine bir beyin fırtınası oluşturmaktır. Düzenlemiş olduğumuz bu uluslararası kongrenin amacına ulaşması en samimi temennimizdir. Bu kongre ile fakültemizin eğitim ve öğretime başlamasının 2. yılında 3. bir uluslararası hukuk kongresi gerçekleştirmiş oluyoruz. Ayrıca Fakültemizin Anayasa Hukuku Anabilim Dalı öğretim elemanları, 2011 yılından beri artan bir hızla, 'Yeni Anayasa' konulu her türlü bilimsel platforma, radyo ve televizyon programlarına, yoğun biçimde iştirak etmişlerdir" dedi.
"HUKUK, SAĞLIK KADAR ÖNEMLİ"
Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, "İnsan tek başınayken kendisi için en önemli unsur sağlıktır. Bu nedenle sağlıkçı da önemlidir. Fakat insan birey olmaktan çıkıp grup olarak yaşamaya başlayınca sağlığın yanına hukuku da alır. Hukuk diğer alanlara göre kendini biraz daha korumuştur. Sağlık, spor, siyaset ve din gibi alanlar hakkında her insana konuşabilme hakkını kendinde bulurken, hukuk ortaya atıldığında çoğu insan konuşamaz. Sanki hukuk kendi dili ile de kendini korumaya almıştır. Fakat hayat o kadar hızlı değişiyor ki, hukuk da kendini bu değişime göre yeniden hazırlamak zorunda kalıyor. Bu açıdan gerçekten hukukçuların işi oldukça zor. Sadece kendi yasalarına göre hareket edemiyorlar, bir de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi var. Sizin verdiğiniz karar sadece sizi değil herkesi memnun etmek zorunda" diye konuştu.
"BİZ BİR MİLLET, İKİ DEVLETİZ"
Bakü Devlet Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Emir Aliyev, "Öncelikle Ondokuz Mayıs Üniversitesi'ne bu Kongreye yaptıkları katkılardan dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. Biz bir millet, iki devletiz. Bu kongreler Azeri-Türk yakınlaşmalarını en üst seviyeye çıkarıyor. Aslında bizim düşünce sistemimiz bir olduğu için hukuk yapılarımızda hemen hemen aynı. Biz Bakü Devlet Üniversitesi olarak hukuka ve hukukun üstünlüğüne önem veren bir kuruluşuz. Son yıllarda hukuk ile ilgili çalışmalarımız oldukça hız kazandı. Biz, bizlerden önce gelen medeniyetlerin ve gelişmiş ülkelerin hukukunu inceliyoruz. Bu konularda öğrencilerimize elimizden gelen her türlü imkanı sağlıyoruz. Önemli olan devletlerin hukuk ilminin birbirine yakınlaşmasıdır. Eğer devletlerin hukuk ilimleri birbirine yaklaşırsa uzlaşılamayacak hiç bir konu ortaya çıkmaz" şeklinde konuştu.
"5 SENE ÖNCEKİ İLE BUGÜNKÜ ARASINDA FARK VAR"
Konuşmasında Adalet Akademisi hakkında bilgi veren, Adalet Akademisi Başkan Yardımcısı Dr. Murat Yardımcı, "Türk yargısının ortak paydası durumunda bulunan Türkiye Adalet Akademisi; yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesi doğrultusunda adil ve hızlı yargılama becerisinin kazandırılmasına yönelik meslek içi ve meslek öncesi seminerler ve eğitimler veren bilimsel, idari ve mali özelliklere sahip bir kurumdur. Türkiye Adalet Akademisi, hukuk ve adalet alanında bilgi ihtiyacının karşılanmasına katkıda bulunmak amacıyla tüm yargı mensuplarının yararlanabileceği şekilde çeşitli dergiler çıkartmaktadır. Türkiye son on yıldır hızlı bir şekilde hukuk reformları geçirmektedir. Artık beş sene önceki hukuk adamı ile bugünkü hukuk adamının arasında oldukça mesafe bulunmaktadır" dedi. Yardımcı, 2011-2012 dönemi içersinde 2.500 tane savcı adayına da kurum tarafından eğitim verildiğini belirtti.
"YARGININ İŞ GÜCÜ AŞIRI DERECEDE AĞIRLAŞTI"
Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdür Yardımcısı Zeki Yıldırım, "Bilindiği gibi yargının son yıllarda iş gücü aşırı derecede ağırlaştı ve böylece yargılama süreci yavaş işlemeye başladı. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ihlali nedeniyle Türkiye'nin tazminat ödemek zorunda kaldığı davaların önemli bir kısmının adil yargılanma hakkının ihlali ile ilgili olduğu dikkate alındığında, adalet hizmetlerinin önemi bir kere daha kendini göstermektedir. Bütün bu sorunların çözümü amacıyla bugüne kadar bakanlık olarak çok sayıda reform yapmış bulunmaktayız" diye konuştu.
"KENDİ DEASPORAMIZI OLUŞTURMALIYIZ"
Azerbaycan Cumhuriyeti Ombudsmanı Prof. Dr. Elmira Süleymanova, "Yaşadığımız devrin en büyük meselesi hukuk meselesidir. Bizim hukukumuz tarih öncesinden başlar. Bugün bütün Türk birliğinin derin hukuk tarihi vardır. Azeri ve Türk halkları arasında ise daha çok dostluk ve kardeşlik vardır. Bugün biz Türk hukukçuları olarak sürekli kendimizi geliştirmeli ve yenilemeliyiz. Dünyada hukuk alanında söz sahibi olmak için çok çalışmalıyız. Nasıl ki bazı milletler başka ülkelerde kendi deasporasını oluşturuyorsa, bizler de daha fazla çalışarak kendi deasporamızı oluşturmalıyız. Ayrıca Türk-Azeri hukuk sistemi de birbirine oldukça yakın işlemektedir" şeklinde konuştu.
"PEK ÇOK MEDENİYETİNDEN İLERİYİZ"
Samsun Vali Yardımcısı Hasan Özhan, "Türkiye çok hızlı değişen ve gelişen bir ülke. Bırakın on yılı artık iki yıl sonrasını bile hayal edemiyoruz. Benim gençlik yıllarım Ankara'da geçti. O zamanlar Ankara'da bir veya iki tane adliye sarayı vardı. Fakat o adliye sarayları yetiyordu. Sonra Ankara'ya Avrupa'nın en büyük adliye sarayını yaptılar ve bu adliye sarayı en az yüz yıl Ankara'ya yeter dediler. Aradan çok geçmeden başka bir adliye sarayı daha yaptılar. Anlaşılan artık yargı o kadar yoğunlaştı o kadar yoğunlaştı ki; ne adliye sarayları, ne de hakimler, savcılar yeterli gelmiyor. Hukuk sürekli değişen bir alan, yenilikleri sürekli takip etmek zorunda kalıyorsunuz. Aslında biz hukuk alanında çok yeniyiz ve çok gerilerden başladık bu alana. Fakat bugün geldiğimiz noktaya bakacak olursak dünyanın pek çok medeniyetinden daha ilerideyiz. Bu da Türk yargısının en büyük başarılarından biridir" ifadelerini kullandı.
"SAMSUN'UN DEMOKRASİ DESTEĞİ"
Hukuk Fakültesi'nin isminin Ali Fuad Başgil Hukuk Fakültesi olduğunu öğrendiğinde duyduğu mutluluğu belirten Gençlik ve Spor Bakanlığı Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Yusuf Tekin şunları söyledi: "Önemli insanların adının böyle değerli kurumlara verilmesi çok güzel bir duygu. Türkiye'de Samsun ili 19 Mayıs günü ile anılır, çünkü o gün bağımsızlık meşalesinin yakıldığı gündür. Samsun ili demokrasi adına elinden geleni yapmıştır. Örneğin Samsun, 1930 yerel seçimlerinde Türkiye'de Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın en çok oy aldığı ikinci ildir. Buradan da anlaşıldığı gibi Samsun, Türkiye'nin demokrasi sürecine şu an olduğu gibi öncesinde de her türlü desteği vermiştir."
"GENİŞ VE UZUN VADELİ PROJELER"
Son konuşmacı Anayasa Mahkemesi Başkan Vekili Dr. Alparslan Altan ise şöyle konuştu: "Birincisi ve ikincisi Bakü'de düzenlenen 'Hukuk Biliminin Güncel Sorunları'na ilişkin üçüncü uluslararası kongre bu kez Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde düzenlendi. Öncelikle bu kongrenin burada gerçekleşmesi beni çok mutlu etti. Bu kongrede emeği olan herkese çok teşekkür ederim. Türkiye ve kardeş ülke Azerbaycan'ın aydın bilim adamları tarafından ortaya konulacak olan fikirler ve çözümler benim için çok değerli. Hukukun değişik alanlarında yaşanan ve yaşanabilecek sorunları çözme konusunda hepiniz fikirleri bizlere yol gösteren birer ışık mahiyetindedir. Son yıllarda ülkemizde hukuk alanında geniş ve uzun vadeli projeler yapılmaktadır. Bu projelerin ortaya çıkışında katkısı olan herkese çok teşekkürlerimi sunar, kongrenin güzel bir şekilde geçmesini temenni ederim."
Samsun Vali Yardımcısı Hasan Özhan, Rektör Prof. Dr. Hüseyin Akan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hakan Leblebcioğlu ve Prof. Dr. Hasan Gümüş, yurt içinden ve yurt dışından çok sayıdaki hukuk fakültesinin dekanları ve öğretim üyeleriyle öğrencilerin katıldığı Kongre 3 gün boyunca devam edecek. - SAMSUN
