32 Yıl Önce İdam Edilen Veysel Güney'e Anıt Mezar Yapıldı
Gaziantep'te 12 Eylül darbesi ardından idam edilen, ancak mezarı bugüne kadar bulunamayan 'Devrimci Yol'un İskenderun sorumlusu olduğu öne sürülen Veysel Güney için Malatya'nın Hekimhan İlçesi'ne bağlı Davulku Köyü'nde anıt mezar yaptırıldı.
Gaziantep'te 12 Eylül darbesi ardından idam edilen, ancak mezarı bugüne kadar bulunamayan 'Devrimci Yol'un İskenderun sorumlusu olduğu öne sürülen Veysel Güney için Malatya'nın Hekimhan İlçesi'ne bağlı Davulku Köyü'nde anıt mezar yaptırıldı.
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ile Veysel Güney'in arkadaşları tarafından yaptırılan anıt mezarın açılışına yüzlerce kişi katıldı. Katılanlar Güney'in mezarının bulunmasını istedi. 12 Eylül 1980 darbesi ardından 11 Haziran 1981 günü Gaziantep'te idam edilen ancak, cenazesi ailesine verilmeyen Veysel Güney için köyünde yaptırılan anıt mezar, yüzlerce kişinin katıldığı bir etkinlikle açıldı.
Hekimhan'a bağlı Davulku Köyü'ndeki anıt mezar, Güney'in idam edilmeden önceki son mektubunda vasiyet ettiği şekilde yaptırıldı. Anıt mezar açılışına CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Devrimci 78'liler Federasyonu üyeleri, Veysel Güney'in babası Ali Güney, Veysel Güney'in ağabeyi Ayhan Güney ve çeşitli siyasi partiler ile sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı.
Üzerinde, fotoğrafıyla birlikte vasiyetinde belirttiği gibi, "Mezarımı yol kenarına kazın, üzerine devrim şehidi yazın, başına yıldızlı yumruk kazın, gidiyorum ölümsüzlüğe. Hoşçakalın. Sizin Veysel" yazısının yer aldığı anıt mezarın açılışından önce Davulku Köyü'nde yürüyüş yapıldı. CHP'li Tezcan, Ağbaba ve Veysel Güney'in arkadaşlarının da aralarında bulunduğu topluluk, 'Veysel Güney ölümsüzdür' diye slogan atarak anıt mezara kadar yürüdü.
AĞABEY GÜNEY: CENAZEMİZİ İSTİYORUZ
Yapılan etkinlikte ilk konuşmayı yapan Veysel Güney'in ağabeyi Ayhan Güney, şöyle konuştu:
"Bize Veysel'in mezarını vermediler, ama biz onu kalbimizde yaşatıyoruz. Buradaki kalabalık onu yaşatıyor ve yaşatacağına inanıyorum. Mezarını bulmak için uğraşan 78'liler Federasyonu'na, sayın vekilim Veli Ağbaba'ya ve Cumartesi Anneleri'ne sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum."
Daha sonra söz alan Veysel Güney'in amcasının oğlu Namık Kemal Güney ise "Veysel'in idam ediliş süreci bir hukuk skandalıdır. Bunu ben söylemiyorum. Gözaltındayken Veysel'in ifadesini bizzat alan Cumhuriyet savcısı söylüyor. Kitap yazdı, 'Adaleti Gördün Mü?' diye. Maalesef idam edilişinden sonraki süreç de tam bir hukuk skandalı. Cumhuriyet döneminde idam edilip de ailesine tek teslim edilmeyen kişi Veysel Güney'dir. Biz cenazemizi istiyoruz" ifadelerini kaydetti.
"11 GÜNDE İDAM EDİLDİ"
Devrimci 78'liler Federasyonu adına Ethem Dinçer de yaptığı konuşmada, Veysel Güney'in son mektubunu alabilmek için Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na başvuru yaptıklarını belirterek, şunları söyledi:
"Sadece mektubu vermeyeceklerini düşünerek, dosyanın tamamını istedik. Dosyadan mektup da çıktı. Ama mektubun yanı sıra inanılmaz hukuk skandalları içeren metinler çıktı. Veysel, 11 gün arayla yapılan iki duruşmada alınan kararla idam edildi. Aslında ikinci duruşmayı da yapmayacaklardı. Ancak, tanık polislerin bazıları şehir dışında olduğu için ikinci duruşmada karar alındı. Bugün en basit trafik suçlarında bile 11 günde mahkemeler bitmiyor. 12 Eylül'ün hukuksuzluğunun en önemli kanıtlarından biri bu dosyadır. 12 Eylül referandumu olmadan bile hukukçular, sadece bu dosyayla katil Evren'in ve diğerlerinin yargılanabileceğini söylüyorlardı. Belki de mezarın bize ulaşmamasının en önemli nedenlerinden biri bu engellerdir. Dosyadan önemli bir belge daha çıktı, gömülme izni başlığını taşıyordu. Savcının, cenazeyi teslim alan yüzbaşının ve adli tabibin imzalarını taşıyordu. Savcı Mete Göktürk, daha sonra kitapta ne kadar hukuksuzluklar işlendiğini kendisi yazdı. Yüzbaşı Burhan Erdem'e, 'babası Ali Güney'e teslim edilmek üzere' diye bizzat belirtilerek bir tutanakla verildi. Cenaze Burhan Erdem'e teslim edildi. Burhan Erdem, şu anda emekli bir albay ve her gün Ankara Orduevi'ne girip çıkıyor. Cenazemizin kimde olduğu belli, katillerin kimler olduğu belli. Katillerin bir an önce yargılanmasını, cenazeyi teslim etmeyen Burhan Erdem'in de bir an önce cenazemizi teslim etmesini istiyoruz."
"BU UTANÇ TABLOSUNU KABUL ETMEK MÜMKÜN DEĞİL"
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ise, geçen yıl ziyaret ettiği Davulku Köyü'nde ailesi ve köylülere anıt mezar yapımı konusunda söz verdiğini belirterek, yaptırdığı anıt mezarın açılışına yurdun dört bir yanından katılan katılımcılar teşekkür etti. Ağbaba, şunları söyledi:
"Veysel Güney, Gaziantep E Tipi Cezaevi'nde savcı nezaretinde idam edilmiş, cesedi ailesine teslim edilmek üzere Yüzbaşı Burhan Erdem'e teslim edilmiş, ancak 32 yıldır ailesine teslim edilmemiştir. Darbeciler Veysel'e bir mezar taşını bile çok görmüştür. Veysel Güney'in yargılanması, idamı, infazı ve devamında yaşananlar aslında 12 Eylül'ün özetidir, 12 Eylül'ün kendisidir. Hukuksuzluğun, keyfiliğin, bu ülkeye yaşatılan acıların özetidir Veysel Güney dosyası. Düşünün ki, idam kararını verenler biliniyor, idamı infaz edenler biliniyor, infazın yapıldığı yer biliniyor, infazda görevli Savcı biliniyor, cesedin teslim edildiği yüzbaşı biliniyor ama Veysel'in yeri halen bilinmiyor. Bu utanç tablosunu anlayabilmek, normalleştirmek, bunu sıradan bir olay olarak kabul etmek mümkün değildir."
"32 YILDIR EVLATLARININ CENAZESİNE ULAŞAMADILAR"
Bugüne kadar olaya ilişkin etkili bir soruşturma yürütülmediğini, bütün sorumluların, görevlilerin bilindiği halde hiçbir adım atılmadığını ve bir kişinin dahi bugüne kadar ifadeye çağrılmadığını kaydeden Ağbaba, "Bir aile düşünün ki, 32 yıldır 12 Eylül rejimi tarafından idam edilen evlatlarının peşinde ve halen ulaşamamış. Her gün ileri demokrasi nutuklarının atıldığı, her gün darbelerle hesaplaşıldığı söylenen bu günlerde Veysel'in cesedi halen kayıp. Biz bugün Veysel'in vasiyetinin çok küçük bir kısmını gerçekleştirmenin onurunu yaşıyoruz. Ama çok iyi biliyoruz ki Veysel'in vasiyetini gerçekleştirmek demek, çocuklarımıza özgür, bağımsız, demokratik bir ülke bırakmak, Veysel'in düşleriyle yaşanır bir ülke yaratmak demektir" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ise sözlerine Nazım Hikmet'in vasiyet şiiriyle başlayarak, Veysel Güney'in vasiyetinde belirttiği gibi köyüne gömülemediğini söyledi. - Malatya