33 Kişinin Öldüğü Deaş Saldırısı Davasında Aileler Dinlendi
ŞANLIURFA'nın Suruç ilçesinde, 4 yıl önce Suriye'nin Kobani kentine gitmek için buluşan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyon (SGDF) üyesi 33 kişinin yaşamını yitirdiği DEAŞ'lı canlı bomba saldırısıyla ilgili davanın 8'inci duruşmasında ölenlerin yakınları dinlendi.
ŞANLIURFA'nın Suruç ilçesinde, 4 yıl önce Suriye'nin Kobani kentine gitmek için buluşan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyon (SGDF) üyesi 33 kişinin yaşamını yitirdiği DEAŞ'lı canlı bomba saldırısıyla ilgili davanın 8'inci duruşmasında ölenlerin yakınları dinlendi. 1'i tutuklu 2'si firari sanığın 140'er kez müebbet hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın duruşmasında ölenlerden Hatice Ezgi Sadet'in babası Ali Sadet, "Nasıl ki insana hava, su lazımsa, adalet de o kadar lazım. Bir gün mutlaka adaletin geleceğine inanıyorum" dedi.
Suruç'ta bulunan Amara Kültür Merkezi bahçesinde 20 Temmuz 2015 tarihinde terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı PKK/YPG denetimindeki Kobani kentine yardım götürmek için Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu üyelerinin basın açıklaması yaptığı sırada, DEAŞ üyesi Şeyh Abdurrahman Alagöz üzerindeki patlayıcıyı infilak ettirdi. Canlı bomba saldırısında 33 kişi öldü, 104 kişi de yaralandı. Saldırının ardından başlatılan soruşturma kapsamında halen Ankara Garı'ndaki saldırıyla ilgili olarak tutuklu bulunan Yakup Şahin ile Suriye'de bulunduğu belirtilen Deniz Büyükçelebi ve İlhami Bali hakkında 140'ar kez müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.
FAİLLERDEN 3'Ü ÖLDÜ 2'Sİ FİRAR ETTİ
Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 213 sayfalık iddianamede, bombalı saldırıyı gerçekleştiren kişinin, incelenen deliller, kamera kayıtları ve teşhis yapılması sonucu DEAŞ'lı Abdurrahman Alagöz olduğu bildirildi. İddianamede, saldırının failleri olarak Abdurrahman Alagöz ile 10 Ekim Ankara Gar'ındaki saldırıyı organize eden ancak Gaziantep'teki bir hücre evi baskınında kendilerini patlatarak öldüren Yunus Durmaz ve Halil İbrahim Durgun ile 10 Ekim Ankara Tren Garı davası sanıklarından Yakup Şahin ve firari Deniz Büyükçelebi ile İlhami Mali yer aldı. Bu nedenle davanın tek tutuklu sanığı Yakup Şahin oldu.
ÖLENLERİN AİLELERİ DİNLENDİ
Davanın 8'inci duruşması, Hilvan ilçesinde bulunan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Jandarmanın yoğun önlem aldığı duruşmaya, saldırıdan yaralı kurtulanlar ile hayatını kaybedenlerin aileleri ve HDP Şanlıurfa Milletvekilleri Ömer Öcalan ile Ayşe Sürücü katıldı. Ankara'daki Tren Garı saldırısıyla ilgili tutuklu bulunan ve Suruç davasının tek tutuklu sanığı olan Yakup Şahin, duruşmaya, cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi(SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmada ölenlerin yakınları ile tanıkların ifadeleri alındı.
Saldırıda yaşamını yitiren Hatice Ezgi Sadet'in babası Ali Sadet, "Nasıl ki insana hava, su lazımsa, adalet de o kadar lazım. Bir gün mutlaka adaletin geleceğine inanıyorum. Sizin mahkemenize güvenmiyorum fakat davamızı da takip etmekten vazgeçmeyeceğim" dedi. Ölen Cemil Yıldız'ın eşi Sultan Yıldız da "Yüreklerimizi yaktılar şimdi de izliyorlar ama bizi vazgeçiremeyecekler. Davamızı takip edeceğiz. Gün olur devran döner ve adalet mutlaka yerini bulur, buna inanıyorum" diye konuştu.
AVUKAT, VEKALET ALAN POLİSİN BULUNMASINI İSTEDİ
Ailelerin avukatlarından Sevda Çelik Özbingöl ise "Canlı bombalı saldırı günü Suruç'a fotoğraf çekmek için geldiğini iddia eden Abdullah Ömer Arslan'ın, Suruç'a geldiği motosikletinin satılması için vekalet verdiğini iddia ettiği polis memurunun bulunması zorunludur, mahkemece araştırma yapılmalıdır" diye konuştu. Duruşma, 9 Mayıs 2019 gününe ertelendi.
BASIN AÇIKLAMASINA İZİN VERİLMEDİ
Duruşma sonunda Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde açıklama yapmak isteyen ve aralarında HDP'li Milletvekili Ömer Öcalan'ın da bulunduğu gruba jandarma izin vermedi.
- Şanlıurfa