4. Uluslararası Beyaz Et Kongresi - Prof. Dr. Müftüoğlu
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, proteine sadece büyüme çağındakilerin değil ileri yaştakilerin de ihtiyacı bulunduğunu belirterek, "Çocuk dönemindeki kadar 60 yaş sonrasında da kas erimesini engelleyecek dozda bir beslenme modeli oluşturulması, bunun için de protein alınması gerekiyor.
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, proteine sadece büyüme çağındakilerin değil ileri yaştakilerin de ihtiyacı bulunduğunu belirterek, "Çocuk dönemindeki kadar 60 yaş sonrasında da kas erimesini engelleyecek dozda bir beslenme modeli oluşturulması, bunun için de protein alınması gerekiyor." dedi.
Müftüoğlu, Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (BESD-BİR) tarafından Belek Turizm Bölgesindeki bir otelde düzenlenen 4. Uluslararası Beyaz Et Kongresinde, "sağlıklı yaşam ve beslenmede proteinler" konulu söyleşiye katıldı.
Konuşmasına, "Bugünlerde sağlıklı kalmak isterseniz kendinizi sağlık haberlerinden uzak tutun. Sağlık haberlerini dinlerken ayağınızı denk alın." diyerek başlayan Müftüoğlu, sağlık konusunda inanılmaz bir bilgi kirliliği olduğunu söyledi. Bugün sağlıkla ilgili basın-yayın organları yoluyla aktarılan bilgilerin yüzde 50'sinin "hikaye" olduğunu kaydeden Müftüoğlu, filtre edilmemiş bilgilere mesafeli durulması gerektiğini vurguladı.
Müftüoğlu, "Bu işin bir filtrasyonu yok. Yani 'Bugün gazetede Osman hoca ne yazmış, doğru mu yanlış mı?' diye bir filtre eden sistem yok. Bu nedenle isteyen istediği yere, istediği hücumu yapıyor. Bu arada da birilerinin canı yanıyor, huzuru bozuluyor." diye konuştu.
Beslenme konusuna 1985-1986 yılından beri ilgi duyduğunu anlatan Müftüoğlu, aslında Türkiye'deki tıp fakültelerinde insanların nasıl sağlıklı tutulabileceği konusunda eğitim verilmediğini, hastalıkların nasıl teşhis ve tedavi edilebileceği konusunda eğitim verildiğini söyledi.
İnsan ömrünün giderek uzadığını kaydeden Müftüoğlu, şöyle konuştu:
"Ben şuna inanıyorum 2050'ye geldiğimiz zaman Türkiye'de ortalama yaşam süresi 90 yıl olacak. O zaman bu 90 yaşın yarısı alzaymır, yarısı eklem problemi, yarısı kas problemi olan insanlar olarak mı yaşayacağız. Yoksa son nefesine kadar kendisine yeten, kişisel ihtiyaçlarını kendisi karşılayabilen insanlar olarak mı yaşayacağız. Biz bir şekilde istesek de istemesek de uzun yaşayacağız. Eğer özellikle 60-70 yaşından sonra kendinize ve başkasına yük olarak yaşamak istemiyorsanız kendinize iyi bakmak zorundasınız. Sağlığın değişmez dörtlüsü ise beslenme, aktivite, uyku ve stresle yönetim. Bana göre bugün kaygı bozukluğu Türkiye'nin en büyük sorunlarından biridir. Bu, uzun vadede sağlığımızı ciddi tehdit edecek bir şey. Teflon musunuz sünger mi? Buna karar vermeniz gerekiyor. Yediğiniz, içtiğiniz kadar nasıl düşündüğünüz, beyninizi nasıl beslediğiniz de çok önemli. İkincisi hareket. Bedenimiz 5 bin adım atarsa paslanmıyor, 7 bin 500 adım atarsa yağlanmıyor, ama 'biraz da iyi yaşlanayım' diyorsanız 10 bin adıma ihtiyacınız var."
Beyaz et mi kırmızı et mi?
Beslenme ile genlerin çok yakın ilişkisi olduğunu anlatan Müftüoğlu, beslenmede geleneksel mutfağın ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi. Müftüloğlu, "Nineniz hatta ninenizin ninesi ne yemişse onu yiyin. Beslenme işi önemli ölçüde kültür ve gelenek içeren bir iş. Zeytinyağı iyi pazarlandığı için binlerce yıldır durmuyor. Şimdi insanlar turşu yemeyi bıraktı, yoğurtlar eski yoğurtlar gibi değil. Ciddi bir probiyotik problemi var." diye konuştu.
"Beyaz et mi kırmızı et mi?" sorusunun sürekli sorulduğunu kaydeden Müftüoğlu, önemli olanın proteini çeşitlendirmek olduğunu söyledi. Hangisine ağırlık verileceği konusunun ise doktorlara bırakılması gerektiğini ifade eden Müftüoğlu, kolestrolü olanların beyaz ete, demir eksikliği olanların kırmızı ete ağırlık vermesi gerektiğini bildirdi.
Gelişme çağındaki çocukların proteine daha çok ihtiyacı olduğu yönünde yanlış bir bilgi olduğunu da söyleyen Müftüoğlu, "Yaşlandıkça kaslarımız eriyor. İyi bir egzersizle bunu yavaşlatabiliyoruz. Ama 60 yaş sonrasında kaliteli protein almak da kas erimesini engellemek açısından çok önemli. Çocukluk dönemindeki kadar 60 yaş sonrasında da kas erimesini engelleyecek dozda bir beslenme modeli oluşturulması, bunun için de protein alınması gerekiyor." dedi.