5. Uluslararası Dini Araştırmalar ve Küresel Barış Sempozyumu
Mardin'de, Türkiye İmam Hatipliler Vakfınca (TİMAV) düzenlenen "5. Uluslararası Dini Araştırmalar ve Küresel Barış Sempozyumu" başladı.
Mardin'de, Türkiye İmam Hatipliler Vakfınca (TİMAV) düzenlenen "5. Uluslararası Dini Araştırmalar ve Küresel Barış Sempozyumu" başladı.
Atatürk Kültür Merkezi'nde, Mardin Artuklu Üniversitesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesinin ile İlim ve Hikmet Araştırma Merkezi'nin destekleriyle düzenlenen sempozyumda, Türkiye ve dünyadan çok sayıda bilim adamı ve akademisyen bildiri sunacak.
Sempozyumun açılışında konuşan TİMAV Genel Başkanı Ecevit Öksüz, vakıf olarak bir çok program düzenleyerek vatan ve millet için değer üretme gayreti içinde olduklarını belirtti.
Sadece imam hatiplere hizmet etmek için değil, imam hatiplilerle biraya gelerek insanlığa nasıl hizmet edileceğini gösterecek faaliyet ve projeleri yürütmeye çalıştıklarını ifade eden Öksüz, şöyle konuştu:
"Birey toplum ikileminde farklılıklar ve ortak değerler başlığı şu anda insanlığın en çok ihtiyaç duyduğu başlıklardan bir tanesi. Biz farklılıklarımızı çatışmak yerine dayanışmaya, farklılıklarımızı kavga yerine kol kola verebilmeye ve farklılıklarla zenginleşmeye vesile kılarsak eğer insanlığa değer vermiş oluruz. Yoksa farklılıklardan kavga, çatışma, terörizm ve değişik fobik faaliyetler üretecek olursak insanlık adına hayra, iyiliğe ve güzelliğe vesile olacak bir ömür yaşamış olmayız."
Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar, bu yılki sempozyumun toplumsal sorunlardan küresel sorunlara kadar çok sayıda konuyu ele alan bir gündemle gerçekleştiğini dile getirdi.
Alt başlıklar, temalar incelendiğinde bir yanıyla popüler ama diğer yandan modem sonrası akademik camianın derinlikli çalışmalarına konu olmuş kimlik, öteki, birey-toplum ilişkisi, gelenek, değer, birlikte yaşamak, ekstremizm gibi şahsen beni heyecanlandıran birçok kavramla karşılaştıklarını ifade eden Özcoşar, şunları kaydetti:
" Elbette bu heyecanım bir ölçüde bu kavramlara dair yapılacak değerlendirmelerle ilgili ama bundan çok daha fazla tüm bu değerlendirmelerin yapılacağı epistemik zemin merakımı celbediyor. Şöyle ki; epistemik doğruluğun sadece Batı tedrisatından geçmiş halklar için bir anlamı olduğu, diğerlerinde doğru dürüst bir zaman veya kanıt mefhumu olmadığı şeklindeki hastalıklı varsayımın baskılaması altında uzun yıllar kendimiz olmaya çalışırken oldukça esaslı gerilimler yaşayan bir Doğuyu temsil ediyoruz sonuçta. Tüm bu gerilimler bir epistemik temkinlilik refleksi geliştirmiş durumda. Altını çizerek belirtmek isterim ki; Batı ve Doğu kavramlarını modernliğin kısır çatışmalarına hapsedilmiş bir dikotomi olarak tanımlamıyorum. Bu sempozyumun ruhunun da buna uygun olmadığının çok farkındayım. Ama akademik zihnin melul olduğu bir bilim krizinin de gözardı edilmemesi gerektiğini düşünüyorum"
"Batı çeşitliliğe ulaşmasına rağmen başarıyı gösteremedi"
Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem Zorlu da İslam medeniyetinde Osmanlı'nın yüzlerce insan kitlesinin yüzlerce yıl barış içeresinde bir arada yaşama başarısını gösterdiğinin altını çizdi.
Bu başarıyı bir başka devletin göstermediğini kaydeden Zorlu," Çünkü İslam medeniyetinin meseleye yaklaşımı, diğer etnik mezhebi, meşrebi gurupların içerisindeki enerjiyi sinerjiye dönüştürmektir. Bir arada yaşama kültürünü oluşturmaktır. Batı son zamanlardaki özellikle ekonomik gerekçelerden dolayı göç meselesinde etnik anlamda çeşitliliğe ulaşmasına rağmen bu başarıyı gösteremedi. Elindeki fırsatı kaçırdı." İfadelerini kullandı
Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektör yardımcısı Prof. Dr. Ertan Özensel de günümüz dünyasına hakim olan batı siyasal sisteminin, insanlığın temel değerlerini hiçe sayan bir perspektifle dünyayı algıladığını ve değerlendirdiğini söyledi
Özellikle kendi dışındaki farklılıkları yok sayan tasavvuru bugün tüm insanlığı tehdit eder bir noktaya ulaşmasına yol açtığının altını çizen Özensel, "İslam medeniyetinin uzun süren tasavvuruna baktığımızda kendi dışındakilerini öteki olarak görürken batı düşünce tasavvuru ise kendinin dışındakilerini hep ötekileştirmişlerdir. Bir arada yaşama tasavvuruna sahip olan İslam pratiği bu bakış açısıyla geçmişte İslam toplumlarıyla batı toplumları arasında kültürel bir derinliğin oluşmasını katkı sağlamıştır. " dedi.
Açılış konuşmaların ardından oturumlara geçildi.
2 gün sürecek sempozyumda 27 oturumda 100'e yakın bildiri sunulacak.
Sempozyuma Mardin Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Bektaş, Artuklu belediye başkanı Abdulkadir Tutaşı ve davetliler katıldı.