5 Yılda 5 Kat Arttı
AMATEM tedavi olmak için başvuranların sayısı 5 yılda 5 kat artarak, 10 bin 908'e ulaştı.
Adana'da, Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezi'ne (AMATEM) tedavi olmak için başvuranların sayısı 5 yılda 5 kat artarak, 10 bin 908'e ulaştı.
Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi bünyesinde oluşturulan AMATEM'e uyuşturucu bağımlısı olduğu için başvuranların her yıl arttığı belirlendi. 2007 yılında 2 bin 161, 2008'de 3 bin 260, 2009'da 8 bin 511, 2010'da 8 bin 33, 2011'de 9 bin 357 ve 2012'nin Kasım ayına kadar 10 bin 908 kişi başvurdu. 2007'den bu yana uyuşturucudan kurtulmak için başvuran kişi sayısının 5 kat arttığı görüldü. Adana'da 3 bin 500 gencin uyuşturucu bağımlısı olduğu tahmin edildiği belirtildi.
Uyuşturucu madde bağımlılığı dünya ve Türkiye'de giderek yaygınlaşıyor. Tüm ülkeler anlaşarak polisiye tedbirler alıyor ancak buna rağmen bütün araştırmalar uyuşturucu bağımlılığının özellikle okul çağındaki çocuklar arasında giderek yaygınlaştığını ortaya koyuyor. Uyuşturucunun yaygınlaşmasıyla birlikte çocukların suça karışma oranlarının da arttığı araştırmalarla belirlendi. Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü'nün yaptığı bir çalışmaya göre 2008 yılında uyuşturucu maddeye bağlı suçlar 1999 yılında 4 bin 249 iken 2008 yılına gelindiğinde bu rakam 15 bin 887'ye yükseldi.
Uyuşturucu maddeye bağlı suçlarda 9 yıllık sürede yaklaşık yüzde 400 artış oldu. Yapılan çalışmada uyuşturucu kullananların yüzde 19'u uyuşturucu temin edebilmek için suç işlediklerini, yüzde 23'ü ise uyuşturucu etkisindeyken suç işlediklerini belirtti.
Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Madde İzleme Merkezi'nin verilerine göre, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 2006 yılında Türkiye genelinde 60 ilde 26 bin okullu genç üzerinde yapılan araştırmaya göre, gençlerin yüzde 2,9'u son üç ay içinde uyuşturucu/uyarıcı madde kullanıyor. Nüfusa oranla bu sayı 2 milyon 175 bin kişi olarak görülüyor.
Günümüzde uyuşturucu madde kullanımı bireysel bir sorun olarak değil
toplumsal bir sorun olarak algılanması gerektiğini belirten uzmanlar, "Tedavinin hiç yapılamaması veya yarım kalması, sosyal destek unsurlarının eksikliği, hastane tedavisinden sonraki süreçte kişilerin psikolojik takibindeki yetersizlik nedeniyle tüm dünyada tedavide başarı oranları çok düşüktür" dedi. - ADANA