500 Yıllık Kültür Mirası Sahnelendi
Suat Veral ile Türkiye'nin ilk kadın gölge oyun sanatçısı Merve İlken, Kağıthane Belediyesi'nin Ramazan ayı etkinlikleri kapsamında 'Hacivat Karagöz' gölge oyunuyla sahne aldı.
Kağıthaneliler Ramazan'da Türk gölge oyununun önemli ustalarından Suat Veral ve Türkiye'nin ilk kadın gölge oyun sanatçısı Merve İlken ile buluştu. Geleneksel Türk kültüründe orta oyunu ve meddahla birlikte ayrı bir öneme sahip olan Gölge Oyunu Karagöz, 500 yıllık bir tarihe sahip.
Hasbahçe Etkinlik Alanı'nda sahnelenen ve Suat Veral'in özel projesi olan Dev Gölgeler Oyunu'nda günümüze dair sosyal konular da hiciv sanatı ele alınarak işlendi. Özellikle çocukların yakından takip ettiği gölge oyununda sağlıklı beslenme, paylaşım ve misafirperverlik gibi konular; Karagöz ve Hacivat'ın o esprili anlatımıyla izleyiciye aktarıldı. Oyunun sonundaysa Suat Veral ve Merve İlken perde önüne geçerek, izleyicilerin gölge oyunu hakkında merak ettiği konuları cevaplandırdı.
Geleneksel Türk gölge oyununa desteklerinden ötürü Kağıthane Belediye Başkanı Mevlüt Öztekin'e teşekkür eden Veral ve İlken; '' Bu kültürün yaşatılması için böylesi organizasyonlar çok önemli. Dahası Kağıthane Belediyesi, gölge oyunu kültürünün yeni kuşaklara aktarılması için ücretsiz atölye çalışmaları da yapıyor. Bu sayede kültürümüz nesilden nesile aktarılmış olacak.'' diye konuştu.
Karagöz ve Hacivat'ın Tarihçesi
Karagöz Türklerin gölge oyunudur. Bu oyunun, Türklerde orta Asya'daki yaşamlarına kadar uzanan bir geçmişi vardır. Gölge oyunumuza kendi adını verdirebilen Karagöz'ün en çok sözü edilen söylentilerine göre; Osmanlı Sultanı Orhan Gazi, Bursa şehrini fethetmiş ve kendi adına bir caminin yapılmasını istemiştir. Gereken işçiler ve malzemeler temin edilmiş ve cami inşaatı başlamıştır. Bu inşaatta Karagöz demirci ustası, Hacivat ise duvarcı ustası olarak çalışmaktadır. Bu iki arkadaşın aralarında geçen eğlendirici ve komik konuşmaları onları dinleyen inşaatın diğer işçilerinin büyük ilgisini çeker ve bunları dinlemek için işlerini bırakırlar. Böylece caminin bitirilmesi gecikir. Sultan bunu duyar. Karagöz ve Hacivat'a uyarıda bulunur. İki arkadaş, bir süre bu uyarıya uyarlarsa da sonradan daha fazla dayanamazlar ve önceki gibi söyleşmelerine devam ederler. Kendilerini dinleye işçilerde iş yapamaz olur ve bu nedenle işler yine aksar. Bu kez sultan çok sinirlenir. İşlerin aksamasını neden olan bu kişilerin idam edilmelerini emreder. Daha sonra caminin yapımı hızla tamamlanır. Sultanın istediği olmuştur. Ancak Karagöz ve Hacivat'ın idam edilmelerine üzülmüştür. Sultanın bu üzüntüsünü duymayan kalmamıştır. Hacivat ve Karagöz'ün arkadaşı olan Şeyh Küşteri başındaki beyaz sarık bezini dört ucundan gererek bir yere tutturur ve arkasından aydınlatmayı sağlaya meşaleyi yakar. Deri çetik papuçlarından yaptığı Karagöz ve Hacivat figürleri tahta papuçlara iliştirilerek perdeye yaslar ve onları hareketlendirir. Karagöz ve Hacivat gibi konuşarak bir oyun yapar. Bu oyun Sultanın hoşuna gider. Karagöz ve Hacivat ölmüşlerdir ama bu gölge oyunu sayesinde sonsuza kadar yaşamaları mümkün olacaktır. Sultan Şeyh Küşteri'yi ödüllendirir ve bu oyunun yaşatılması için emirler verir. O günden beri Karagöz Türk gölge tiyatrosunda yaşamaktadır. Karagöz oyunları insanları eğlendirip güldürmesi yanı sıra çok da düşündürür…