57. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "Gelincik" filminin söyleşisi yapıldı
57. Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında gösterimi gerçekleştirilen "Gelincik" adlı yarışma filminin söyleşisi yapıldı.
57. Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında gösterimi gerçekleştirilen "Gelincik" adlı yarışma filminin söyleşisi yapıldı.
Büyükşehir Belediyesi tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla düzenlenen festivalde dün gösterimi yapılan filmin yönetmeni Orçun Benli, senarist Şükrü Üçpınar, yapımcı Yusuf Ziya Benli, görüntü yönetmeni Tufan Kılınç, oyuncular Ahmet Mümtaz Taylan, Kaan Yıldırım, Hande Doğandemir, Nilperi Şahinkaya izleyicilerin sorularını yanıtladı.
Yönetmen Benli filmi çekerken "Bir yerde yarışır mı? Gişeye girerse nasıl olur?" diye düşünmediklerini bildirdi. Politik kısmı açısından da rahatsızlık duyulacağı düşünülen konularda da filmler yapılabildiğine değinen Benli, "Biz yaptık. Kimsenin bir şey dediği yok." ifadesini kullandı.
Ahmet Mümtaz Taylan da senaryosundan çok etkilendiği için filmde yer aldığını söyledi. Senaryoyu okuyunca bu filmin yapılması gerektiğine inandığını belirten Taylan, filmin mütevazı koşullarda çekildiğini dile getirdi.
Filmi izleyince çok mutlu olduğunu anlatan Taylan, proje yazılmaktayken ekibe dahil olduğunu dile getirdi.
"Kendisiyle barışık olmayan dünyayla barışık olmaz"
Taylan, filmde canlandırdığı "Karadayı" karakterinin yüzleşmeye cesareti olmadığı için infazları gerçekleştirdiğini belirterek şöyle konuştu:
"Karadayı'nın benim açımdan çekici olması da nedeni de bu. Oynanmaya değer, üstünde düşünmeye değer bir problem verilmişti elime. İnsanın dünyevi olan her şeyle yüzleşebilmesi için bunlara karşı şikayet dillendirmesi için önce kendisiyle yüzleşmesi gerekiyor. Karadayı kendisiyle yüzleşememiş biri. Kendisiyle barışık olmayan birisinin dünyayla barışık olması mümkün olmaz. Canlandırdığım karakterin kendisiyle sağlıklı bir ilişkisi yok. Bu filmde suç, cinayet var ama filmdeki bütün karakterler kurban. Hepsinin kendisiyle savaşı var, meselesi var, halledemediği şeyler var. Hiçbir karakter diğer karakterin düşmanı değil aslında. Onlar tek büyük bir düşmana karşı kurban durumuna düşmüş karakterler."
Oyuncu Kaan Yıldırım, filmin senaryosunun çok güzel olduğunu, canlandırdığı karakterin vicdan yolculuğunun kendisini çok çektiğini söyledi. Heyecan verici bir yapımda yer aldığını ifade eden Yıldırım, filmde rol aldığı için mutlu olduğunu belirtti.
Rolüne çok düşünerek hazırlandığını vurgulayan Yıldırım, "Onun dünyasını, o dönemki şartları düşünerek kendimi karaktere teslim ettim." dedi.
Oyuncu Hande Doğandemir ise filmin hikayesinin kendisini çok heyecanlandırdığını belirtti.
Filmin cesaret ve farklılığının kendisinin dikkatini çektiğini anlatan Doğandemir, "Zor bir filmdi. Bu filmin festivalde izlenmesi ve tartışılması bana mutluluk veriyor. 'Filmi izlediğimde iyi ki şahane ekiple birlikte bu hikayede yer almışım' dedim." ifadesini kullandı.