6 Yaşındaki Umut'un Cinayeti ile Yargılanan Sanıktan Şok Sözler
İzmir’in Karabağlar ilçesinde, 5 yıl önce parkta oynadığı sırada vücuduna isabet eden kurşun nedeniyle ölen 6 yaşındaki Umut Ceylan’ın davasında, müebbet hapis cezası alan sanık Can Kayı Yargıtay’ın tahliye kararının ardından tekrar hakim karşısına çıkarken, sanık Kayı, "Vicdanım rahat, ben...
İzmir'in Karabağlar ilçesinde, 5 yıl önce parkta oynadığı sırada vücuduna isabet eden kurşun nedeniyle ölen 6 yaşındaki Umut Ceylan'ın davasında, müebbet hapis cezası alan sanık Can Kayı Yargıtay'ın tahliye kararının ardından tekrar hakim karşısına çıkarken, sanık Kayı, "Vicdanım rahat, ben Umut'u öldürmedim. Umut'in katilinin bulunmasını en çok ben istiyorum. Benimle alakası olmayan bir cinayetle ben yargılanıyorum" dedi.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Karabağlar ilçesinde, 5 yıl önce parkta oynadığı sırada vücuduna isabet eden kurşun nedeniyle ölen 6 yaşındaki Umut Ceylan'ın davasında müebbet hapis cezası alan sanık Can Kayı'nın tahliyesine karar vermişti. Kararın ardından İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ikinci duruşmaya, tutuksuz yargılanan Can Kayı, sanığın avukatı Seyit Ahmet Akyüz, ölen Umut Ceylan ailesinin avukatı Özge Eşsizhan Yavuz katıldı. Mahkeme başkanı hakim Mehmet Öztaş, Yargıtay'ın bozma kararında belirtiği üzere Bilgi Teknolojileri Kurumu (BTK)'ndan gelen cep telefonu sinyal kayıtlarının bulunduğu CD'nin iletişimle ilgili rapor düzenlemesi için bilirkişiye verilmesine karar verip, duruşmayı haziran ayına erteledi.
"Hasımlarımı vurdum. Silah ile birlikte polise gidip teslim oldum"
Duruşma sonrası gazetecilere konuşan sanık Can Kayı, "2012 yılında öldürülen Umut Ceylan davasında sanık olarak yargılandım; ama benim cinayet ile ilgili hiç bir alakam yok. Ben sadece o silahı satın aldım. Mahkemede silahı kimden satın aldığım kişileri ve aracı olanları söyledim. Silahı bana verenlerin mahkemede verdikleri ifadelerde ortada. Bu silahı almama aracı olan kişi mahkemede gelip aracı olan kişi benim dedi. Zaten silah bana cinayetten bir ay sonra geldi. Silahı aldıktan 18 gün sonra, adam yaraladım. Hasımlarımı vurdum. Silah ile birlikte polise gidip teslim oldum. Çocuk cinayetinden haberim olmadığı için ifademde, silahın babamdan kalma olduğunu söylemiştim. Daha sonra benim kullandığım silahtan çocuk cinayeti işlendiğini öğrenince mahkemede silahı kimlerden aldığım, nereden aldığımı, kaç paraya aldığımı, aracı olan kişiler kim bunların hepsini tek tek söyledim. Silahı bana satan Bülent B.'de mahkemede, 'Ben Can Kayı'yı hiç tanımıyorum' diyor. İlk ifadesinde 'Bir sefer görüştüm diyor' daha sonra hiç görüşmedim diyor; ama HTS kayıtlarında 27 sefer görüşme çıkıyor. Bülent B.'nin karısı 'Ben Can Kayı ile 2 sefer görüştüm' diyor; ama HTS kayıtlarından 17 sefer görüştüğü ortaya çıkıyor. Bülent B. 'Biz Can Kayı'yı silah satmadık, bal sattık' diyor. İfadesinde '5 kilo sattık' diyor, karısı ise 'Bir buçuk kilo sattık' diyor, daha sonra '3 kilo sattık' diyor. Adıma gönderdikleri kargo 9 kilo. Bu çelişkiler sorulduğunda ise kargo firmasının balın kabının kırılmaması için iyi bir ambalaj yaptı bu yüzden ağırlığı artmış olabilir diyor. Oysa emniyet araştırmalarında ise B.B.'nin babasının bal ticareti ile uğraşmadığı ortaya çıktı. Ben Bülent B.'nin hesabına banka havalesiyle bin 250 lira para yatırdım. Parayı yatırdığıma dair elimde her şey mevcut. Umut Ceylan cinayetinden 4 dakika önce benim cep telefonumun sinyali Karşıyaka Soğukkuyu mahallesinden alıyor. Soğukkuyu'dan Karabağlara'a 4 dakika da gitmek mümkün değil" dedi.
"Ben vicdanen rahatım"
"Cumhuriyet Savcısı hakkımda beraat talep ediyor. Üye hakim hakkımda beraat talep ediyor son duruşmada değişen mahkeme başkanı ise müebbet hapis cezası veriyor" diye konuşan Can Kayı, "Yargıtay bu dosyayı bozdu ve tekrar yargılanmaya başladım. Dosyada olan HTS raporlarını tekrar istedi. Benim olayla alakalı bir ilgim yok. Umut Ceylan'ın katilinin bulunmasının en çok ben istiyorum. Benimle alakası olmayan bir cinayetle ben yargılanıyorum. Bir tek günah keçisi ben miyim? Ben vicdanen rahatım. Umut'u bu vurmuş, şu vurmuş diye kimsenin günahını da alamam. Ben silahı aldıklarım kişileri söyledim. Bunun üzerine bir araştırma yapılmıyor. Yapılsa cinayet çözülecek" dedi.
Olayın geçmişi
Rastgele açılan ateş sonucu 27 Ağustos 2012 tarihinde, Karabağlar ilçesinde bir parkta beline kurşun isabet etmesiyle ağır yaralanan 6 yaşındaki Umut Ceylan, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti. Yapılan balistik incelemede çocuğun ölümüne neden olan kurşunun, olayın ardından başka bir suç kapsamında tutuklanarak ceza evine konulan, 'Uyuşturucu kullanma, yaralama, hırsızlık' gibi çeşitli suçlardan kaydı bulunan Can Kayı'dan ele geçirilen silahtan atıldığı belirlendi. Sanık Can Kayı, yargılama sürecinde bu suçtan tahliye edilmiş; ancak başka bir suçtan cezası olduğu için ceza evinden çıkamamıştı. 4 yıl önce son görülen duruşmada, 'Çocuğu ya da beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiyi öldürmek' suçlamasıyla mahkeme heyeti, sanık Can Kayı'yı ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına mahkum etti. Ardından ceza, olası kasıt sebebiyle ömür boyu hapse çevrildi. Karar, mahkeme heyeti tarafından oy çokluğuyla alındı. Cumhuriyet Savcısı Fatih Genç ile sanığın avukatı Ersin Gülsoy, Seyit Ahmet Akyüz, kararın temyizi için Yargıtay'a başvurdu. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Can Kayı'yı Umut Ceylan'ı öldürme davasında tahliye etti. Ancak Kayı, başka suçtan hükümlü olduğu için tahliye edilmedi. Kayı, hükümlü olduğu Aydın E Tipi Cezaevinden de geçtiğimiz günlerde yattığı cezasını tamamlayıp tahliye oldu. - İZMİR