72 yaşındaki Mehtap Cömert, Edirnekari sanatını yaşatmak için çaba harcıyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 'somut olmayan kültürel miras taşıyıcısı' olarak kabul edilen 72 yaşındaki Mehtap Cömert, 51 yıldır Osmanlı süsleme ve bezeme sanatı olan Edirnekari'yi yaşatmak için çalışmalarını sürdürüyor. Cömert, sanatını ulusal ve uluslararası festival ve etkinliklerde sergileyerek eğitim veriyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı "somut olmayan kültürel miras taşıyıcısı" 72 yaşındaki Mehtap Cömert, 51 yıldır Osmanlı süsleme ve bezeme sanatı olan Edirnekari'yi yaşatmak için çaba harcıyor.
Cömert, o zamanki adıyla Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksekokulu Dekoratif Resim Bölümü'nde 1973'te eğitim gördüğü sırada sanat tarihi hocasının, "Edirnekari nedir?" sorusunu yöneltmesi üzerine bu sanatı araştırmaya başladı.
Birçok eseri inceleyip fotoğraflayan Cömert, ilerleyen yıllarda Trakya Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Duvar Süsleme Bölümü'nü kurup birçok öğrenci yetiştirdi.
Edirnekari konusunda yüksek lisans yapan Cömert, bu sanatla ilgili derlediği bilgileri gelecek nesillere aktarabilmek için 2004 yılında "Edirnekari" adlı kitap çıkardı.
Edirne'deki atölyesinde halen sanatını devam ettiren Cömert, Kültür ve Turizm Bakanlığınca 13 yıl önce layık görüldüğü "somut olmayan kültürel miras taşıyıcısı" ünvanını en iyi şekilde temsil etmek için ulusal ve uluslararası festival ve etkinliklere katılarak eğitim veriyor.
Festival kapsamında Samsun'a da gelen Cömert, çeşitli etkinlikler gerçekleştirdi.
"Edirnekari bir ömür, bir servet benim için"
Mehtap Cömert, AA muhabirine, Edirnekari'nin, Edirne'nin kadim bir sanatı olduğunu söyledi.
Bu sanatın unutulmaya yüz tuttuğunu belirten Cömert, " Edirne'de ne sanatçı ne Edirnekari kalmış, unutulmuştu. Ben ve annem Edirne doğumlu olmamıza rağmen telaffuz bile edemiyorduk." dedi.
Edirnekari sanatını icra etmekten çok hoşlandığını dile getiren Cömert, "Yarım yüzyıldır bu işi çok severek yapıyorum. Araştırma, uygulama aşaması ve akademisyen olarak bu işe başladım. Yani herhangi bir ustadan öğrenmedim. Hocalarımın rehberliğinde öğrendim ve onları tekrar ederek, motiflere ulaşarak buralara geldim." diye konuştu.
Cömert, yetiştirdiği öğrencilerinden bazılarının doçent ve profesör olduğunu, bundan gurur duyduğunu vurgulayarak, "Bir hafta sanatımı icra etmesem kendimi ihanet etmiş gibi hissediyorum. Şükürler olsun güzel bir yeteneğim var. Güzel dostlarım oluyor her gittiğim yerde. Öğrencilerimin başarısı beni çok mutlu ediyor. Edirnekari bir ömür, bir servet benim için. Halen de yola devam." ifadelerini kullandı.
Sanatını elinden geldiğince devam ettirmek istediğine işaret eden Cömert, "Edirnekari'yi yaşatmak, yeni nesillere aktarmayı bana verilmiş bir görev olarak kabul ediyorum. Yaradan'ın bana verdiği bir görev, bir misyon. O yüzden hiç gocunmadan bu görevi yerine getirmek istiyorum. Vicdanen de bunu yaptığım için mutluluk duyuyorum. Çevremdekilerce birçok yerde 'Missis Edirnekari' (Bayan Edirnekari) diye tanıtılınca çok hoşuma gidiyor, çok büyük mutluluk duyuyorum." diye konuştu.
