"9. Anadolu Buluşmaları Sempozyumu" - Gazeteci Yazar Kaplan -
Gazeteci Yazar Yusuf Kaplan, Batılıların Kudüs, İstanbul, Saraybosna, Üsküp. Kabil, Delhi, Konya, Sivas ve Kayseri modeli bulunmadığını belirterek, "Biz neyi yitirdiğimizin, nasıl bir hazinenin üstünde oturduğumuzun farkında değiliz. Bu nedenle kendi kaynaklarımıza, dinamiklerimize, ruh köklerimize dönmek zorundayız" dedi.
Gazeteci Yazar Yusuf Kaplan, Batılıların Kudüs, İstanbul, Saraybosna, Üsküp. Kabil, Delhi, Konya, Sivas ve Kayseri modeli bulunmadığını belirterek, "Biz neyi yitirdiğimizin, nasıl bir hazinenin üstünde oturduğumuzun farkında değiliz. Bu nedenle kendi kaynaklarımıza, dinamiklerimize, ruh köklerimize dönmek zorundayız" dedi.
Kaplan, Akyazı ilçesindeki Kuzuluk Termal Tesisleri'nde düzenlenen "9. Anadolu Buluşmaları Sempozyumu"nda, "Medeniyet Fikri ve Öncü Kuşaklar" konulu sunum yaptı.
İnsanlık tarihinin kritik eşikten geçtiğini belirten Kaplan, insanlığın, tek uygarlığın istilası altında yaşadığı başka bir zaman dilimi bulunmadığını söyledi.
Kaplan, bir uygarlığın ürettiği algılama, duyma, düşünme, zevk, beğeni ve yaşama biçiminin insanlığa yayıldığına dikkati çekerek, fiili ve zihni iki sömürgecilik bulunduğunu, 15'inci yüzyıldan itibaren fiili sömürgeciliğin başladığını, postmodern süreçte zihni ve medyatik sömürgecilik yaşandığını vurguladı.
Batılıların başka kültürlerle yaşama tecrübesi üretemediğine dikkati çeken Kaplan, şöyle devam etti:
"Bunlar demokrasiden, insan haklarından, özgürlüklerden bahsediyor. Öyle bir şey yok. Müslümanlar da aynı tuzağa düştü. 'Demokrasi' diye bir şey yok artık. Demokrasi bitti. Herkes demokrasiyi putlaştırıyor. Demokrasi, modernliğin geliştirdiği bir rejimdi, şu an modernlik bitmiştir, içinden geçtiğimiz süreçte hız, haz ve hayatı, dromokrasi rejimini yaşıyoruz. Gezi'deki çocuklar orada gösteri yaptılar. Özgürlükten bahsediyorlar. Gezi'deki çocukların özgürlük talebi dromokratik bir talepti. Hız, haz ve hayatı çağırıyor. İçinden geçtiğimiz süreç, hızın, hazzın ve hayatın hükümranlığını ilan ettiği bir çağ. Ne kadar çağın dışından konuştuğumuzu görmemiz lazım."
- "Medyanın olduğu yerde demokrasi olmaz"
Dünyada demokrasinin en ileri ve en ilkel aşamada ABD'de uygulandığını öne süren Kaplan, "Medyanın olduğu yerde demokrasi olmaz. Bir yerde medya varsa orada demokrasi olmaz, orada artık imaj devreye girer. Yalanı öldürebilirsiniz ama imajı asla" diye konuştu.
Kaplan, ABD'de seçimlere yüzlerce partinin girildiğini ancak iki adayın ön plana çıkarıldığını belirterek, seçimde üç ya da dört aday çıkardıkları zaman sistemin çöktüğünü dile getirdi.
Kaplan, şunları kaydetti:
"Bu, demokrasi değil, başka bir şey. Bunları kim çıkarıyorsa, aşağı yukarı kimin aday olacağı belli oluyor. Onları hazırlayan sermaye, ciddi güç odağı var. Güçlünün hakim olduğu bir yerden bahsediyoruz. Güçlünün hakim olduğu yer 'insanın, hakkın, adaletin, selametin, kardeşliğin olmadığı yer' demektir. Şimdi Batı'ya bakarak, 'orada insan hakları var, trafikte insana çok saygılılar' deniliyor. Bu iş bu kadar basit değil. İnsanlık tarihinde başka kültürlere, medeniyetlere, düşünce sistemlerine hayat hakkı tanımayan, birlikte yaşama tecrübesi üretmeyen tek tecrübe Avrupa, Batı tecrübesidir. Yani Batılıların Kudüs, İstanbul, Saraybosna, Üsküp. Kabil, Delhi, Konya, Sivas, Kayseri modeli yoktur. Biz neyi yitirdiğimizin, nasıl bir hazinenin üstünde oturduğumuzun farkında değiliz. Bu nedenle kaynaklarımıza, dinamiklerimize, ruh köklerimize dönmek zorundayız."
Türkiye'nin merkezinde bulunduğu coğrafyanın çok karışık olduğunu ve bunun nedenleri üzerinde durulması gerektiğini ifade eden Kaplan, "Bunu iyi tahlil edebilirsek nereye gidebiliriz, insanlık nereye gidebilir, insanlığın bir yere doğru gitmesinde nasıl rol üstlenebiliriz? O zaman bu soruların cevabını verebiliriz" diye konuştu.