9 Eylül İzmir Kurtuluş Günü Kutlandı
İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 90'ıncı yıldönümü nedeniyle bir yürüyüş gerçekleştirildi.9 Eylül'ü kutlamak için gelen binlerce vatandaş, tören alanına yürüdü.
İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 90'ıncı yıldönümü nedeniyle bir yürüyüş gerçekleştirildi. 9 Eylül'ü kutlamak için gelen binlerce vatandaş, tören alanına yürüdü. Tören meydanında yaşanan protokol krizi, kutlamalara gölge düşürdü. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun selamlama esnasında önüne geçtiği gerekçesiyle AK Parti İzmir Milletvekili Rifat Sait'e tepki gösterdiği görüldü.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İzmir Vali Vekili Ardahan Totuk, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve AK Parti ve CHP İzmir Milletvekilleri Cumhuriyet Meydanı'nda vatandaşları selamladığı sırada gergin anlar yaşandı.
Başkan Kocaoğlu'nun protokol koltuğunda sinirli olduğu gözlendi. Selamlama yürüyüşünde yaşanan gerginlik Bakan Günay'ın araya girmesiyle son buldu. Gerginliğe tanık olan İzmirliler olayı yuhalayarak protesto etti.
İzmir Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan İzmirliler, coşkuyla bayramlarını kutladı. Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı. Cumhuriyet Meydanının önünde bulunan Atatürk heykeline Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay,İzmir Vali Yardımcısı Ardahan Totuk ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu çelenk bıraktı.
Bu sırada CHP ve AK Parti ilçe başkanları arasında protokolde kavga çıktı.İddiaya göre CHPli bir ilçe başkanının bu yuhalamalar sizin yüzünüzden demesi üzerine protokol karıştı.
Çelenk bırakma töreninin ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu yaşanan gerginlik sebebiyle AK Partilileri yuhalayan vatandaşlara şu konuşmayı yaptı; "İzmirli vatandaşlar, yuhalamak size yakışmıyor. Nereden gelirse gelsin. Ne düşünürse düşünsün. Onlar bizim bugün misafirlerimiz,hepinizden bugün bunu yapmamanızı rica ediyorum"
Kocaoğlu'nun konuşmaları üzerine törene gelen vatandaşlar bir daha yuhalamadı.
Kocaoğlu, törendeki sözlerini şöyle sürdürdü: "Mustafa Kemal, 9 Eylül 1922 Cumartesi günü, karargahı ile birlikte Belkahve'ye vardı.Bir incir ağacının altında, İzmir'i uzun uzun seyretti.Hava kararıncaya kadar burada kaldı ve geceyi geçirmek için Kemalpaşa'ya geçti.Onu, bir iki basamak merdivenle ilk katına çıkılan bir evde ağırladılar.Kapıdan içeri girişte, başları beyaz örtülerle sımsıkı sarılı köy kadınları karşıladı Paşa'yı. Yedi sekiz kadın. Gölgeler gibi çekingendiler.Mustafa Kemal'i o dar girişte görünce, yerlere doğru eğildiler; sarılıp dizlerinden öptüler; baş örtülerinin ucu ile ayaklarından tozlar aldılar.Bir ikisi o tozları gözlerine sürdü. ve onların gözlerinden, Mustafa Kemal'in ayakkabılarına yaşlar damladı.Paşa onları kaldırıp ağır başla selamladı.Kadınlar, önünde el bağladıkları Mustafa Kemal'e yaşlı gözlerle uzun uzun baktı.Bu el bağlayışlar, bu susuşlar; bir milletin sonsuz minneti ve hayranlığını bin sözden çok daha iyi anlatıyordu"
BAYRAK KRİZİNE CEVAP VERDİ
Kocaoğlu, 9 Eylül kutlamaları öncesinde yaşanan bayrağı göndere indirme kriziyle ilgili törende bir konuşma yaptı. Başkan Kocaoğlu, 9 Eylül'ün anlamına sahip çıkılmasını istedi. Mustafa Kemal Atatürk'ün kenti İzmir olarak, Cumhuriyetimize ve geleceğimize inançla sahip çıktıklarını ifade eden Kocaoğlu, Çağdaş Türkiyenin sembol ismi İzmir ile övündüklerini belirtti; "İzmirli olmanın ve İzmir'de yaşamanın özel bir anlam taşıdığını da iyi biliyoruz. ve bu gerçeği artık herkesin çok iyi anlamasını;İzmir duruşunun ne olduğunu, İzmirlilerin hassasiyetlerini, önceliklerini, vazgeçilmezlerini artık çok iyi öğrenmelerini istiyoruz. 9 Eylül coşkumuz içinde özel bir yeri ve anlamı olan bayrak töreni ve atlı süvari geçişinin, tam 89 yıl sonra neden ve hangi gerekçelerle iptal edilip sonra yeniden izin verilmesini anlamakta gerçekten zorlanıyoruz. 9 Eylül'ün alelade bir kurtuluş olmadığı, aynı zamanda ülkenin kurtuluşu ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu anlamına geldiği hiç unutulmasın istiyoruz"
Milli Mücadele'nin son aşaması sayılan ve İzmir'e, yani kurtuluşa giden yoldaki en önemli dönemeç olan Büyük Taarruz sonrasında, 31 Ağustos günü, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa şu tarihi emrini vermişti" diyen Kocaoğlu; sözlerini şöyle sürdürdü: "Bütün arkadaşlarımın Anadolu'da daha başka meydan muharebeleri verileceğini göz önüne alarak ilerlemesini ve herkesin akıl gücünü, yiğitlik ve yurtseverlik kaynaklarını yarışırcasına esirgemeden vermeye devam eylemesini isterim. Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir İleri! Bu, bir komutanın askerlerine verdiği sıradan bir emir değil; bir milletin şahlanış parolasıydı adeta. İzmir'e ulaşmak için Mehmetçik öylesine hızlıydı ki, Başkomutan'ın savaş öncesinde belirlediği 15 günlük süre, tüm sıkıntılara rağmen 14. günde tamamlandı"
Kocaoğlu, Atatürk'e şöyle seslendi: "Bilmelisin ki, İzmir ve İzmirliler, seni, en az senin İzmirlileri sevdiğin kadar seviyor. Bağımsızlık yolundaki direniş destanımızın simge kenti olarak, hiç eksilmeyecek bir sevgi, saygı ve bağlılıkla;seni, silah ve düşünce arkadaşlarını saygıyla, minnetle ve özlemle anıyoruz."
Kocaoğlu'nun konuşmasının ardından zeybek gösteri gerçekleştirildi.
Gösteriden sonra İzmirliler tören alanından dağıldı. - İZMİR
