92 yaşındaki Ali dede "yeşil altın"ın peşinde
Zonguldak'ın Alaplı ilçesinde, ilerleyen yaşına rağmen "yeşil altın" olarak bilinen fındık üretimini sürdüren 92 yaşındaki Ali Yavuz, çalışma azmiyle gençlere örnek oluyor.
Zonguldak'ın Alaplı ilçesinde, ilerleyen yaşına rağmen "yeşil altın" olarak bilinen fındık üretimini sürdüren 92 yaşındaki Ali Yavuz, çalışma azmiyle gençlere örnek oluyor.
İlçeye bağlı Kabalar köyünde ikamet eden, 3 çocuk ve 12 torun sahibi Yavuz, 72 yıl önce ekmek parası kazanmak için girdiği maden ocağındaki grizu patlamasında, yaşadıklarından etkilenerek madenlerde çalışmayı bırakıp orman işçisi olmaya karar verdi.
Uzun yıllar orman işçiliğinin yanı sıra babadan kalan bahçede fındık üretimi yapan Yavuz, geçimini bu alandan sağladı.
İlerleyen yaşına rağmen vazgeçmediği fındık bahçesinde üretimini sürdüren ve her gün aynı tempoda çalışarak "yeşil altın"ın alıcısına ulaşmasını sağlayan Yavuz, çalışma azmiyle çevresindekilerin takdirini topluyor.
"Dünyanın en tatlı meşgalesi çalışmaktır"
Ali Yavuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, zamanında orman işçisi olarak çalıştığı için bölgeyi ve araziyi çok iyi bildiğini söyledi.
Ömrünün ağaçlar içerisinde geçtiğini ve doğayı çok sevdiğini belirten Yavuz, günün büyük bölümünü çalışarak geçirdiğini ve sağlığını buna borçlu olduğunu dile getirdi.
Yavuz, torununun kendisine yardımcı olduğunu anlatarak, "Buraya gelirim, çocuklarımın başında dururum. Çuvalları düzenlerim, sepetleri boşaltır, çuvalları taşırım. Daha sonra tarım aracı patpatla onları harmana çekeriz. Harmana fındıkları serdikten sonra çalışmamızı tamamlarız." diye konuştu.
Her yaşta çalışmanın ve üretmenin önemli olduğunu vurgulayan Yavuz, şöyle devam etti:
"(Çalışan insan pas tutmaz) sözünü tarih yazmış. Bunun için en iyisi çalışmak, üretimde bulunmak. Burada her sene fındık üretimim arttı. Bu yıl 900 kök ve 7 ton fındığım var. Fındıkta son boğum vardır. Parmağınızı bu kısımdan tuttuğunuz zaman kendiliğinden kırılır. Asılırsanız istediğiniz yerden kopar. İşçiyi eğiteceksin. Öyle yapmazsan gelecek yıl kayba uğrarsın. Fındık demek para, para demek hayat demektir. Çalışmak mecburiyetindesin, dünyanın en tatlı meşgalesi çalışmaktır. En büyük varlığımız fındık, kabuğu bile para."
Yavuz, fındık sayesinde ailesinin geçimini sağladığını ifade ederek, "Çocukları okuttum, evlendirdim, torun sahibi oldum. Şimdi de torunlarımı okutmanın hevesindeyim. Onlar okudukça ben gurur duyuyorum." dedi.
