AB Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, Batı Trakya'da
Avrupa Birliği Bakanı Başmüzakereci Egemen Bağış, Batı Trakya Türk Azınlığı'nın yaşadığı Yunanistan'a entegre olması ancak asimile olmaması gerektiğini söyledi.
Avrupa Birliği Bakanı Başmüzakereci Egemen Bağış, Batı Trakya Türk Azınlığı'nın yaşadığı Yunanistan'a entegre olması ancak asimile olmaması gerektiğini söyledi.
Atina ve Selanik'teki temaslarının ardından Batı Trakya'ya gelen Bağış, Gümülcine ve İskeçe'de kapatılan Türk derneklerini ve seçilmiş müftüleri ziyaret ederek Türk azınlık temsilcileriyle bir araya geldi.
Gümülcine'deki temaslarına seçilmiş Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif'I makamında ziyaret ederek başlayan Bağış, daha sonra kapatılan Gümülcine Türk Gençler Birliği'ne (GTGB) gitti. GTGB Başkanı Koray Hasan ve çok sayıda soydaş tarafından karşılanan Bağış, burada yaptığı konuşmada, Batı Trakya Türk azınlığının, Türkiye'nin önemsediği komşusu, müttefiki ve ortağı Yunanistan'da en önemli köprü olduğunu söyledi.
Bağış, Batı Trakya Türk toplumu güçlü oldukça Türkiye'nin güçlü olacağını ve Türk-Yunan dostluğunun da daha başarılı olacağını belirten Bağış, "Sizler huzurlu oldukça gerek Türkiye gerek Yunanistan daha başarılı olur. Çok şükür bugün ilişkilerimiz eskisi gibi gerginlik üzerine değil, ortaklıkları artırma üzerinedir. Gerek Türkiye gerek Yunanistan sorunları çözmek için her geçen gün irade ortaya koymak için azim göstermektedir" dedi.
Batı Trakya Türk toplumunun, yaşadığı Yunanistan'a entegre olmasının kendi yararına olacağını belirten Bağış, şöyle devam etti:
"Sizlerden Yunanistan'ın eşit vatandaşları olarak Yunanistan'a entegre olmanızı bekliyoruz. Bir ülkenin dilini, kültürünü tabii ki bilin ama entegre olurken sakın asimile olmayın. Asimile olması gereken tek şey asimilasyonun kendisidir. Kendi benliğinizi unutmayın. Biz nasıl Türkiye'deki bütün vatandaşlarımızın benliklerine saygı duyarak onları Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı ortaklığında daha güçlü görmek arzusundaysak, sizleri de kendi kimliğinizi, inançlarınızı unutmadan Yunanistan'a güç veren bireyler olmanızı arzu ediyoruz. Bu toplumun Yunanistan için bir tehdit olmadığını, aksine Yunanistan'la Türkiye ve uluslararası camia arasında güçlü bir köprü olduğunu ortaya koymamız gerek. Biz Meriç ile Karasu arasına sadece bir Batı Trakya değil tüm Türkiye'nin yüreğinin sıkıştığına inanıyoruz."
-"Kimsenin toprağında gözümüz yok"-
Bağış, Türkiye'nin, Türk azınlığın bulunduğu ülkede huzur içerisinde yaşamasını beklediğini ifade ederek, "Türkiye'nin ne Yunanistan'ın ne de başka bir ülkenin bir karış toprağında gözü yoktur, hiçbir ülkenin zenginliğinde gözü yoktur. Biz istiyoruz ki herkes yaşadığı topraklarda mutlu, huzurlu olsun, içinde yaşadığı topraklara da katkı versin " dedi.
Türkiye ve Yunanistan'ın karşılıklı olarak atacağı adımların sorunların çözümüne yardimcı olacağı inancını dile getiren Bağış, Gümülcine seçilmiş Müftüsü Şerif'in dün akşam onuruna verdiği yemekteki konuşmasında bazı ifadelerin kendisini çok duygulandırdığını söyledi.
Bağış, "Gümülcine Müftüsü İbrahim Hocam 'Sayın Bakan, Türkiye'de güzel işler yaptınız, Ruhban okulunu da açın' diye bize telkinde bulundu. Bir din adamının başka bir dinin inanç özgürlüğünü savunması, aslında herkesin ders çıkarması gereken bir kavram. Demokrasinin icad edildiği bu topraklarda Eflatun'un Aristo'nun insanlığa verdiği mesajları bir kez daha gözden geçirmek lazım. Yarınlara inşallah birlikte daha güzel ulaşacağız. İnşallah parayla pulla değil dostlukla muhabbetle kimsenin kimseyi değiştiremeyeceği inançla herkesi olduğu kabul ederek, birlikte ter dökerek aydınlık yarınlar bizleri bekliyor" diye konuştu.
-"Dünyada Türkiye'den cömert ülke yok"
Türkiye'nin bugün ulaştığı konumda ğüçlü bir devlet olmanın özgüveniyle sadece kendi vatandaşlarına değil, tüm insanlığa yardım eden ülkeler arasında dördüncü sırada yer aldığını belirten şunları kaydetti:
"Türkiye'de biz kendi Rum, Ortodoks vatandaşlarımızın beklentileri, ihtiyaçlarıyla ilgili kapsamlı çalışmalar yaptık. 88 yıl boyunca adım dahi atamadıkları Sümela Manastırı'nda ayin yapabilmelerinin önünü açtık, kendi patriklerini kendileri seçmeleri için -bir gün inşallah kendi müftünüzü rahatlıkla seçebilmeyi nasip edecek- Sen Sinot Meclisi'nde yeteri kadar temsilci olması uğruna 18 ülkenin din adamlarına Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı verildi. Gökçeadada bir okul açıldı, Büyükadada ecdadın özene bezene yaptırdığı, daha sonra yetimhane olarak kullanılan patrikhanenin mülkiyeti patrikhaneye devredildi. Sadece son 2 yılda Türkiye'nin farklı inanç gruplarına, iade ettiği mülkün toplam bedel en son alınan Mor Gabriel kararı da dahil 2 milyar avronun üzerindedir. Bunları yaparken de hiçbir karşılık beklemedi. Bugün Gazze'ye de Somali'ye de Arakana da Haiti'ye de Pakistan'a da Gürcistan'a da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yardımları yetişiyor. Bakın iddia ediyorum, Türkiye'nin gösterdiği bu hassasiyeti gösterebilecek, cömert, eli açık, bonkör olabilecek dünyada başka bir devlet yok. Türkiye olarak sadece BT değil biz dünyadaki tüm mazlumların umudu zalimlerinde kabusuyuz."
-"Türkiye ve Yunanistan'ın birbirine karşı silahlanmasına gerek yok"-
Bağış, Yunanistan ile Türkiye'nin müttefik iki ülke olduğunu ve NATO kuraları gereği birbirini korumak ve kollamak mecburiyeti olduiğunu belirtti. Türkiye ve Yunanistan'ı, birbirine karşı doldurup milyarca avroluk savunma harcaması yaptıran zihniyete karşı birlikte mücadele etmeleri gerekttiğini ifade eden Bağış, "Bizim müttefikler olarak vatandaşlarımızın gerçek ihtiyaçlarına odaklanmamız gereken bir dönemdeyiz. Ne Türkiye'nin ne Yunanistan'ın birbirine karşı silahlanmasının gereği yok çünkü biz mütefikiz" diye konuştu.
GTGB'nin ardından Gümülcine'deki tarihi Eski Cami'yi ziyaret eden Bağış, Gümülcine çarşısını gezerek Türk esnaflarla sohbet etti. Çarşı gezisi sırasında Bakan Bağışı tanıyarak yanına gelen soydaşlar, kendisine hoşgeldin diyerek ilgi gösterdi.
AB Bakanı Bağış ve beraberindeki heyet Gümülcine'deki temaslarını tamamlamasının ardından İskeçe'ye hareket etti.
-bağış
-batı trakya
