Haberler

ABD'de Kürt Konferansı

Güncelleme:
Abone Ol

Amerika'nın en saygın üniversitelerinden biri olan Columbia Üniversitesi'nde Kürt Sorunu başlıklı bir konferans düzenlendi.

Konferansa Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Şirnak Milletvekili Hasip Kaplan ve Columbia Üniversitesi Profesörlerinden, ABD Dışişleri Bakanlığı eski üst düzey danışmanlarından olan David L. Phillips'in yansıra Amerika'dan ve Türkiye'den çeşitli akademisyenler katıldı.

Moderatörlüğünü Columbia Üniversitesi Tarih Profesörü Richard W. Buliet'in yaptığı ilk oturumda Kentucky Üniversitesi Ortadoğu ve Siyaset Bölümü Profesörü Robert Olson ve Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nden Abbas Vali ise konuşmacı olarak yer aldılar.

Profesör Buliet açılış konuşmasında Amerika'da Kürtler üzerine olan çalışmaların eksikliğine vurgu yaptı ve önümüzdeki dönemlerde Kürdoloji üzerine bir bilgi beklendiğini dile getirdi. Columbia Üniversitesi olarak da bu alanda etkin olmak istediklerini belirten Buliet bu tür konferanslara da destek olacaklarını ifade etti.

Daha sonra söz alan, Kürt Milliyetçiliğinin Kaynakları ve Şeyh Said İsyanı, Kürt Meselesi ve Türkiye - İran ilişkileri ve Kuzey Irak'ta Kürt Devleti Oluşumu ve Milliyetçilik gibi taninmiş kitapların yazarı Robert Olson ise barış sureci üzerine bir takım tespitlerde bulundu. Türkiye'de devam eden barış surecini olumlu bulduğunu söyleyen Profesör Olson, Türkiye'nin onlarca yıl süren bu sorunu gerçek anlamda çözmek için çok önemli aşamaya ulaştığını belirtti. PKK'nin barış sürecine katılmasının örgüt tarafından başari olduğunu söyleyen Olson, bunda Demokratik Birlik Partisi(PYD)'nin de önemli bir rol oynadığını dile getirdi. Ankara'nın bu sorunu çözmesi halinde sadece 17 milyonluk kendi Kürtleri ile değil, 5 milyonluk Irak Kürtleri ve 2 milyonluk Suriye Kürtleri ile de çok güçlü bir ortaklık içine girebileceğini söyledi.

Kendisi de İran'lı bir Kürt olan Profesör Abbas Vali ise Kürt siyasal tarihinde PKK'nin çok önemli bir yeri olduğunu ve örgütün toplumsal ve siyasal bir hal hareketi olduğunu belirtti. PKK'nin Türk hükümetini görüşme masasına getirmesini de çok büyük bir basari olarak niteleyen Vali, resmi çevrelerce "biz bu sorunu askeri yolla çözeriz" mantığının da artık bir değeri kalmadığını dile getirdi.

Abdullah Öcalan'ın bugün söylediği şeylerin yeni olmadığını vurgulayan Vali, 1998 yılında Roma'da yaklaşık beş saat kendisiyle görüştüğü Öcalan'ın daha o zamanlarda silahlı mücadeleden vazgeçip, demokratik zeminde siyaset yapma arzusunda olduğunu ifade etti.

Bu kadar başarıya rağmen, PKK'nin entelektüel alanda basari sağlayamadığını ifade eden Vali, bu tur çalışmalara da önem verilmesi gerektiğini söyledi.

Devamla, ana muhalefet partisi CHP'nin başına Kürt ve Alevi olan birisi olmasına rağmen bu süreçte sessiz kalmasını eleştiren Vali, böyle giderse CHP içinde ayrışmalar olabileceğini ve Kılıçdaroğlu'nun da genel başkanlıktan indirilebileceğini iddia etti.

Columbia Üniversitesi Din ve Antropoloji Profesörü Katherine Pratt Ewing'in moderatörlüğünde gerçekleşen ikinci panelde ilk olarak Florida Üniversitesi'nden Siyaset Bilimi Profesörü Mehmet Gürses söz aldı. Tüm Kürt sosyal ve siyasal hareketleri arasında en modern ve en başarılı olanının PKK olduğunu ifade den Gürses, örgütün Türkiye'deki milyonlarca Kürde kendi kimliklerini kazandırdığını söyledi. Barış Süreci'nde gelinen noktadan geri dönüşün zor olduğunu belirten Gürses, bu son süreçle birlikte Öcalan'ın ve lideri olduğu PKK'nin meşrulaştığını ifade etti. PKK'nin değişim ve donuşum sağlayabileceğini ifade eden Gürses, örgütten silahları bırakmasını beklemenin gerçekçi olmadığını da sözlerine ekledi.

ABD yönetimine de çağrıda bulunan Gürses, Başkan Obama'nın daha etkin bir rol oynayarak Kürt kimliğini tanıyıp, demokrasiyi geliştirme konusunda Türk hükûmetini ikna edici rol oynamasını istedi. Surece katkı bulunmak acısından PKK'nin bir an önce terörist örgütler listesinden çıkarılması gerektiğini dile getiren Gürses, bu yasağın anlamsız olduğunu söyledi.

Konferansın öğleden sonraki bölümünde Washington'daki Amerikan Üniversite'nin Çatışmaların Önlenmesi ve Barışın Tesisi Programı ve de Columbia Üniversitesi İnsan Hakları Çalışmaları, Barış Tesisi ve Hakları Programı Direktörü olan David L. Phillips özel bir sunum gerçekleştirdi.

Philips konuşmasında Ortadoğu ve Türkiye'de hızlı bir şekilde gelişen değişimlere dikkat çekti ve Kürt Sorununun çözülmesi için uygun şartların olduğunu söyledi. Geçmişte de bu tür girişimlerin olduğunu belirten Philips, bu de seferki durumun öncekilerden farklı olduğunu, bu nedenle de umutlu olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan'ın güçlü yetkilere sahip bir başkanlık sistemi arzuladığını, Abdullah Öcalan'ın da demokratik ve kültürel hakları talep ettiğini belirtti. BDP'nin de Kürtlerin hakları karşılığında başbakan Erdoğan'a destek sunacağını düşündüğünü söyleyen Amerikalı akademisyen Philips, bu hakların seçimlerden önce sonuçlandırılmış olmasını umut ettiğini aksi takdirde Kürtlerin bu süreçten eli boş ayrılabileceklerini dile getirdi.

Bir sonraki oturumda söz alan BDP Şirnak Milletvekili Hasip Kaplan ise katılımcılara süreç hakkına bilgi verdi ve izleyicilerden gelen soruları cevaplandırdı. Kürtlerin bir bütün olarak süreci sahiplendirdiklerini dile getiren Kaplan, sürece iyi cevap olabilmek için üç önemli konferansın düzenleneceğini, en son olarak da sonbaharda Erbil'de düzenlenecek olan Ulusal Kürt Konferansında tüm Kürtleri kapsayan, ulusal bir politika belirleneceğini ver yol haritası çizileceğini ifade etti.

Barış Süreci'nde her şeyden önce halkımıza güveniyoruz diyen Kaplan, yılsonuna kadar yeni anayasa çalışmalarının sona ermesi gerektiğini ifade etti. Silahların kalıcı olarak susturulmasının yeni anayasa hazırlanmasına ve demokratik siyaset zeminin oluşturulmasına bağlı olduğu ifade eden Kaplan, Kürtlerin haklarının tanınmasının bu surecin önemli ayaklarından biri olduğunu söyledi.

Kaplan devamla şöyle konuştu:

"Duygusal ve karamsar olmaya gerek yok. Gerçekçi bir tavırla sürece cevap olacağız. Son yapılan kamuoyu araştırmalarında sürece olan destek yüzde 80'lerde. Kürtler olarak hep birlikte bunu başaracağız ve nerde olursa olsun tüm Kürtleri bu sürece dahil edeceğiz."

Bir gazetecinin aralarında CHP milletvekilleri ve bu partiye yakın isimlerin de olduğu 111 kişinin kamuoyun duyurduğu 'Barış için Özgürlükçü Demokrasi' metni ile ilgili sorusuna cevaben konuşan Kaplan, CHP'nin çözüm surecinden kaçamayacağını, böyle giderse bölüneceğini dile getirdi. Kendilerinin CHP'nin koltuğuna talip olduklarını söyleyen Kaplan, bir sonraki seçimlerde ana muhalefet partisi olacaklarını iddia etti. Kaplan'ın bu sözleri izleyicilerden büyük alkış aldığını da ekleyelim.

Hasip Kaplan son olarak Avrupa Konseyinin son raporunda PKK üyelerine terörist kelimesi yerine aktivite demesine hatırlatarak Amerikan yönetime bir çağrıda bulundu. "PKK'yi terör örgütleri listesine almak yanlış bir karardı ve yanlışta ısrara gerek yok. Washington ayrıca Murat Karayılan, Rıza Altun ve Zübeyir Aydar'ı kriminal suçlular listesine dahil etti. ABD çözüme katkıda bulunmak istiyorsa bu listelerini gözden geçirmeli."

Kaynak: Haberler.Com / Güncel

Amerika Birleşik Devletleri Mehmet Gürses Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title