"Acı Kahve" ile Toplumsal Dönüşümün Kara Mizahı
Yönetmen Soner Sert'in geleneksel dayanışmanın kapitalizmle çarpışmasını kara mizahın gücüyle anlattığı "Acı Kahve" filmi, 3 Ocak’ta vizyona girecek. Filmde, takı pazarlıklarından aile içi çatışmalara toplumsal dönüşüm ince bir dille eleştiriliyor. ANKA Haber Ajansı'na konuşan Sert, "'Acı Kahve', özellikle Türkiye'deki geleneksel kız isteme törenlerine bir eleştiri getiren bir kara komedi. Genelde bu tür toplantılar oldukça ciddi geçer, herkes kendisini mükemmel, erdemli bir şekilde sunmaya çalışır. Bizim filmimiz, işte bu yapay durumu ve toplumun bazı ikiyüzlülüklerini kara mizah ile ele alıyor" dedi.
Haber : Hilal Solmaz
( İSTANBUL ) - Yönetmen Soner Sert'in geleneksel dayanışmanın kapitalizmle çarpışmasını kara mizahın gücüyle anlattığı "Acı Kahve" filmi, 3 Ocak'ta vizyona girecek. Filmde, takı pazarlıklarından aile içi çatışmalara, toplumsal dönüşüm ince bir dille eleştiriliyor. ANKA Haber Ajansı'na konuşan Sert, "'Acı Kahve', özellikle Türkiye'deki geleneksel kız isteme törenlerine bir eleştiri getiren bir kara komedi. Genelde bu tür toplantılar oldukça ciddi geçer, herkes kendisini mükemmel, erdemli bir şekilde sunmaya çalışır. Bizim filmimiz, işte bu yapay durumu ve toplumun bazı ikiyüzlülüklerini kara mizah ile ele alıyor" dedi.
Yönetmen Soner Sert'in, başrollerinde Nazan Kesal, Buçe Buse Kahraman, Reha Özcan, Şerif Erol, Atay Yıldız, Benian Dönmez ve Name Önal'ın yer aldığı "Acı Kahve" filmi, geleneksel kız isteme törenlerine eğlenceli ama düşündürücü bir kara mizah yaklaşımı sunuyor. Film, sadece komedi değil, toplumsal normlar ve aile içindeki dayanışmanın nasıl kapitalist sisteme dönüştüğünü sorgulayan bir yapım olarak dikkat çekiyor.
Sert, Acı Kahve ile toplumsal ikiyüzlülükleri ve değişen aile yapısını mizahi bir dille eleştiriyor. Filmde, geleneksel cümlelerle başlayan bir törenin, kısa sürede karanlık ve karmaşık bir hale nasıl dönüşebileceği anlatılıyor. ANKA Haber Ajansı olarak 3 Ocak'ta vizyona girecek "Acı Kahve" filminin ekibiyle özel bir gösterimde bir araya geldik. Soner Sert ve oyuncular, ANKA'nın sorularını yanıtladı:
"Acı Kahve" filmi hakkında bize biraz bilgi verir misiniz? Film seyirciye ne vadediyor?
Soner Sert: "Acı Kahve", özellikle Türkiye'deki geleneksel kız isteme törenlerine bir eleştiri getiren bir kara komedi. Genelde bu tür toplantılar oldukça ciddi geçer, herkes kendisini mükemmel, erdemli bir şekilde sunmaya çalışır. Bizim filmimiz, işte bu yapay durumu ve toplumun bazı ikiyüzlülüklerini kara mizah ile ele alıyor. Eğlenceli olduğu kadar düşündürücü bir yapım. Hem gülüp eğlenirken hem de bazı toplumsal sorunlara dikkat çekiyoruz.
Filmin ismi olan "Acı Kahve" biraz geleneksel bir çağrışım yapıyor, ama filmdeki bakış açınız eleştirel. Hangi mesajları vermek istediniz?
Soner Sert: Aile olgusu, varoluşu itibarıyla çoğu zaman bir dayanışma anlamına gelir. Özellikle evlilik törenlerinde, takı merasimi gibi gelenekler bu dayanışmanın birer örneğiydi. Ancak günümüzde, bu gelenekler büyük ölçüde güncelliğini yitirmiştir. Eskiden, köydeki herkes bir araya gelir, genç çiftin ev kurmasına yardımcı olmak için dayanışma gösterirdi. Bugün ise, evlenmek isteyen gençler masraflarını karşılamak için kredi kartlarına başvuruyor ve evliliklerinin ilk yıllarını borçla geçiriyorlar. Filmin ele aldığı önemli noktalardan biri, kökeninde dayanışma olan bir olgunun, kapitalist sistemde nasıl dönüştüğü ve bu sürecin neye evrildiğidir. Biz de bunu komedi yoluyla anlatmayı tercih ettik. Sonuçta "Acı Kahve", kara mizah kullanarak, takı pazarlıkları, sarma tarifleri ve iki ailenin birbirlerini tarttığı süreç gibi öğelerle, toplumsal dönüşümü eleştiren, ince bir dille dalga geçen bir yapım oldu.
Sinemada nasıl bir dil oluşturmayı hedefliyorsunuz?
Soner Sert: Benim için sinema, genelde taşra temalı ya da daha ciddi, dramatik yapımlardan çok uzak. Çünkü doğduğum büyüdüğüm yer şehir, taşra gibi bir geçmişim yok. Sinemada aile ilişkileri gibi daha içsel ve görece eğlenceli konuları ele almayı tercih ediyorum. Hayatın kendisi de bazen komik, bazen derin. O yüzden sinemada keyifli bir bakış açısını yansıtmaya çalışıyorum. Filmde hayalimdeki oyuncularla çalıştım, bu benim için büyük bir şans. Küçük bir bütçeyle ama çok iyi bir ekiple harika bir iş çıkardık.
Filmdeki geleneksel temadan sonra işler beklenmedik bir şekilde değişiyor. Seyircinin bu değişimi nasıl karşılayacağını düşünüyorsunuz ve bu durum, sizin oyunculuk yaklaşımınızı nasıl etkiledi?
Nazan Kesal: Bu tarzda bir filmde yer almak benim için çok yeniydi. İlk okuduğumda, senaryonun gerçekten iyi olduğunu düşündüm ve hemen kabul ettim. Film, seyirciyle bağ kurabilecek, herkesin bir şekilde yaşamında bir kız isteme olayı yaşadığı bir tema üzerinden gidiyor. Filmde her şey "Allah'ın emriyle peygamberin kavliyle" gibi geleneksel cümlelerle başlıyor, ama sonrasında işler öyle bir hale geliyor ki, seyirciyi karabollerin içinde bırakıyor. Gerçekten keyifli bir deneyimdi, oynaması da oldukça eğlenceliydi. Seyircilerimizi sinema salonlarına bekliyoruz!
Filmin bir parçası olarak nasıl bir deneyim yaşadınız?
Benian Dönmez: Benim için çok gurur verici bir işti. Kara komedi türünde bir filmde yer almak gerçekten heyecan vericiydi. Filmde, bir kız isteme töreni sırasında istenmeyen olaylar yaşanıyor. Sadece komedi değil, aynı zamanda toplumsal bir eleştiri de var. İki yüzlülüklerle yüzleşmek zorunda kaldığımız, aslında çoğumuzun hayatında yer alan bir olay üzerinden toplumsal normları sorguluyoruz.