Adalarda Kovid-19 sonrası sakin ve kontrollü turizm beklentisi
Ege Denizi'nin kuzeyinde yer alan önemli turizm destinasyonlarından Çanakkale'nin Gökçeada ve Bozcaada ilçelerinde, normalleşme süreci çerçevesinde sakin ve kontrollü turizm beklentisi öne çıkıyor.
Ege Denizi'nin kuzeyinde yer alan önemli turizm destinasyonlarından Çanakkale'nin Gökçeada ve Bozcaada ilçelerinde, normalleşme süreci çerçevesinde sakin ve kontrollü turizm beklentisi öne çıkıyor.
Ünlü filozof Heredot'un "Tanrı, insanlar uzun ömürlü olsunlar diye Bozcaada'yı yaratmış." dediği turistik ada, antik dönemlerden bugüne pek çok uygarlığı topraklarında barındırması dolayısıyla hem tarih ve kültür hem de deniz turizmi açısından önemli potansiyeli barındırıyor.
Bozcaada, Türkiye'nin köyü olmayan tek ilçesi unvanı ile ziyaretçilerine su sıcaklıkları ve tuz oranların birbirinden farklı onlarca koyda yüzme imkanı sunuyor.
Dünyanın ilk "Cittaslow adası" unvanına sahip, 297 kilometrekarelik yüz ölçümüyle Türkiye'nin en büyük adası konumundaki Gökçeada ise yaz aylarında rüzgar sörfü tutkunlarının ilgisini çekiyor.
Özellikle Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya'dan gelen yüzlerce sporcu buradaki kesintisiz rüzgarda antrenman imkanı buluyor.
Tüm dünyayı etkileyen koronavirüs salgını nedeniyle adalarda bu yıl sakin ve kontrollü bir turizm bekleniyor.
"Diğer noktalara göre biraz daha şanslı olacağımızı düşünüyoruz"
Bozcaada Kaymakamı İbrahim Gültekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, salgından sonra hayatın normal seyrine girmesiyle birlikte genel anlamda insanların tatil taleplerinin artacağını tahmin etmediklerini söyledi.
Adadaki turizm seyrinin ise hayatın normale dönmesiyle birlikte şekilleneceğini ancak geçen yıllara oranla daha sakin bir turizm beklentileri olduğunu belirten Gültekin, "Bu noktada Bozcaada'yı da turizm anlamında bir adım ileriye çıkaran butik turizm destinasyonu olması. Biz bu anlamda diğer noktalara göre biraz daha şanslı olacağımızı düşünüyoruz. Ama geçen yıllara göre kıyasladığımız zaman sayısal anlamda bir düşüş olacağını düşünüyoruz." dedi.
"Kitlesel değil bireysel turizm bekliyoruz"
Bozcaada Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz ise tüm dünyanın olağanüstü bir süreçten geçtiğini ifade etti.
Alınan tedbirlerle adada şu ana kadar hiç koronavirüs vakası görülmediğini aktaran Yılmaz, "Bozcaada son yıllarda turizmin lokomotif yörelerinden birisi. Biz bu süreçte değişen dünyada ve değişen turizm anlayışı kapsamında Bozcaada'nın yine bir cazibe merkezi olarak talep görmeye devam edeceğini, hatta ilginin artarak devam edeceğini düşünüyoruz. Ancak biz özellikle bu yıl ada turizminin biraz daha sağlam temeller üzerinde gitmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yaptığımız toplantılarda bu yıl genel turizme oranla adımlarımızı birkaç adım geriden atmak, daha sağlam yol gitmek üzerine kararlar verdik. Çünkü gün geçtikçe risk daha da azalacak." diye konuştu.
Başkan Yılmaz, adada 19 Mart'ta konaklama tesislerinin faaliyetlerine ara verildiğini anımsatarak, "Biz sürecin devamında Bozcaada'nın ve bizlerin de özlediği daha yavaş, daha sakin bir turizmin devam etmesini istiyoruz." dedi.
"Kontrollü olarak turizm sezonu geçirmeyi umuyoruz"
Gökçeada Kaymakamı Ender Faruk Uzunoğlu da turizm sezonu önce alınan önlemler ile koronavirüs salgını konusunda büyük başarı elde ettiklerini söyledi.
Sezon hazırlıklarının normalleşme süreciyle bağlantılı olarak devam edeceğini belirten Uzunoğlu, "Bu süreçte ilçemizdeki hazırlıklar son derece titizlikle yürütülecek. Burada kontrollü bir turizm beklentimiz ve hedefimiz var. Gökçeada'da salgın konusunda bazı kısıtlamalara gittik. Turizm sezonu içinde olumlu bir katkısı olacak bunun. Genel amacımız 297 kilometrekarelik bu alanı ziyaretçilerimiz için hijyenik durumda tutmak. Geçen yıllara oranla daha normal ve kontrollü olarak turizm sezonu geçirmeyi umuyoruz." ifadelerini kullandı.
Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin ise adanın en önemli gelir kaynağının turizm olduğuna dikkati çekti.
Adada turizm sezonu öncesi sektör temsilcilerince çeşitli hazırlıklar yapıldığını ifade eden Çetin, yataktan yorgana kadar birçok ürünün salgın sürecinde yenilendiğini belirtti.
Normalleşme süreci içinde salgının yayılım durumunun genel itibarıyla en çok turizm sektörünü yakından ilgilendirdiğine işaret eden Çetin, şöyle konuştu:
"Önceki yıllara oranla biraz daha dikkatli olmamız gerekiyor. Bu salgın dünyayı etkiledi. Bu nedenle de çok hareketli, çok kalabalık, çok yoğun turizm şekli yerine daha güzel ve mantıklı ama kontrollü bir turizm yapmamız gerekiyor. Burada turizmin bu yıl yine sektörü ayakta tutacak düzeyde geçeceğine inanıyorum. Adaya gelenleri bizim kontrol altında tutabilmemiz adına mutlaka rezervasyonla kabul etmemiz gerekiyor. Virüs ile de mücadelede maksimum derecede tedbirlerle hem adamızda yaşayan insanlarımızın sağlığını, hem de misafirlerimizin sağlığını korumak adına kontrollü bir turizm olsun istiyoruz."