Adalet Bakanı Gül, AK Parti Artuklu İlçe Kongresi'nde konuştu: (2)
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Türkiye'yi tehdit eden terörü kaynağında kurutmanın en temel yaklaşımları olduğunu söyledi.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Türkiye'yi tehdit eden terörü kaynağında kurutmanın en temel yaklaşımları olduğunu söyledi.
Gül, partisince bir otelde düzenlenen Artuklu İlçe Başkanlığı Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Ak Parti'nin kurulduğu günden bu yana çalışan herkese kapısını açık olduğunu söyledi.
Ak Parti iktidarlarında bölgeye yaklaşık 30 milyar lira hizmet yapıldığını kaydeden Gül, adalet alanında da çok büyük hizmetler yapıldığını ve yapılmaya devam edeceğini vurguladı.
Gül, tutuklu ve hükümlülerin ailesine yakın bir cezaevinde kalmasının temel hedefleri olduğunu belirterek, "Meclisin gündeminde olan bir kanun çalışmasıyla istiyoruz ki anne ya da eşinin yolunu gözleyen kimse en yakın cezaevine mümkünse kendi bölgesinde, oturduğu yerde cezaevinde olsun." ifadesini kullandı.
Türkiye'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ötekileştirme siyasetinin sona erdiğini, hereksin birinci sınıf vatandaş olma anlayışını inşa ettiklerini kaydeden Gül, şöyle devam etti:
"Bizim ekmeği büyütmek, özgürlüğü arttırmak gibi bir derdimiz var. Soframızdaki ekmeği büyüteceğiz, vatandaşımızın cebine giren parayı arttıracağız, daha da refahını arttıracağız ve özgürlüğünü daha da geliştireceğiz. Şu Mardin'in sokaklarında bir Kürtçe kaset çalınsa satılsa kıyamet kopartılırdı. Bir cezaevinde anne Kürtçe konuşayım dese 'Sen suç işledin.' derlerdi. Eski Türkiye'de şarkıya, türküye
sansür vardı."
Farklılıkları bu ülkenin bir zenginliği olarak gördüklerini dile getiren Gül, milletin değerine, diline, dinine, inancına ve yaşam tarzına asla sırt çevirmediklerini vurguladı.
"Türkiye Türkiye'den daha büyüktür"
Türkiye'nin dünyadaki bütün mazlumların umudu haline geldiğini belirten Gül, şunları kaydetti:
"Dünyanın neresinde bir mazlum olsa gözünü hep Türkiye'ye dikmiş, gözünü hep bu coğrafyaya dikmiş. İşte bizler bu siyasetimizi bu şuurla bu anlayışla sürdürmek zorundayız. Türkiye Türkiye'den daha büyüktür. Bu nedenle Türkiye'nin daha fazla büyümesi, kalkınması bizim ortak sorumluluğumuz, görevimizdir. Tüm bunları yaparken Türkiye'nin umudunu, mazlumların umudunu tüketmek isteyenler de çıktı. AK Parti milletin desteğini aldıkça Türkiye'nin daha fazla ekonomisini büyüttük. Türkiye kalkındıkça, Türkiye büyüdükçe, Türkiye ayakta kaldıkça birileri rahatsız oldu."
Suriye'de büyük bir insanlık dramı yaşandığını anımsatan Gül, " Bugün bizim Suriye'de ortaya koyduğumuz mücadele, Suriye'de bu yaşananların ülkemizi tehdit etmemesi için gösterilen bir çabadır." diye konuştu.
Suriye'de ortaya konulan mücadelenin önemine değinen Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye'yi tehdit eden terörü kaynağında kurutmak bizim temel yaklaşımımızdır. Aksi taktirde Nusaybin'de, Derik'te, Cizre'de, Diyarbakır'da, Hatay'da, Gaziantep'de terör örgütleri vatandaşlarımızı tehdit altına alıyordu. Bunu hep beraber gördük. Çukurlar kazdılar. Şimdi o çukur kazanlar orada, ülkemizin dışında Türkiye ile ilgili planlar yapmaya çalışıyorlar. Biz orada elimiz kolumuz bağlı beklersek Nusaybin, Mardin, Diyarbakır, burada hemşehrilerimiz, Ankara, İstanbul tehdit altında olur. O yüzden milli güvenliğimizi korumak adına ve yine mazlumların yanında olmak adına ve yine ülkemizin yeni mülteci göç dalgasıyla birlikte daha büyük sıkıntılara ulaşmaması adına bu mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz."
"Türkiye bütün dünyaya örnek olmuştur"
Türkiye'nin bu mücadeleyi verirken bir yandan da sığınmacılarla ekmeğini bölüştüğünü kaydeden Gül, Türkiye'nin sınırlarına gelen herkese kapılarını açtığını belirtti.
Uluslararası sözleşmelere göre sığınmacıların istedikleri ülkelere gitmekte özgür olduğunu, gitmek isteyenler için de yolların tutulamayacığını dile getiren Gül, şunları söyledi:
"Yılarca bu sözleşmelere uymuyorsunuz.' diye Türkiye'yi diğer ülkelere şikayet edenler, bugün itibarıyla bu yaşananlarla tüm bu sözleşmeleri, AHİM kararlarını yürürlükten kaldırmışlardır. Bu çok acı bir durumdur. Avrupa'nın kendi değerlerinden de tamamen ters olan bu anlayıştan Avrupa'nın bir an önce dönmesi, kendi değerleri açısından da herkesin beklentisidir. İnsanlık eğer zulme maruz kalmışsa bütün coğrafya onlar için sığınılacak bir yerdir ve bu konuda Türkiye bütün dünyaya örnek olmuştur. Bu mesele artık bir hukuk meselesine, iltica hukukuna geçmiştir. İnsanlara karşı suç işlenmektedir. Yunan güvenlik güçlerinin o masumlara yapmış olduğu şiddeti kınıyoruz. O insanların canına kasteden bu anlayıştan, bu haksızlıktan bir an önce dönmelerini hepimiz bekliyoruz."
Yunanistan sınırında yaşanan hadiselerin herkes tarafından çok yakından görüldüğünü ifade eden Gül, sözlerini şöyle tamamladı:
"İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, sözleşmeler diyen, ülkelere ceza verenler, bugün bu sözleşmeleri almışlar çöp tenekesine atmışlar. Bu uluslararası hukuk adına, insanlık adına çok üzüntü verici bir tablodur. Aynı cahiliye döneminde yapılanlar gibi, helvadan put yaparlarmış, taparlar taparlar taparlarmış. Acıkınca da o taptıkları şeye bakmazlar o helvayı yerlermiş. Onlar insan hakları, demokrasi, sözleşmeler dediler. Kendilerine gelince insan hakları sözleşmesini unuttular. Bu insanlık adına çok büyük acı verici bir durumdur. Derhal Avrupa'nın bu uygulamalardan vazgeçmesi, kendi ilkelerine, söyledikleri değerlere bir an önce dönmeleri hepimizin ortak beklentisidir. "
AK Parti Mardin Milletvekilleri Şeyhmus Dinçel ve Cengiz Demirkaya ile AK Parti Mardin İl Başkanı Faruk Kılıç'ın da konuşma yaptığı kongrede, mevcut İlçe Başkanı Serdal Bağış yeniden başkanlığa seçildi.
(Bitti)