Adana'daki Fetö Sanığı İş Adamları Hakkındaki Dava
Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan, Adana'daki FETÖ sanığı iş adamları hakkındaki davada bir tutuklunun savunmasında isminden bahsetmesiyle ilgili "FETÖ tarafından algı operasyonuyla AK Parti iktidarı ve AK Parti'li belediye başkanı olarak bizler itibarsızlaştırılmaya çalışılmakta ve...
Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan, Adana'daki FETÖ sanığı iş adamları hakkındaki davada bir tutuklunun savunmasında isminden bahsetmesiyle ilgili "FETÖ tarafından algı operasyonuyla AK Parti iktidarı ve AK Parti'li belediye başkanı olarak bizler itibarsızlaştırılmaya çalışılmakta ve devam eden davalar sulandırılarak mecrasından çıkarılmaya çalışılmaktadır." ifadesini kullandı.
Çelikcan, yaptığı yazılı açıklamada, çeşitli yazılı ve görsel medyada yer alan "Tutuklu iş adamı, FETÖ'nün Adana'daki A takımını itiraf etti" başlıklı haberle hem algı operasyonu gerçekleştirildiğini hem de iftirayla kendisine saldırıda bulunulduğunu belirtti.
Haberde, fotoğraf ve haber başlığı hatası olduğunu vurgulayan Çelikcan, şunları kaydetti:
"Haberle ilgili servis edilen fotoğraf ve haber başlığı ağır mağduriyet yaratan büyük bir yanlıştır. Keza hakkımda olumsuz ve gerçek dışı bir algıya neden olmuştur. Haberin içeriğini okumayan ve detayını merak etmeyen her kişi, başlıktan yola çıkarak sanığın itiraflarında yer aldığım gibi yanlış bir anlamaya kolayca kapılmaktadır. Oysa, habere konu oluşumun asıl sebebi bir geziyle ilgilidir. Sanığın itiraflarında yer alan ve haber konusuyla hiçbir bağım ve irtibatım bulunmamakla birlikte haberin içeriğinde görüleceği gibi ismim geçmemektedir. Haberin konusu başkayken haberde fotoğrafım kullanılması büyük bir hatadır. Habere ilişkin kullanılan fotoğraf, 17-25 Aralık hükümete darbe girişiminden çok önce bir sokak iftarı münasebetiyle bulunduğumuz halka açık bir alanda çekilmiştir. Şahsımı bu teröristlerle veya terör örgütü mensuplarıyla ilişkilendirme çabaları açık ve net bir şekilde hakkaniyete uymayan planlı bir algı operasyonunun ürünüdür. Haberde benim kadar zikredilen isimler arasından sadece şahsımın fotoğraflarının kullanılması ise düşündürücüdür."
Haberlerde adı geçen Türk okulunun açılışı için, okulu yaptıran iş adamlarının daveti üzerine 2012 sonunda Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ne gittiklerine dikkati çeken Çelikcan, ancak bir kısım yazılı ve görsel medya organlarınca yapılan haberde sadece kendisinin fotoğrafının kullanılarak şahsının yıpratılmaya çalışıldığını bildirdi.
Çelikcan, "Haber içeriğinde tutuklu yargılanan bir sanığın adımı kullanması ve benim ısrarımla bu geziye gittiğini söylemesi, bu kişinin kendisini kurtarma çabası dışında bir şey değildir. Ayrıca bu şahsın iftirasının bir göstergesi de eski Adana Valisinin bu seyahatte olduğu yönündeki iftira niteliğindeki yalan ifadesidir. Keza dönemin Adana Valisi bu seyahatte hiç bulunmamıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Adanalı iş adamlarının yaptırdığı okulun açılışına davet edildiği için geziye gittiğini ve masrafların kendisi tarafından karşılandığını belirten Çelikcan, "FETÖ tarafından algı operasyonuyla AK Parti iktidarı ve AK Parti'li belediye başkanı olarak bizler itibarsızlaştırılmaya çalışılmakta ve devam eden davalar sulandırılarak mecrasından çıkarılmaya çalışılmaktadır. Ancak bu tür girişimler beyhude ve sonuçsuz kalacaktır." ifadelerine yer verdi.
Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesinde 103 sanık hakkında "FETÖ/PDY'ye üye olmak" ve "terör örgütüne finans sağlamak" suçundan yirmi beşer yıl hapis cezası istemiyle açılan davaya, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılan Muammer Beluk, "Kongo'ya gittiğimizde yanımızda dönemin Adana Valisi Hüseyin Avni Coş ve Mahmut Çelikcan da vardı. Hatta Çelikcan, benim de geziye katılmam için arayıp ısrar etti. Bu gezide Zihni Aldırmaz da bulunuyordu. Burada bize fakir aileleri de gezdirdiler. Adana il imamı olarak Öner Ekinci'yi biliyorum. Ekinci ile Kemal Elibal, Adana'da başrollerdeydi. Kentte A takımı olarak bilinen mütevelli heyetinde Muammer Çalışkan, Mustafa Vural, Tahir Acaroğlu, Kemal Elibal, Ahmet Coşkun, Halil Kadı ve Ahmet Çalışkan'ın olduğunu hatırlıyorum. Bana yaklaşmalarındaki amaçları okul yaptırmaktı. Katıldığım toplantılarda himmet toplanmadı. Fetullah Gülen haini önce insanların gönlüne, sonra ruhuna, daha sonra ise ceplerine girdi." şeklinde savunma yapmıştı.