Adana Şehit Polisin Karaciğeriyle Yaşama Tutundu
Adana'da 52 yaşındaki Şerafettin Bedel, 2 Eylül'de şehit düşen 24 yaşındaki polis Gökhan Özdemir'in bağışlanan karaciğeriyle hayata yeniden 'merhaba' dedi.
Adana'da 52 yaşındaki Şerafettin Bedel, 2 Eylül'de şehit düşen 24 yaşındaki polis Gökhan Özdemir'in bağışlanan karaciğeriyle hayata yeniden 'merhaba' dedi.
Şanlıurfa'nın Viranşehir İlçesi'nde 21 Ağustos'ta PKK'lı teröristlerin yola döşedikleri patlayıcıyı zırhlı aracın geçişi sırasında infilak ettirmesi sonucu ağır yaralanan özel harekatçı polis memuru Gökhan Özdemir, Adana'ya getirilerek Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Yapılan tüm müdahalelere karşın 2 Eylül'de şehit oldu. Şehit polisin babası Said ve annesi Elmas Özdemir, oğullarının kalbi hariç diğer organlarını bağışlama kararı aldı. Acılı baba, "Eşim ile birlikte organ bağışı yapmak için karar aldık. Evladım, canını vatan için verdi. Organları da vatan için hizmet edebilecek başka insanlarda yaşayacak. Bundan daha büyük bir hayır olmaz. Herkes çekinmeden organlarını bağışlasın" dedi. Şehidin cenazesi memleketi Gaziantep'in Nurdağı İlçesi'nde toprağa verilirken, karaciğeri ve bir böbreği Adana'da nakil bekleyen hastalara, diğer böbreği de Gaziantep'te başka bir kişiye nakledildi.
'ÖRNEK ŞEHİDİN ADI YAŞATILSIN'
Şehit polisin karaciğeri 2 yıldır organ bekleyen işçi emeklisi Şerafettin Bedel'e, Balcalı Hastanesi Organ Nakli Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde görevli Yrd. Doç. Dr. Abdullah Ülkü ve Doç. Dr. Tolga Akçam tarafından başarılı bir operasyonla nakledildi. Şehide rahmet ve acılı ailesine başsağlığı dileyen 3 çocuk babası Şerafettin Bedel, "Şehidimiz ve ailesinden Allah razı olsun, rahmet eylesin. Şehitler ölmez vatan bölünmez. Bana uygun organ bulunduğunda açıkçası sevindim. Başka bir şey hissetmedim" diye konuştu.
Nakil operasyonunu gerçekleştiren Yrd. Doç. Dr. Abdullah Ülkü ise, hastanın sağlık durumunun iyi olduğunu söyledi. Vatanı için canını veren şehidin organlarıyla da hayat kurtardığına dikkat çeken Ülkü, bunun çok önemli bir örnek olduğunu, şehidin yaptıklarının unutulmaması için de adının caddelerde, sokaklarda, parklarda yaşatılması gerektiğini belirtti.
