Adana Yeşilçam'ı Evinde Yaşatıyor Hd
Yeşilçam'ı evinde yaşatıyorADANA'da küçük yaşlardan bu yana biriktirdiği film, afiş ve sinema makineleriyle evine müzeye dönüştüren emekli sinema makinisti Sabri Şenevi (63), eski makinelerle film gösterimleri de yaparak Yeşilçam'ı günümüzde yaşatıyor.
Yeşilçam'ı evinde yaşatıyor
ADANA'da küçük yaşlardan bu yana biriktirdiği film, afiş ve sinema makineleriyle evine müzeye dönüştüren emekli sinema makinisti Sabri Şenevi (63), eski makinelerle film gösterimleri de yaparak Yeşilçam'ı günümüzde yaşatıyor.
Emekli sinema makinisti Sabri Şenevi, sinemayla ilk kez babasının sayesinde henüz 10 yaşındayken 1965 yılında Tarzan filmini izleyerek tanıştığını söyledi. Bu filmle sinema tutkusunun başladığını belirten Şenevi, bedava film izlemek için pek çok yöntem kullandığını anlattı. Zamanının büyük bir bölümünü sinemada geçirdiğini belirten Sabri Şenevi, Makinistlerin kesip attığı film parçalarını, daha sonra izlemek için toplardım. Bozuk olanları tamir ederdim. Bazı görevliler film afişlerini ters çevirip, üzerinde yemek yerdi. Ben o afişleri de toplar, onarır, koleksiyonuma eklerdim dedi.
Topladığı film parçalarını görselleştirmek için yöntemler geliştirdiğini kaydeden Şenevi, Film şeridini ilk kez içi su dolu sürahinin arkasına tutunca görselleştirdim. Daha sonra mercek arayışına girdim. Ampulü su doldurup bir süre gaz lambasının ışığıyla film karelerini görebildim. Daha sonra bunu gün ışığıyla yaptım. Elektriğimiz yoktu, gün ışığı da kısıtlı süre işe yarıyordu. Dönemin parasıyla 2,5 liraya el feneri aldım. Film şeritlerini yerleştirdiğim kutunun içine fener tutup, topladığım film şeritlerini izleyebiliyordum diye konuştu.
MAKİNİSTLİĞE ÇIRAKLIKLA BAŞLADI
Filmleri para vermeden izlemek için sinema salonlarında gazoz sattığını anlatan Sabri Şenevi, ilerleyen yıllarda bir sinema makinistine yardım etmeye başlamasıyla kendisini tam olarak sinemanın içinde bulduğunu dile getirdi. Şenevi, makinistliğe uzanan serüvenini şöyle anlattı
Refik adındaki bir makinistin yanında vakit geçirmeye başladığımda bozulan film makaralarını onarmakla işi öğrenmeye başladım. Bir süre sonra Refik Ağabey, filmi makineye takmayı ve çalıştırmayı öğretti. Bir gün, 'Hadi bakalım, çalıştırabilecek misin Bak, içerisi kalabalık. Seyirci çok. Eğer film kırılırsa, çalıştıramazsan seyirci ıslık çalar. Patron da aşağıda. Kendine güveniyor musun' dedi. Ben de çalıştırabileceğimi söyledim. Geri dönüşü yoktu. Makinenin kömürünü yaktım, şalterini açtım, ses sistemini aktif ettim ve kazasız belasız filmi oynattık. Ondan sonra uzun yıllar makinistlik yaptım.
MÜZE EV, GEÇMİŞTE YOLCULUĞA ÇIKARIYOR
Şenevi, gelişen teknoloji ve sinemanın dijitalleşmesiyle eski sistemlerin artık kullanılmadığını ancak 53 yıldır biriktirdiği materyallerle özellikle Yeşilçam'ı Seyhan ilçesindeki Ali Dede Mahallesi'ndeki evinde yaşattığını vurgulayarak, şunları söyledi
Makinistlik yaptığım dönemdeki Yugoslavya malı film makinelerini de daha sonra hurdacılardan bulup satın alarak evime getirdim. Bu cihazlar hala çalışıyor ve evimde ücretsiz film gösterimleri yapıyorum. Amacım bizden sonraki nesillere eski sinemayı, Yeşilçam'ı ve eski sanatçıları tanıtmak. Ziyaretçilerimi geçmişte bir yolculuğa çıkaran evimde 200 adet 35 mm, 50 adet 16 mm, 8 adet de 8 mm film bulunuyor. 4 bin DVD, bin 500 kaset var. Dijital arşivimde ise 25 bin film bulunuyor. Yüzlerce film afişim de sinema müzesine dönüştürdüğüm evimde sergileniyor. Buraya eski makinist arkadaşlar, sinema öğrencileri geliyor. Onlarla film sohbetleri yapıp, nostaljik filmler izliyoruz.
Sabri Şenevi'ne, bugün 25'inci Uluslararası Adana Film Festivali'nde 25'inci Yıl Emek Ödülü verilecek.