Afad'ın Kahramanları Minik Azra'yı Unutamıyor
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) İzmir Müdürlüğü Arama Kurtarma Birliği'nde görev yapan ekip, 23 Ekim 2011'de Van depreminde Erciş ilçesinde yıkılan 7 katlı binanın enkazından 47 saat sonra canlı olarak çıkardığı ve "umudun adı" olarak hafızalara kazınan "Azra bebeği" unutamıyor.
TEZCAN EKİZLER - Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) İzmir Müdürlüğü Arama Kurtarma Birliği'nde görev yapan ekip, 23 Ekim 2011'de Van depreminde Erciş ilçesinde yıkılan 7 katlı binanın enkazından 47 saat sonra canlı olarak çıkardığı ve "umudun adı" olarak hafızalara kazınan "Azra bebeği" unutamıyor.
Arama kurtarma ekibi, aradan geçen 6 yıla rağmen Azra bebeği kurtarırken yaşadıkları yoğun duyguları her 23 Ekim'de adeta yeniden yaşıyor.
Yaklaşık iki gün enkaz altında kalan minik Azra çıkartılırken verilen mücadele, Azra'nın annesi Semiha ve babaannesi Gülsade Karaduman'ın gözyaşlarına boğulduğu anlar ve Azra'nın birinci yaş gününü kutlamasına ait görüntüleri izleyen ekip, duygulanıyor.
Azra'nın Sivas'ta yaşayan ailesini zaman zaman telefonla arayan ekip, Azra'nın dedesi doktor Ahmet Karaduman'ın kendileri için yaptırdığı teşekkür plaketini iş yerinde muhafaza ediyor.
"Risk almamız gerekiyordu, bunu da yaptık"
Van depremi sırasında 30 kişilik AFAD İzmir Arama ve Kurtarma ekibinde kurtarma teknisyeni olarak görev yapan Mahir Aydın Aktaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Azra bebeğin hem kendisi hem de ekip arkadaşlarının yaşantısında çok önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.
Tam da ümitlerin bittiği bir anda enkazda Azra'nın annesinin ses verdiği anı hala unutamadığını belirten Aktaş, "Annesi bebeğinin iyi olmadığını söylüyordu. Kendimizi riske atmamız gerekiyordu çünkü onu hayatta tutabilecek tek eller bizdik. Bunu da yaptık." dedi.
Azra'nın yüzlerce tonluk enkazın altından canlı olarak kurtarılmasının herkese "umut aşılayarak" depremin sembolü haline geldiğine işaret eden Aktaş, o gün yaptıkları mesleğin ne kadar kutsal olduğunu birkez daha anladıklarını, onu kurtardıkları günün akşamında ekip arkadaşlarıyla mutluluktan uyuyamadıklarını anlattı.
"Tarif edilemez bir duygu"
Aktaş, İzmir'de Azra için düzenledikleri ilk doğum gününde yeniden onu kurtardıkları günü yaşadıklarını aktararak, duygularını şöyle ifade etti:
"Bir arama kurtarmacının meslek hayatı boyunca bir daha yaşayamayacağı bir mutluluk. Yetişkin insanları defalarca çıkardığımız oluyor ama işin uçunda 14 günlük bir bebek olunca, onu çıkarınca daha iyi bir duygu. Bizleri unutmadı. Ziyaretimizde onun büyüdüğünü görmek çok iyi bir mutluluk. Bu, tarif edilmez."
"Hepimiz ağlıyorduk"
Azra'yı kurtaran ekipte sağlık memuru olarak görev yapan 37 yaşındaki Ali İhsan Körpeş de bebeği enkazın içinden alıp, yukarıda bulunan arkadaşına verdiği o anları hiç unutamıyor.
Zaman zaman o anların gözlerinin önüne geldiğini dile getiren Körpeş, şunları kaydetti:
"Duygusal anlamda bir dakikalık vaktimiz oldu. Biz çıkardığımızda Azra ağlıyordu. Bizim de çocuğumuz var, doğumhanenin kapısında bekledik saatlerce, aslında çok farklı bir şey değil. Çok duygusal anlar yaşadık. Bir daha belki karşı karşıya gelemeyeceğimiz bir durum. Sadece ağlayan Azra değil, ekip personelimiz ve biz de ağlıyorduk. Duygusal anlamda zaman yoktu, içeride kurtarılması gereken iki kişi daha vardı. Hemen onları çıkarmak için çalışmalara başladık."
O anları, İzmir'e döndükten sonra ayrıntılı şekilde kaleme alan Körpeş, zaman zaman o metni okurken hala gözlerinin dolduğunu söyledi.
"Meslek hayatımızın en kıymetli ödülü Azra'nın plaketi"
AFAD İzmir Arama ve Kurtarma Birlik Müdürü Atila Altunbulak da Van depreminin yaşandığı gün Japonya'nın başkenti Tokya'da uluslararası toplantıya katıldığını, ekibinin enkaz altında yaptığı başarılı kurtarma operasyonun toplantıda örnek çalışma olarak gösterilmesinin Türkiye için çok onur verici olduğunu söyledi.
Azra'nın ilk doğum günü için günlerce hazırlandıklarını anlatan Altunbulak, Azra'nın dedesi Ahmet Karaduman'ın ilk doğum gününde kendilerine verdiği teşekkür plaketine ekip olarak çok önem gösterdiklerini, o plaket için anı köşesi oluşturduklarını, önünden geçtikleri her zaman plakete bakıp Azra'yı hatırladıklarını sözlerine ekledi.
Mucizevi kurtuluş
Van'ın Erciş ilçesinde 23 Ekim 2011'deki depremde 14 günlükken enkaz altında kalan Azra bebek, 47 saat sonra kurtarılarak depremin simgesi haline gelmişti. Dede Ahmet Karaduman'ın ilk etapta kurtulduğu depremde Azra bebek, annesi ve babaannesi ise sonradan enkaz altından çıkarılmıştı. Depremde baba Sinan Karaduman ise yaşamını yitirmişti.