Afyonkarahisar'da 4 Saatlik Gezi Davası
Gezi Parkı eylemleri süresince Afyonkarahisar'da protesto, yürüyüş yapan 54 kişi, yapılan ikinci soruşturma sonunda haklarında açılan davada yargılanmaya başladı.
Gezi Parkı eylemleri süresince Afyonkarahisar'da protesto, yürüyüş, gösteri yapan ve haklarında 'kovuşturmaya gerek görülmeyen' 54 kişi, yapılan ikinci soruşturma sonunda haklarında açılan davada yargılanmaya başladı. Davanın ilk duruşması yaklaşık 4 saat sürdü.
İstanbul Gezi Parkı olayları sonrası yaşananları protesto etmek isteyen CHP İl Teşkilatı, KESK, TGB ve bu gruplardan bağımsız öğrencilerin, 8 farklı tarihte ve 4 farklı yerde gösteri ve yürüyüş yapması nedeniyle açılan dava, 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı.
'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet' ve 'trafiği tehlikeye düşürmek' suçlarından açılan 54 sanıklı dava duruşmasına, sanıklardan 35'i katıldı. Yaklaşık 4 saat süren duruşmada savunmalarını yapan sanıklar, izinsiz protesto ve gösterinin suç değil, anayasal hak olduğunu söyledi.
SANIKLAR SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Olaylardan sonra Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğü'nde verdikleri ifadenin ardından, savcının 'suçun yasal unsurları oluşmadığı' gerekçesiyle ek kovuşturmaya yer olmadığı yönündeki kararını hatırlatan sanıklar, suçlamaları kabul etmedi. Afyonkarahisar'da hiçbir kamu malına ya da özel mala zarar verilmediğini ve olumsuzluk yaşanmadığını da savunan sanıklar, emniyetin yönlendirme ve uyarılarına uyduklarını belirttiler. Sanıklar, yürüyüş güzergahının polisle vardıkları uzlaşma sonucu belirlendiğini ileri sürdü.
'POLİS KORDONUNDA YÜRÜDÜK'
Yaşanan olaylar sonrası CHP İl Başkanı Yalçın Görgöz ve bazı gençlerin gözaltına alınması üzerine, ertesi gün parti binasında toplanarak basın açıklaması yaptıklarını ifade eden sanıklardan CHP merkez İlçe Başkanı Kemal Demirkırkan, açıklama sonrası da Anıtpark'a gittiklerini söyledi.
Anıtpark'ta her parti ve görüşten 10 bine yakın insanın toplandığını vurgulayan Demirkırkan, "Bu kadar insanın parka sığması beklenemezdi. Belki bu yüzden kaldırımda ya da yolda duranlar olmuş olabilir. Ancak yapılan yürüyüşte de protestoda da polisin istek ve tavsiyelerine uyuldu. Hatta güvenlik kordonu altında yürüdük. Biz o gün polisle irtibat halinde demokratik bir protestonun parçasıydık" dedi.
SANIKLAR 'HÜKMÜN GERİ BIRAKILMASINI' ANLAYAMADI
Duruşmada bazı öğrenci sanıklar ise o hafta Afyon Kocatepe Üniversitesi'nde sınav haftası olduğunu belirterek, sabaha kadar ders çalıştıktan sonra dinlenmek için Anıtpark'a oturmaya gittiklerini anlattı. Protesto ve gösteriye ait kayıtlarda hiçbir şekilde kendilerinin yer almadığını ifade eden sanık öğrenciler, olaylardan habersiz Anıtpark'ta otururken gözaltına alındıklarını kaydetti.
Hakimin sanıklara; 'hükmün geri bırakılmasını isteyip, istemediklerini' sorduğu duruşmada, öğrenci sanıklar 'hükmün geri bırakılmasının' ne olduğunu anlayamadı. Hem avukatların hem de savcı ve hakimin uygulamayı anlatmaya çalıştığı duruşmada bazı öğrenciler ifade verdikten sonra derse gitmek için hakimden izin istedi. Duruşmaya katılmayan sanıkların dinlenmesi için müzekkere yazılmasına karar verilen dava 4 Mart 2015 tarihine ertelendi.
'GEREKSİZ BİR DAVA'
Adliye çıkışında açıklama yapan KESK İl Temsilcisi Hüdaverdi Kılınç, dava konusuyla ilgili olaylara daha önce takipsizlik kararı verildiğini hatırlattı. Demokratik haklarını kullandıklarını, bu nedenle yargılanmalarının gereksiz olduğunu belirten Kılınç, "Savcının daha önce takipsizlik verdiği 6, 7 ve 8 farklı olay birleştirilerek, yeniden dava açıldı. 54 kişiden 16'sı sendika üyemiz. Trafiği kapatmak, slogan atmak, demokratik haklarımızı kullanmakla itham ediliyoruz" dedi.
'DAVALAR BİRLEŞTİRİLİP YENİDEN AÇILDI'
Gezi Parkı sürecinde Türkiye'nin pek çok şehrinde açılan davaların beraatla sonuçlandığını hatırlatan TGB Afyonkarahisar İl Başkanı Mustafa Altınkaya da davayla devletin boşa masrafa sokulduğunu savundu. Altınkaya, şöyle dedi:
"İnatla ve tekrar davalar birleştirilip, yeniden açıldı. Suç olarak kamu malına zarar, trafiği engelleme var. Halbuki bu eylemlerin tamamı polislerin gösterdiği, güvenlik kordonu altında yapıldı. Hatta bazı eylemler trafiğe kapalı mekanlarda yapıldı. Burada bir tiyatro sergilendi. Boşu boşuna devletin ışığı, lambası, suyu israf ediliyor. Türkiye'nin her yerinde zaten bu davalar sonuçlandı. Hepsine takipsizlik kararı, beraatlar verildi. Bu da aynı şekilde sonuçlanacaktır."