Ahilik Felsefesini Türküyle Anlattı
Kırşehir'den dünyaya yayılan 800 yıllık Ahilik geleneğinin daha iyi anlaşılması için sürdürülen tanıtım çalışmalarına katılan Kırşehirli sanatçı İdris Altuner, derece kazandığı "Gülbankı Ahi Evran" isimli şiirini besteleyip, klip yaptı.
Kırşehir'den dünyaya yayılan 800 yıllık Ahilik geleneğinin daha iyi anlaşılması için sürdürülen tanıtım çalışmalarına katılan Kırşehirli sanatçı İdris Altuner, derece kazandığı "Gülbankı Ahi Evran" isimli şiirini besteleyip, klip yaptı.
Ozan ve aşıklar diyarı Erzurum'da büyüyen, Anadolu'nun tarihi motifleri yüksek şehirlerinden Kırşehir'de yaşayan Altuner, Kültür ve Turizm Bakanlığının düzenlediği Ahilik konulu şiir yarışmasında derece aldığı "Gülbankı Ahi Evran" şiirini türkü olarak besteledi. Altuner, Ahilik geleneğinin yaşatıldığı Kırşehir'de en ücra yerlere kadar giderek çekimlerini yaptırdığı görüntülerle de tasavvuf tadındaki türküsüne klip hazırladı.
Aynı zamanda Kırşehir Belediyesinin kadrolu aşçısı olan Altuner, Anadolu'nun kültürel ve milli değerlerinin gelecek nesillere en iyi şekilde aktarılmasına katkı sağlamak için çeşitli çalışmalar yaptığını anlattı.
Ozan ve aşıklık geleneğinin aileden geldiğini, gelenekten geleceğe aksedilen bir kültürle yola çıktığını ifade eden Altuner, Reyhani, Sümmani, Emrah gibi önemli şahsiyetlerin türküleriyle büyüdüğünü, Kırşehir'e gelince de Ahilikten çok etkilendiğini dile getirdi.
Daha önce Çanakkale, Sarıkamış ve Yunus Emre adına türküler bestelediğini anlatan Altuner, Kültür ve Turizm Bakanlığının Ahiliğin tanıtımı amacıyla düzenlediği yarışmaya üç şiirle katıldığını, bunlardan Gülbankı Ahi Evran şiirinin derece aldığını vurguladı.
Bu şiiri daha sonra besteleyerek türkü haline getirdiğini, Ahiliğin tasavvuf tadında topluma aktarılmasını ve anlaşılmasını amaçladığını vurgulayan Altuner, şöyle konuştu:
"Derece alan Gülbankı Ahi Evran isimli şiirimi besteleyerek bir eser haline getirdim, sonra da kliple taçlandırarak halkımızın karşısına çıktım. Ümit ediyoruz ki Ahiliğe katkı sağlayarak gelecek nesillere bir mesaj verecektir. Ahilik, sadece Türkiye'de değil bütün dünyada anlaşılması ve anlatılması gereken bir felsefe. Bir üstat şöyle diyordu; 'Eğer Ahiliği bilebiliyor olsaydık, bugün ihtişamla açtığımız adalet saraylarına gerek kalmayacaktı.' Bu, son derece önemli. Sanatçılar olarak bizler de çalışmalar yaparak Ahilik felsefesini toplumlara anlatabilmemiz lazım. Yazar kalemiyle, türkücü türküsüyle, şair şiiriyle, tüm Anadolu halkı yaşamıyla hayata geçirerek Ahiliği dünyaya anlatabilirse daha adaletli ve yaşanabilir bir dünya düzeni kurulabilir."
Ahi Evran-ı Veli Hazretleri'nin 32 sanatın piri olduğunu, Ahiliğin de 7 öğüdünün bulunduğunu aktaran Altuner, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir şiir ya da türkü ile bunu tamamen anlatabilmek mümkün değil. Biz de birlik ve beraberlik öğüdünden başlayarak dilimizin döndüğünce anlatmaya çalıştık. Bir dörtlüğümüzde, 'Selam olsun Ahi Evran yurdundan, Kırşehir'den yarenlere merhaba, dert alıp da dertlilerin derdinden muhabbetle saranlara merhaba. Birlik, beraberlik kardeşlik ili, hünkar Hacı Bektaş, Yunus'un yolu, Aşık Paşa ile Türkçedir dili, Horasan'dan erenlere merhaba.' dedik. Ahiliğin dergah ve sanat boyutunu anlatmaya çalıştık. Ahilik, 32 sanatın piri olması hasebiyle klip için en ücra yerlere giderek çekimlerimizi yaptık."
Şiiri yazarken farklı eserlerden yararlandığını, İbni Batuta'nın Seyahatname'sinde geçen 'Eğlenceden öğretiye şevkten vecde döner Ahilerin bütün meşgalesi' sözlerinden çok etkilendiğini belirten Altuner, "Eğlenceyi öğretiye dönüştürebilmek, o şevki vecde taşıyabilmek çok önemlidir. Kırşehir'den dünyaya mal olan yaklaşık 800 yıllık bir Ahilik felsefesini biz de tasavvuf tadında bir türkü ile anlatmaya çalıştık. Katkımız olursa bununla şeref duyarız." ifadelerini kullandı.