Ahmet Davutoğlu Hocası Şerif Mardin'i Anlattı
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, hocası Şerif Mardin için, "Hayatının son demlerinde dahi ders vermekten vazgeçmedi" dedi.
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, hocası Şerif Mardin için, "Hayatının son demlerinde dahi ders vermekten vazgeçmedi" dedi.
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da hocası olan ünlü sosyolog ve siyaset bilimci Prof. Dr. Şerif Mardin 90 yaşında hayatını kaybetti. Şerif Mardin'in cenaze namazı bugün öğle namazını müteakip Sarıyer'de Yeniköy Camii'nde kılındı. Cenaze törenine, Eski Başbakan ve AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Günay, Betül Mardin, ailesi, sevenleri ve çok sayıda öğrencisi katıldı. Yakınlarının taziyeleri kabul ettiği törende Mardin'in tabutunu Davutoğlu ve Mehdi Eker omzuna alarak cenaze aracına taşıdı. Mardin'in cenazesi, Kilyos Mezarlığı'na defnedilmek üzere yakınlarının ve sevenlerinin duaları eşliğinde son yolculuğuna uğurlandı.
"ÜLKEMİZ AÇISINDAN ÖNEMLİ BİR KAYIP"
Kendisini ziyaret ettiğinde bile çevresinde öğrencilerinin olduğunu ifade eden eski Başbakan ve AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu, "Ülkemiz, ilmi camia açısından da çok büyük bir kayıp Şerif Mardin Hocamızın kaybı. Ülkemiz açısından önemli bir kayıp çünkü bir neslin hepimizin örnek teşkil eden mümtaz bir şahsiyetiydi. Bir nesil onunla sosyal bilim metodolojisini, yeni kavramlarını tanıdı. Gerçekten arkasında çok köklü bir miras bıraktı. Şahsi olarak da öğretim yıllarının, üniversitenin ilk yıllarından itibaren yakın hukukumuz oldu. Doktora çalışmam esnasında çok yoğun mesai içinde olduk. O dönemlerde de, 12 Eylül sonrasındaki sıkıntılı dönemlerde de hep düşünce özgürlüğünü savundu. Hiçbir zaman akademik camia üzerindeki baskılara taviz vermedi. Her zaman Türkiye'de her türlü vesayet anlayışına karşı akademik özerkliğin savunucusu oldu" dedi.
"BUNDAN BİRKAÇ HAFTA ÖNCE EVİNDE UZUN BİR SÜRE BİRLİKTE OLDUK"
Mardin'in çok önemli bir düşünce insanı olduğunu dile getiren Davutoğlu, "Dışişleri Bakanlığım, Başbakanlığım döneminde de yakın mesaim oldu, sık sık görüştük. Her seferinde kendisinin yakın dönem Türk siyasetini, düşünce hayatını bilen bir çınar kimliğiyle hep doğru tahlilleri oldu. Kritik dönemlerde yaptığı kavramsallaştırmalarla sosyal gelişmeleri, anlamak ve tanımlamak bakımından da çığırlar açtı. Son olarak bundan birkaç hafta önce evinde uzun bir süre birlikte olduk. Konuşamıyordu ama haliyle tebessümüyle ve birlikte olmanın getirdiği heyecanla dudaklarıyla hala ders verme aşkını barındırıyordu. Benim de öğrencim olan birçok arkadaşımız daha sonra Şerif Mardin Hocanın da öğrencisi oldu. Dolayısıyla hocaların hocası, hayatının son demlerinde dahi ders vermekten vazgeçmedi. Türk düşünce hayatının uluslararası alana tanıtımı açısından evrensel nitelikli ürünleriyle de bu alanı uluslararası bilinirliğe açtı. Babası rahmetli Arif Mardin'i de ben doktora tezi yaparken Mısır'da görmemi rica etmişti. Onu orada tanımıştım. Allah rahmet eylesin" dedi.
"TEZİMİ YAZARKEN BENİM DANIŞMANLIĞIMI YAPMIŞTI"
Mardin'in öğrencilerinden olan gazeteci Hakkı Öcal, "Benim Boğaziçi Üniversitesinden doktora tez hocamdı. Tezimi yazarken benim danışmanlığımı yapmıştı. Şerif hoca çok şakacı bir insandı. Komplikasyonlar vardı yaşlılığa bağlı olarak böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği vardı. Esprisi de şuydu; kullanım ömrümüz doluyor" ifadelerini kullandı.
(İHA