Ahmet Ümit, Agatha Chrıstıe'ye Komşu Oldu
Haber: Dilhun GENÇDAL - Kamera: Yaşar KAÇMAZ İSTANBUL - DHA Yazar Ahmet Ümit'in adı Pera Palas Hotel Jumeirah'ın 410 numaralı odasına verildi.
Haber: Dilhun GENÇDAL - Kamera: Yaşar KAÇMAZ İSTANBUL - DHA
Yazar Ahmet Ümit'in adı Pera Palas Hotel Jumeirah'ın 410 numaralı odasına verildi. Düzenlenen toplantıda konuşan Pera Palace Hotel Jumeirah Genel Müdürü Pınar Kartal Timer, Pera Palas'ın tarihinde ilk kez yaşayan bir yazarın isminin bir odaya verileceğini aktararak, "Pera Palas'ta şu anda dünyaca ünlü kişilerin, öncelikle Atamızın müze odası başta olmak üzere, İkinci Cumhurbaşkanımız Sayın İsmet İnönü'nün ve üçüncü Cumhurbaşkanımız Sayın Celal Bayar'ın odaları var. Yine Fransız yazar Pierre Loti, Greta Garbo, Ernest Hemingway ve tabii ki, ünlü polisiye roman yazarı Agatha Christie'nin odası Pera Palas'ta bulunmakta. Ahmet Ümit Bey de, Agatha Christie Hanım'a komşu geliyor. 411 nolu oda Agatha Christie odasıdır. Kendisinin odası da 410 nolu oda olacak" diye konuştu.
YENİ ROMANIN ADI HENÜZ BELLİ DEĞİL
Ahmet Ümit de, tekliften dolayı çok mutlu olduğunu anlatarak, "Pera Palas'ın benim yazarlık hayatımda çok büyük önemi var. Bir Beyoğlu aşığı ve İstanbul seven biri olarak Pera Palas'ın sadece bir otel değil, bu şehrin anıt binalarından biri olduğunu biliyoruz" dedi. 1996 yılında ilk polisiye romanı olan Sis ve Gece'nin tanıtımının Pera Palas'ta yapıldığını belirten Ümit, "Pınar Hanım, bu öneriyi getirince gurur duydum, derhal kabul ettim. Ben şimdi İttihat ve Terakki üzerine çalışıyorum. Baş karakterlerden bir tanesi Şehsuvar Sami, odanın numarası belli değildi, ama şimdi belli 410 numaralı odada kalacak. Cumhuriyet devri gelmiş, İttihat-Terakki kadroları tasviye ediliyor, bu da o zamanın derin devletinin katillerinden bir tanesi. Cumhuriyet kadroları gelecekler, bunu tutuklayacaklar ya da öldürecekler. Bir paşa torunu bu bizim kahramanımız, ömrünün son günlerini çok sevdiği bir otelde geçsin diye bekliyor. O odada kalıyor ve romanın bir bölümü orada yazılıyor" diye konuştu.
Yeni romanını anlatan Ümit, "Bu roman, günümüzde başlayan bir roman. Esas olarak da şunu anlatıyor; Türkiye'nin Batılılaşma meselesi, devlet mi kutsaldır, insan mı kutsaldır, çünkü devlet kutsal olarak alınır ve bu yüzden de pek çok cinayet işlendi, bunun kökleri nereye varıyor, neden böyle bir anlayışa sahibiz, bu doğru mudur? Bugün de yaşadığımız pek çok sıkıntının kaynaklarını Batılılaşma ve Osmanlı'nın son dönemiyle beraber inceleyen bir roman olacak. İsmi henüz belli değil" dedi.