Aileyi Tehdit Eden Temel Konu, "Samimiyetsizlik"
Eğitimci Yazar Sıtkı Aslanhan Yalova'da düzenlenen, "Aile İçi İletişim ve Sağlıklı Evlilik" seminerine katıldı.
Eğitimci Yazar Sıtkı Aslanhan Yalova'da düzenlenen, "Aile İçi İletişim ve Sağlıklı Evlilik" seminerine katıldı. Burada konuşan Aslanhan günümüzde yaşanan boşanmaların ve ailelerin dağılma sebeplerinin başında eşlerin bir birlerine karşı samimiyetini kaybetmelerinin yattığını söyledi.
Yalova Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen "Aile İçi İletişim ve Sağlıklı Evlilik" konulu seminer Yalova Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. Konferansa Eğitimci Yazar Sıtkı Aslanhan konuşmacı olarak katıldı. Yalova Valisi Muammer Erol, Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Suat Cebeci ve kurum müdürleri ile çok sayıda davetlinin katılımı ile gerçekleştirilen seminerin açılış konuşmasını Yalova Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Faruk Uysal gerçekleştirdi. Uysal Aile ve toplum hizmetleri alanında Yalova'da yapılan çalışmalar hakkında bilgiler verdi. 2018-2019 yılı içerisinde 10 bin ailenin kapısının çalındığına dikkat çeken Uysal, "Bakanlığımız merkez teşkilatında Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü çatısı altında ailenin korunması ve güçlendirilmesi çalışmaları yürütülüyor. Taşra teşkilatlarımız ve ilimizde bu hizmetler titizlikle yürütülüyor. Bu hizmetlerin başında aile eğitim programımız geliyor. Aile eğitim programlarımız ile ailelerimizin sorunlarını kendilerinin çözebileceği hale gelmeleri, aile için iletişimin güçlendirilmesi, hukuk, sağlık alanında sorunların çözümüne katkı sunmayı amaçlıyor. Yalova'da 2018 yılı içerisinde 2 bin 750 kişiye bu eğitimleri vermiş bulunmaktayız. Evlilik öncesi programlarımız da büyük bir hızla devam ediyor. Belediyelerimizle yaptığımız programlarla evlilik hazırlığında bulunan gençlerimizle yeni evli çiftlerimize evliliğe hazırlık eğitimlerimiz devam ediyor. Aile danışmanlığı hizmetlerimizi de ücretsiz olarak veriyoruz. Bakanlığımızın 2015 yılında devreye soktuğu Aile ve Sosyal Destek Programı kapsamında ilimizde 9 tane profesyonel 9 meslek elemanı ile birlikte ildeki tüm hanelerin kapılarını tek tek çaldık. 2019 yılına kadar 10 bin hanenin kapısını çaldık. 2019 yılı sonuna kadar 4 bin hanenin daha kapısını çalmak istiyoruz." dedi.
Uysal'ın ardından sahneye gelen Eğitimci Yazar Sıtkı Aslanhan ise günümüzdeki aile yapısı ve boşanmaların altında yatan sebeplere yönelik önemli saptamalarda bulundu. Aslanhan, "Bugün maalesef Türkiye'de eşi ile problemi olmayan kimse yok. Olurda hasbel kader eşi ile arası iyi olan varsa, çocuğu ile problemi olmayan zaten yok. Herkes sıkıntılı. Bazen soruyorlar, 'Hocam mutlu ve huzurlu bir yuvanın yolu nedir?' diye. Bende, 'bilsem ne işim var Yalova'da' diyorum. Bilen varsa bende öğreneyim de gittiğim her yerde anlatayım. Belki yüzlerce madde sayılabilir ama 18 yıldır bu işi yapan senede 250 seminer veren birisi olarak mutlu ve huzurlu bir yuvanın yolu samimiyetten geçer. Bugün biz maalesef anne, babalar ve eşler olarak samimiyetimizi kaybetmiş durumdayız" dedi.
"Çocuklar babayı değil anneyi örnek alır oldu"
Aile de çocukların eskiden babayı örnek alırken günümüzde anneyi örnek alır bir hale geldiklerini de dile getiren Aslanhan, "Günümüzde ne anne aneymiş gibi, ne baba babaymış gibi davranıyor. Çocuklar da her ikisini parmağında oynatıyorlar. Önce samimi olmak lazım. O samimiyeti sağladığımızda eşlerimiz ve çocuklarımızla çok daha sağlıklı bir iletişim kurmak mümkün. Maalesef bugünün en büyük sıkıntılarından bir tanesi çocuklarımızı cinsiyetlerine göre yetiştirememek. Son zamanlarda konuşan bazı isimler cinsiyetsiz toplum falan deseler de gerçekte çocuklarımızın gelişmelerinde problemler var. Ben 20 yıl önce bir cümle kullandım, beni topa tutmuşlardı. Ama süreç beni haklı çıkardı. 'Küçük erkek çocuğu olan babalar eğer acil tedbirler almazsanız önümüzdeki 20-30 yıl içerisinde erkek çocuklarınızı evlendiremeyeceksiniz' demiştim. Cinsiyet problemi yaşayacaklarını dile getirmiştim. Bunu neye dayanarak söyledim. Bizim çocukluğumuzu hatırlayın mahallede kavga edip dayak yediğimizde ağlarken, 'Seni babama söyleyeceğim' derdik. Şimdi ise erkek çocuklar ağladığında, 'Seni anneme söyleyeceğim' diyorlar. Hatta baba çocuğa bir şey söyleyince de, 'Seni de anneme söyleyeceğim' diyor. Biz küçükken babamız gibi yürür, babamız gibi konuşur, babamız gibi olmaya çalışırdık. Günümüzdeki erkek çocuklar babaları görmedikleri için anneleri gibi olmaya çalışır hale geldiler" şeklinde konuştu.
Seminer sonrasında konuşmalarından ve verdiği bilgilerden dolayı Eğitimci Yazar Sıtkı Aslanhan'a çiçek takdim edildi. - YALOVA