AK Parti'den HDP'ye bayram ziyareti -
AK Parti, CHP, DSP ve Saadet Partisi heyetleri, HDP'ye Ramazan Bayramı dolayısıyla ziyarette bulundu.
AK Parti, CHP, DSP ve Saadet Partisi heyetleri, HDP'ye Ramazan Bayramı dolayısıyla ziyarette bulundu.
HDP Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Bilgen ile Parti Meclisi (PM) Üyeleri Ahmet Karataş ve Ayşegül Çetin'in karşıladığı konuklara çikolata, kolonya ve çay ikram edildi.
Partiye ilk ziyaret, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdü Gül, Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Fatma Berber Ayten ve Gençlik Kolları MKYK Üyesi Ahmet Sarıduman tarafından yapıldı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Gül, ziyarette Ramazan Bayramı'nın hem Ortadoğu hem ülke barışı açısından yeni sayfanın açılmasına vesile olmasını diledi ve "Kan akmasın, bayramlar bayram havasında geçsin istiyoruz" dedi.
İsrail terörü neticesinde bayramın buruk geçtiğini ifade eden Gül, Gazze'de dünyanın gözü önünde soykırım yapıldığını, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin ve vicdan sahiplerinin Filistinliler'in yanında olduğunu anlattı. Batı ülkelerinde İsrail'in protesto edildiğini, vicdan sahibi Yahudilerin sesini yükselttiğini, buna karşın BM ve dünya liderlerinin sessiz kaldığını kaydeden Gül, "İbadethaneler yıkılırken, aslında bütün insanlık ayaklar altına alınıyor. Umuyoruz ki bu soykırımı yapan İsrailli yetkililer, uluslararası mahkemede yargılanırlar" diye konuştu.
Gül, Irak'ta mezhep taassubuyla insanların birbirini katletmesinden ve Suriye'de halkın Esad zulmüne maruz kalmasından üzüntü duyduklarını belirterek, "Ülkemizde hangi dine, ırka, mezhebe ait olursa olsun, Kürdüyle, Türküyle, Alevisi, Sunnisiyle bir ve beraber Ramazan Bayramı geçiriyoruz" dedi.
Farklılıkların zenginlik olduğunu söyleyen Gül, çözüm sürecinin siyasi ve sosyal açılardan uygulanarak, Türkiye'nin 2023 hedeflerine emin adımlarla gitmesini temenni etti.
Ayhan Bilgen de Türkiye'nin iç barışının, Ortadoğu barışıyla ayrılmaz hale geldiğini belirterek, "Türkiye'nin barış yönünde irade ortaya koyması önemli. Ama Suriye'de barış, demokratik rejim mümkün olmaz, halkların beraber yaşamasının önü açılmazsa, aynı şey Irak'ta olmazsa Türkiye'nin iç barışını sağlaması da mümkün olmayacak" diye konuştu.
-"Devlet, mutlaka gerekeni yapacaktır"
Bir gazetecinin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, Emniyet mensuplarına yönelik soruşturmasında yaşananları nasıl değerlendirdiğine ilişkin sorusu üzerine Gül, milletin meşruiyetine dayanmayan hiçbir güç ve kurumun milli olmadığını, bunların vesayet organı olduğunu ifade etti.
Türkiye'de yerleşik bir bürokratik oligarşi alışkanlığı bulunduğunu, devletin hiyerarşik yapısı dışında bulunan birtakım unsurların milletten almadıkları yetkiyi, milleti adeta yönetmek için kullandıklarını anlatan Gül, şöyle devam etti:
"AK Parti, çetelere, illegal yapılara karşı mücadele etti. Bunu yaparken de o grubun bizden ya da karşı taraftan olup olmadığına bakmadı. Vesayetin bizden olanı, olmayanı yok. Vesayet, bir demokratik devlette mutlaka karşı çıkılması gereken bir olgudur. Son süreçte de maalesef Türkiye'yi sarsan yeni olaylar, milli birlik ve beraberliğimizi tehdit eden bir yapılanmayla karşı karşıyayız. Başta Sayın Başbakanımız olmak üzere, MİT Müsteşarının, bakanların telefonlarının dinlendiği, Başbakanımız hakkında, 'Dönemin Başbakanı' diyerek fezlekeler hazırlandığı, illegal yapılanmaların olduğu suç örgütüne karşı devlet, mutlaka gerekeni yapacaktır. Bugün de olan hadise budur. Bu nereye kadar uzanıyorsa devam etmesi gerekecektir."
-"Amirlerinden değil, abilerinden emir alan..."-
Devletin bugün, illegal yapılanmaya girişenleri ortaya çıkarttığını söyleyen Gül, "Dışişleri Bakanlığının en mahrem görüşmelerinin dinlendiği, yani amirlerinden değil de abilerinden emir alan bir yapılanmaya karşı mutlaka gereken yapılacaktır. Siz, 77 milyonun vergisiyle devletin verdiği maaş alacaksınız ve o devlete karşı kumpas kuracaksınız. Bunu hiçbir devlet kabul etmez" diye konuştu.
Gazetecinin, "Ortada delil yok, fakat şüpheliler suçlularmış gibi muamele görüyorlar. Ergenekon ve Balyoz'da suçlu diye alınanlar, serbest kaldılar. Şimdi de aynı şey yapılmıyor mu?" sorusunu Gül, "Muameleye bakıldığında, cep telefonlarının konuşulduğu, iftar sahur görüntülerinin paylaşıldığı... Gerçekten çok fena muamele yok ortada, bir algı operasyonu var. Tabii ki çok kişi de serbest bırakıldı. Yargılama sonucunda kimler suçluysa onlar cezasını alacaktır" şeklinde yanıtladı.
-CHP heyetinin ziyareti
Partinin bir sonraki ziyaretçileri CHP Genel Başkan Yardımcısı Emrehan Halıcı ile CHP PM Üyeleri Gaye Usluer ve Umut Akdoğan oldu.
Halıcı, Türkiye ve bölgesinde olumsuzlukların yoğun yaşandığı bir dönemden geçildiğini, bu durumdan üzüntü duyduklarını bildirerek, "Daha güzel, daha mutlu günleri, huzur dolu, özürlük dolu, demokrasi dolu günleri beklediğimizi ifade etmeliyiz. Hem ülkemizdeki hem bölgemizdeki olumsuzlukların ortadan kalktığı bir dönem arzuluyoruz" diye konuştu.
Ayhan Bilgen de Gazze, Irak ve Suriye'ye dikkat çekerek, bunların herkesi kaygılandıracak nitelikte olduğunu belirtti. Her şeye rağmen bölgenin barışa kavuşmasını ümit ettiklerini bildiren Bilgen, Cumhurbaşkanlığı ile gelecek yılki milletvekili seçimlerinin, Türkiye'nin daha özgür ve çoğulcu olabilmesi için fırsat olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı adaylarından Selahattin Demirtaş ile Ekmeleddin İhsanoğlu'nun, gelir kaynaklarını açıkladıklarını, ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bunu yapmadığını ifade eden Bilgen, "60'ın üzerinde ülkede adaylar birlikte ekrana çıkıyorlar. Seçmenler de bunu takdir ediyor, değerlendiriyor, kimi başarılı buluyorsa, tercihini ona göre yapıyor. Türkiye'de bu en son 2002'de gerçekleşti" diye konuştu.
Halıcı da demokrasilerde halkın dediğinin olduğunu belirterek, "Demokratik ortamda adaylar çıksın, görüşlerini ortaya koysunlar, basın da tarafsız ve özgür biçimde, korkmadan iktidar partisi de dahil olmak üzer bütün partilerin görüşlerini ayrım gözetmeksizin iletsinler. Ama bunlar maalesef olmuyor. 12 yıldır iktidarda olmasına rağmen AKP Hükümeti her şeyden şikayet etmeye devam ediyor. Karşısına mücadele edecek bir rakip, bir düşman buluyor. Bunun da takdirini halkımız verir, diye düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
-"YSK, seçim sonuçlarını seçim akşamı yayımlamalı"
Halıcı, bir gazetecinin, "Yerel seçimlerde oyların girilmesinde teknik bir sıkıntı olmuştu. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde böyle şeyler beklenebilir mi?" sorusunu, "Vatandaşlarımızda bu konuda ciddi bir kuşku var. Ancak YSK'nın ıslak imzalı sandık sonuç tutanaklarını bütün partilerle paylaşıyor olması bu kuşkuları büyük oranda giderecek bir adımdır. Yeter ki önceki seçimlerde de yapılan hizmet, bu seçimlerde artırılarak, devam ettirilsin. Sadece veri olarak değil, imaj olarak da YSK partilerle paylaşırsa, partiler bu kontrolleri yaparlarsa, o zaman teknik olarak duyulacak duygular ortadan kaldırılmış olur" diye yanıtladı.
-Saadet Partisi ve DSP heyetleri
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez ile GİK Üyeleri Atik Ağdağ ve İbrahim Titiz de HDP'ye ziyarette bulundu.
Bitmez, ziyarette yaptığı konuşmada, bayramın İslam alemi için hayırlara vesile olmasını diledi ve "Ülkemizin, halkımızın hak ettiği refah düzeyine ulaştığı, haksızlıkların sona erdiği bir dönem temenni ediyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini önemsediklerini bildiren Bitmez, ancak sadece en az 20 milletvekili oyuyla Cumhurbaşkanlığına aday gösterebilme şartını eleştirdi ve bunun "halkın, seçime alet edilmesi olduğunu" söyledi.
-DSP heyeti
HDP'ye son ziyaret DSP Genel Başkan Yardımcısı Uğur Gürel, Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Uğurtürk ve PM Üyesi Nursel Kızılırmak tarafından yapıldı.
Gürel, "Tek adam iktidarına giden bir Türkiye olduğunu ve bunun önünün kesilmesi gerektiğini" ifade ederek, bunun için Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ekmeleddin İhsanoğlu'nu desteklediklerini bildirdi. Seçim yarışının adaletli olmadığını kaydeden Gürel, "Başbakan, devletin bütün imkanlarını kullanıyor" dedi.
DSP'li Uğurtürk de, "Türkiye yeni bir Kurtuluş Savaşı veriyor. Her şeyin yeniden başlayabileceği bir atmosfer var. Bu kaçırılırsa, bazı şeyler bir daha eskisi gibi olmayacak" dedi.
Bilgen de bir gazetecinin, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalması ve Selahattin Demirtaş'ın ikinci tura kalamaması durumunda, İhsanoğlu'nu destekleyip desteklemeyeceklerine ilişkin soru üzerine, "PM, birinci tur sonucunda toplanacak ve her şeyi yeniden tartışacak. Bizim kendi adayımız dışında, herhangi bir adayla ilgili şimdi bir düşünce belirtmemiz söz konusu değil" diye konuştu.
