AK Parti İstanbul İl Başkanlığı İl Danışma Meclisi ve Katılım Toplantısı
"17 Eylül'de, millet, uzun bir aradan, bir hasret döneminin ardından, bir fetret döneminin ardından kendi okullarıyla hasret giderdi, evlatlarını istediği okula gönderebilmenin mutluluğunu yaşadı" dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni eğitim-öğretim döneminin pek çok yenilikle başladığını belirterek,
"17 Eylül'de, millet, uzun bir aradan, bir hasret döneminin ardından, bir fetret döneminin ardından kendi okullarıyla hasret giderdi, evlatlarını istediği okula gönderebilmenin mutluluğunu yaşadı" dedi.
Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Danışma Meclisi ve Katılım Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, geçen haftayı pek çok açılış, ziyaret ve temasların olduğu, yoğun bir programla geçirdiklerini söyledi. 7 Eylül'de İstanbul'da, farklı dinlerden, farklı mezheplerden çok sayıda liderin katıldığı bir konferans gerçekleştirdiklerini, 8 Eylül'de, İstanbul'da, Sarıyer-Çayırbaşı tüneli ile 20 kavşak ve yolun açılışını yaptıklarını anlatan Erdoğan, ardından da beraberlerindeki heyetle birlikte Azerbaycan, Ukrayna ve Bosna Hersek'i kapsayan bir dizi ziyaret gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Azerbaycan ve Ukrayna'da Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey toplantılarını yaptıklarını, Yalta Avrupa Stratejisi 9. Yıllık Toplantısı'na iştirak edip katılımcılara hitap ettiklerini dile getiren Erdoğan, Bosna-Hersek'te, çeşitli temasların, çeşitli ziyaretlerin yanında, İsabey İshakoviç Ödülü'nü de orada teslim aldığını hatırlattı.
Hafta başında, Denizli, İzmir ve Manisa'da çeşitli açılışlar gerçekleştirdiklerini ifade eden Erdoğan, "Denizli'de, 2012-2013 eğitim ve öğretim yılının açılışını, aynı zamanda Denizli'de Milli Eğitim Bakanlığımız ve hayırseverler tarafından inşa edilen 13 okulun toplu açılışını yaptık. İzmir Kemalpaşa'da özel sektöre ait bir fabrikayı, ardından da Manisa Turgutlu'da devlet hastanesi, özel sektör yatırımı ve ilköğretim öğrenci yurdunu açtık" dedi.
-Yeni eğitim öğretim dönemi-
2012-2013 eğitim öğretim döneminin, Türkiye'de birçok yenilikle, birçok reformla birlikte başladığını ifade eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Öncelikle, 30 Mart'ta Meclis'te yasalaşan '444' adını verdiğimiz kademeli eğitim bu yıl uygulamaya konuldu. Cumhuriyet Halk Partisi'nin Anayasa Mahkemesi'ne olan itirazı da önceki gün reddedildi ve artık kademeli eğitim sorunsuz şekilde ilerlemeye başladı. Yine bu yıl, kademeli eğitime geçişle birlikte imam hatip okullarının orta kısımları da açılmış oldu. Yani, 17 Eylül'de, millet, uzun bir aradan, bir hasret döneminin ardından, bir fetret döneminin ardından kendi okullarıyla hasret giderdi, evlatlarını istediği okullara gönderebilmenin mutluluğunu yaşadı. Acaba bu sıkıntı neydi- Neden 28 Şubat'ta böyle bir engelle bu millet karşı karşıya bırakıldı- İşte bu millet, kendisini böyle bir sıkıntıyla karşı karşıya bırakanlara AK Parti ile cevabını verdi. Çünkü er geç hak galip gelecekti ve hak galip geldi."
-Sıkıntılar-
Bu yıl bazı sıkıntıların yaşanmasının normal olduğunu kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu yıl bazı sıkıntılar yaşayacağız. Çünkü kolay değil. Birçok farklı okullar, adeta devşirildi, burada tabi sıkıntılar oluştu. Bu sıkıntıları bir yıl içinde telafi etmek suretiyle, 2013-14 eğitim öğretim yılı çok daha farklı bir şekilde hizmete devam edecek. Bazen bakıyorum televizyonlarda bir şeyler konuşuyorlar; 'Şu kadar öğretmen, şu kadar derslik açığı var', doğrudur tamam da bir çocuk da 9 ay 10 günde doğuyor, bir anda olmuyor. Bu kadar sıkıntılardan sonra, müsaade edin de bu düzenlemeler biraz zaman alacak. Kalkıp ana muhalefetin genel başkanı, 'Bir gecede böyle bir yasa değişikliği mi olur-' diyor. Bir gecede olur mu- Sen işini takip etmiyorsun ki. Bir önceki Milli Eğitim Şurası'nda adımlar atıldı, çalışmaları yapıldı ama sen bunları takip etmiyorsun, senin başka işlerin var. Önce bunları bir defa takip et. Milli Eğitim Şurası'nda oluşan düşünsel havuz bugünü getirdi."
TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Nabi Avcı'nın başına, 4+4+4 komisyonunda cisim atılması olayını da hatırlatan Erdoğan, CHP'ye yüklenerek, "Bant için kullandığımız döküm parçasını eğitim komisyonu başkanına atacak kadar medeniler. Bunların durumu bu. Lafa geldiğinde de çok demokratlar. Bunların önce bu konuda eğitilmeleri lazım" dedi.
Eğitimde seçmeli ders uygulaması başlattıklarını ifade eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Ancak onlar bunu da bilmezler. Bunların literatüründe seçmeli ders yok. Başta Kur'an-ı Kerim ve Hazreti Peygamberin hayatı olmak üzere, veliler ve öğrenciler bir dizi seçenek arasından tercihte bulunup bu dersleri görebilecekler.
Beyler çok rahatsız oldular. Sen gene gönderme. Seçmeli ders. İstersen gönderirsin, istersen göndermezsin. Senin böyle bir derdin olmadığına göre gönderme ama gönderecek olanlar da seni rahatsız etmesin. Haftada 2 saat Kur'an-ı Kerim, 2 saat Siyeri Nebi, Peygamber Efendimizin hayatı. Niye rahatsız oluyorsun- Bunların geçmişten gelen o sıkıntılarının ne olduğunu anlıyor musunuz- Dert bu. Bunların böyle derdi olmamış olsaydı, siyaseti de biraz aklı ön plana çıkararak yapmış olsaydılar, bunlar ne yapardı, AK Parti'yle, MHP'yle beraber 'Ne demek canım, biz de beraberiz' derlerdi ama bunlar şecaat arz ederken sirkatin söylüyorlar."
Eğitimde bu yıl başlattıkları bir başka uygulamanın da ilkokula başlama yaşının 66 aya çekilmesi olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu da onları rahatsız etti. Ne yaptılar- Gösteriler yaptılar. Partimizin önlerinde toplantılar yaptılar. Ne oldu- Bundan önce rapor alanların oranı yüzde 3'tü, şimdi yüzde 4 oldu. Olay bu. Boşuna uğraşıyorsunuz. Yanlış yolda gidiyorsunuz. Önce bir defa, kendine çeki düzen ver. Bu işlerin kamuoyu araştırmalarını yaptır, toplum nasıl bakıyor diye. Niye rahatsız oluyorsun- Bizim çocuklarımız zekidir evelallah. Hayata bir an önce katılmalarını istiyoruz. 13 yaşında, babası tarafından 'Gel, Devlet-i Aliyeyi Osmaniye'nin başına geç' denilen Fatih Sultan Mehmet, 13 yaşındayken ne diyor; 'Yapacak bir şey yok, padişah emretti, peki' diyor. (Sonra) 'Ben padişah mıyım- Öyleyse şimdi emrediyorum, gelin devletin başına geçin' diyor. Yaş 13, ama öyle yetiştirilmiş ve bu genç 19 yaşında, 20 yaşında neyse, bir karanlık çağı kapatıyor, aydınlık çağa geçiyor. İşte bizim eksiğimiz burada. Biz yavrularımızı iyi yetiştireceğiz. Önce devlet olarak sorumluluğumuzu iyi bileceğiz. Bu konuda daha iyi çalışacağız. Anne baba olarak, daha yoğun çalışacağız. Eksiklerimiz var. Hepsini kabul ediyorum. Bu eksikleri de kapatacağız."
-Öğretmenler-
Göreve başladıklarından bu yana, öğretmenlerin maaşları konusunda iyileştirmeler yaptıklarını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yeterli mi- Değil ama ekonomimiz güçlendikçe, öğretmenlerimizin layık olduğu imkanlara daha fazla ulaşmasına, kavuşmasına şüphesiz gayret edeceğiz. Ben inanıyorum ki, benim öğretmenimin 'her şey paradır' diye bir bakışı yoktur. Onlar için bu yavrular birer zenginliktir, bir imkandır. Diğer devlet dairelerimizdeki memurlarımızdan hiçbir zaman öğretmenlerimizi geri bırakmadık, bırakmayacağız. Desteklerimizi vermeye inşallah gayret edeceğiz."
Terör olaylarının yoğun yaşandığı bölgelerde kamu görevlilerine ve binalarına yönelik saldırılara da değinen Erdoğan, terör örgütünün adeta eğitime de savaş açtığını ifade etti.
Erdoğan, ülkenin her yerinde görev yapan kamu görevlilerinin yaptıkları hizmetlerinin "farkında" ve onlara "minnettar" olduklarını dile getirerek,
"Eğitim sistemimiz içinde büyük bir özveriyle görev yapan öğretmelerimiz, hocalarımız, bilsinler ki, bizler onları büyük Türkiye idealimizin yapı taşları olarak görüyoruz. Yavrularımızın geleceğini emanet ettiğimiz, eli öpülesi kutsal şahsiyetler olarak algılıyoruz. Bizim siyaset anlayışımızın temelini nasıl insan oluşturuyorsa, eğitim sistemimizin temelini de insan, yani öğretmenlerimiz, eğitimcilerimiz oluşturuyor" diye konuştu.
(Bitti)
Muhabir: Etem Geylan
Yayıncı: Erdal Turanlı - İSTANBUL
