Eski Bakan Veysel Eroğlu'ndan dikkat çeken bir çıkış daha: Hangi minare daha yüksek olacak diye yarışılıyor
Hatay Havalimanı'nın yapılacağı yere bakan olduğu dönemde itiraz ettiğini söyleyen TBMM Deprem Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu'ndan bir çıkış daha geldi. Eroğlu, camilerin bazen mimari ve estetik açıdan uygun yapılmadığını belirterek, "Bunları denetlemekte fayda var diye düşünüyorum. Altın oran uygulanmadığı zaman göze çirkin gözüküyor. Hangi minare daha yüksek olacak diye yarışılıyor" dedi.
TBMM Deprem Araştırma Komisyonu, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu başkanlığında toplandı. Toplantıda Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Kadir Dinç sunum yaptı.
DEPREMDE YIKILAN CAMİ SAYISI 303
Dinç, tespiti yapılmış yıkılan cami sayısının 303, hasarlı cami sayısının ise 3 bin 498 olduğunu açıkladı. Dinç'ten sonra Komisyon Başkanı Veysel Eroğlu ve komisyonda bulunan diğer milletvekilleri yıkılan minarelerin sayısal fazlalığına dikkat çekerek, özellikle minare inşasında bazı standartların getirilmesi konusunda görüş bildirdi.
"DENETLEMEKTE FAYDA VAR"
Komisyon Başkanı Eroğlu, inşa edilen camilerin bazen mimari ve estetik açıdan uygun yapılmadığını söyleyerek, "Bunları denetlemekte fayda var diye düşünüyorum, hem teknik açıdan hem de mimari açıdan. Yani bakıyorsunuz, bilhassa Karadeniz'de var. Hangi minare daha yüksek olacak diye yarışılıyor ama tabii, estetik açıdan baktığımız zaman 'altın oran' diye bir oran var biliyorsunuz, o oran uygulanmadığı zaman mimari açıdan göze çirkin gözüküyor. O bakımdan bu konuda bir çalışma yapılmasını talep ediyorum" ifadelerini kullandı.
"FEN VE SANAT KAİDELERİNE UYGUN ŞEKİLDE YAPILMALI"
Ardından, minarelerdeki yıkılmaların sayısal fazlalığına dikkat çeken Eroğlu, "Bu minarelerin artık fen ve sanat kaidelerine uygun şekilde yapılması için gerekli birtakım şartnameler hazırlanmasını mütalaa ediyorum. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığıyla bir çalışma yapılırsa en azından. Bu konuda 'minare statiği' diye üniversitelerimizi de devreye sokabiliriz, bu konuda gerekli çalışmaları yaparsanız sevinirim" diye konuştu.
"BELLİ BİR STANDARTLARININ OLMASI GEREKİYOR"
AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır da depremin etkilediği 11 ilde minarelerin devrilmesinden kaynaklı camilerin büyük zarar gördüğünü aktararak, "Şimdi, aslında bu camilerle ilgili de bir düzenlemenin olması gerektiğini düşünüyorum. Dernekler yapıyor, vatandaşların katkılarıyla yapılıyor ama bunların belirli bir standartlarının olması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
"DEPREM BÖLGELERİNDE DAHA KISA TİP MİNARELER YAPILABİLİR"
CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin de, deprem bölgelerinde daha kısa tip minarelerin inşa edilebileceğini söyleyerek, "Ben de Necip Bey'in önerisine katılıyorum. Haddimi de aşmak istemem, dini olarak o minarenin belli bir yüksekliği olması gerekir mi bilmiyorum ama özellikle deprem bölgelerinde belki daha kısa tip minareler yapılabilir. Mesela, biz Adana'da çok sayıda insanın yaşamını da riske atan minare yıkılma olaylarıyla karşılaştık" dedi.
"BAZI KISITLAYICI TEDBİRLERE İHTİYAÇ VAR"
CHP İstanbul Milletvekili Gökhan Zeybek de meydana gelen depremlerde minarelerin başka evlerin üzerine yıkılması dolayısıyla hasarların meydana geldiğini ifade ederek, "Buralarla ilgili, bütün ülke açısından söylemiyorum ama bu özellikleri dikkate alarak birbirinden bağımsız ama kuralları kesin olarak konmuş bazı kısıtlayıcı tedbirlere ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bir yumuşak zemin üzerinde, sıvılaşma ihtimali olan bir yerde minare yüksekliğinin belirlenebilmesi lazım" değerlendirmesinde bulundu. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Kadir Dinç de konu hakkında ilave birtakım tedbirleri çalışmaların içerisine dahil edeceklerini söyledi.
"SOSYAL BASKI NETİCESİNDE ORAYA HAVAALANI YAPILDI"
AK Parti hükümetinde Orman ve Su İşleri Bakanlığı görevinde de bulunan Veysel Eroğlu, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, depremlerde ağır hasar gören Hatay Havalimanı ile ilgili dikkat çeken bir açıklama yapmıştı. Eroğlu, " Hatay Havalimanı konusunda ben bakanken Hatay Devlet Su İşleri'nden (DSİ) görüş istendi. Esasen biz de burada havaalanı yapılmasının uygun olmadığını belirtmiştik, onu da açıkça ifade edeyim. Ama Antakya'dan 'Biz İskenderun tarafına havaalanı istemiyoruz, bu tarafa istiyoruz' diye çok büyük bir baskı geldi. Dolayısıyla sosyal baskı neticesinde oraya havaalanı yapıldı. Burası taşkına maruz kalabilir diye DSİ tarafından bazı kanallar da açıldı. Özellikle yağışın havaalanına intikal etmemesi için bunların, etraftaki gerekli ıslahların tekrar bir kontrol edilmesi gerektiği kanaatindeyim" demişti.
