"Akan kanı durdurmak için gayret etmiyorlar"
ORHAN ÇİÇEK - Koordinatör Vali Veysel Dalmaz, "Türkiye'nin yardımları olmasaydı bu zulme karşı başkaldırı şimdiye kadar çoktan sönmüştü" dedi.
ORHAN ÇİÇEK - Koordinatör Vali Veysel Dalmaz, " Türkiye'nin yardımları olmasaydı bu zulme karşı başkaldırı şimdiye kadar çoktan sönmüştü" dedi.
Dalmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, Suriye'de yaşananlarda başından beri üstüne düşeni fazlasıyla yapmaya çalıştığını belirtti.
Suriye'deki sürecin sorunların daha da arttığını kaydeden Dalmaz, "Zaman geçtikçe oradaki zulmün şiddetlenerek devam ettiğini görmek, gelecek adına bizleri ümitlenme yerine biraz daha karamsarlığa itiyor" dedi.
Eski Humus ve Şam'ın bazı bölgelerinde insanların rejim güçleri tarafından abluka altında tutulduğunu ifade eden Dalmaz, şunları söyledi:
" Suriye'de zorda kalan insanların yaşamlarını devam ettirme noktasında, kedi köpek eti yiyecek kadar ve bunlara cevaz verilecek kadar bir durumun içerisinde olduklarını öğrenmek bizleri çok üzüyor. Bu durum karşısında gerçekten üzülmemek, kederlenmemek ve bunun sıkıntısını çekmemek elde değil. Şam'da kısmen sıkıntı çekilen yerler var ama esas sıkıntı eski Humus dediğimiz bölgede ve orada dört bir taraf rejimin ablukası altında. Kesinlikle herhangi bir gıda giriş çıkışı yok."
- "Rejimle işbirliği yapan taşeronlar var"
Dalmaz, Suriye muhalefetinin ve uluslararası örgütlerin ablukaya karşı bir çabası olmadığını dile getirdi.
Türk halkının Suriye'ye yardım konusunda elinden gelenin fazlasını yaptığını ifade eden Dalmaz, "Fedakar Türk milletine gönülden teşekkür ediyorum. Zira, Türkiye'nin yardımları olmasaydı bu zulme karşı başkaldırı şimdiye kadar çoktan sönmüştü. Ama görüyorum ki, alanı tanzim etmeye çalışanlar akan kanı durdurmak için hiç gayret sarfetmiyor ve bu konuda çözüm üretmiyor. İnşallah Cenevre çözüm olur. Ama maalesef ciddi sıkıntılar var. Muhalefette ciddi sıkıntılar var. Muhalefetin içerisinde rejimle işbirliği yapan taşeronlar var. Bunlara dikkat edilmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.
- "Dünya utanç duyacak"
Eskiden, muhalefetin kontrolündeki yerlere insani yardımların rahatlıkla gönderilebildiğini dile getiren Dalmaz, şuanda ise sınırın hemen ötesinde yardımların "gasbedilmesi" veya "el konulması" gibi durumla karşı karşıya kalındığını kaydetti.
Yardımlar konusunda bazı insanların ortamı karıştırmaya çalıştığını ve bu konuda da Türkiye'nin çok dikkatli olması gerektiğini belirten Dalmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdiye kadar yardım götürülen yerlere bile ulaşılamaz duruma gelindi. Bu bir gerçek ama bunun yanında eski Humus'ta, Şam'ın belli yerlerindeki kuşatma altındaki yerlerle ilgili Birleşmiş Milletler'in (BM) derhal orada koridor açılması ve o insanlara yardım ulaştırılması konusunda yardımcı olması gerekiyor. Aksi halde o bölge, dünyadaki iki yüzlülüğün en büyük göstergesi olacak ve bütün dünya bu durumdan utanç duyacak."
Dalmaz, zorda kalan Suriyeli sığınmacıların bu kışı geçirmelerinin güç olduğuna değinerek, yardımseverlerden kışlık elbise, battaniye ve gıda kolileri noktasında yardım beklediklerini söyledi.
Sınırda çok fazla yığılma olduğunu hatırlatan Dalmaz, "Sınırdan buraya geçişten ziyade, insanları orada tutabilecek mekanizmaların oluşturulmasına çalışıyoruz. Bunun yanında ülkemizin her tarafına dağılanlar var. Türkiye için esas çözüm bulunması gereken grup bunlardır. Konuyla ilgili politikaları hep birlikte üretmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
