Akil İnsanlar Üyesi Can: HDP'nin Olaylardaki Rolü Abartıldı
Akil İnsanlar Heyeti İç Anadolu Bölgesi Grubu Üyesi Celalettin Can, "HDP'nin şu son olaylardaki rolü abartıldı. HDP "Sokağa çıkın" demeden önce olaylar başlamıştı" dedi.
Akil İnsanlar Heyeti İç Anadolu Bölgesi Grubu Üyesi Celalettin Can, "HDP'nin şu son olaylardaki rolü biraz abartıldı. HDP 'sokağa çıkın' demeden önce olaylar zaten başlamıştı. Dolayısıyla Demirtaş'ın sözlerini abartıp, her şeyin HDP'nin üzerine yıkılmaması gerektiğini söyledik" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Akil İnsanlar Heyeti ile yaptığı ve halen devam eden toplantıdan 2 isim erken ayrıldı. Mazeretleri olan İç Anadolu Bölgesi Komisyonu Üyesi Celalettin Can ve Doğu Ergil gazetecilere açıklamalarda bulundu.
ÖCALAN'IN MESAJLARI DOĞRUDAN AKTARILSIN
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Akil İnsanlar Heyeti ile yaptığı görüşmeyi gazetecilere değerlendiren Can, heyetin Öcalan'ın mesajlarını aracılar üzerinden değil doğrudan doğruya Türkiye toplumuna ve kamuoyuna hiçbir süzgeçten geçirilmeden ifade etmesi noktasında mutabık kaldığını anlattı.
"HÜKÜMET TEPKİYLE KARŞILAMADI"
Can, gazetecilere yaptığı açıklamasına şöyle devam etti:
"Benim görebildiğim kadarıyla hükümet yetkilileri de başta sayın Başbakan olmak üzere, dinlerken tepkiyle karşılanmadı. Hükümet bunu ne kadar yerine getirir... Ama olumlu karşılanıyor bu görüş. Doğrudan doğruya Öcalan'la muhatap olma ve Öcalan'ın Türkiye kamuoyuyla muhatap olması."
Celalettin Can, Akil İnsanlar Heyeti arasından 10 kişilik grubun oluşturulması, hükümetle Öcalan arasında görüşmeyi sağlaması yönündeki söylemler için ise "10 kişilik veya başka bir grubun görüşünden öte, akillerin genel ortak eğilimi bu. İstisnalar vardır ama genel eğilim bu. Hükümet bunu dinledi, tepkiyle karşılamadı. Sanırım bugün veya başka bir zaman sayın Başbakan veya hükümet yetkilileri, bu konuda bir açıklama yapar" ifadelerini kullandı.
"MÜSLİM, TÜRKİYE TOPLUMU İÇİN RİSK OLMADIKLARINI İLETTİ"
Kobani'yle (Ayn el Arap) ilgili konuşulan bir başlık olup olmadığı konusunda ise Can, "Sabah toplantıya giderken, Kobani Kantonu Başkanı Enver Müslim'le konuşarak gittim. Telefonla onun söylediklerini not aldım. Kobani direnişçileri, hükümetten silah istemiyor, insani bir koridor açılmasını istiyorlar. Buradan yiyecek içecek daha değişik araçların girmesi konusunda görüş vardı. Doğrudan doğruya silah istemiyorlar. Ayrıca sınır kapılarında bazı askerlerin ve Mardin valisinin engel olduğunu ve yaralıları içeri sokmak istemediğini, hatta bazı yaralıların da vefat ettiğini, heyetleri kabul etmediğini de bildirdi" diye konuştu.
Müslim'in Türkiye toplumu için risk olmadıklarını ilettiğini aktaran Can, bu görüşleri bir sayfa halinde Başbakan Davutoğlu'na sunduğunu bildirdi. Celalettin Can, Başbakan'ın Kobani ve İmralı konusunda olumsuz bir tepki vermediğini söyleyerek, hükümetin bu konudaki görüşlerini daha sonra açıklayabileceğini dile getirdi.
"OLAYLAR HDP'NİN ÇAĞRISINDAN ÖNCE BAŞLADI"
Can, Başbakan Davutoğlu'nun ve yanındaki yetkililerin talepleri dinlediğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"HDP'nin şu son olaylardaki rolü biraz abartıldı. HDP 'sokağa çıkın' demeden önce olaylar zaten başlamıştı. Dolayısıyla Demirtaş'ın sözlerini abartıp, her şeyin HDP'nin üzerine yıkılmaması gerektiğini söyledik. Kobani konusunda Türkiye halkı duyarlı ve Kobani konusunda daha başka bir siyaset izlemek gerekir. Kışkırtıcı ve tahrik edici dilden kaçınmak gerekir. Bunu yaparken de olan olaylar, ölümler, cam kırmalar çeşitli davranışlar da akiller tarafından eleştirildi."
"BU KADAR NİTELİKLİ TOPLANTIYA İLK KEZ ŞAHİT OLDUM"
Öte yandan Akil İnsanlar Heyeti İç Anadolu Bölgesi üyesi Porf. Dr. Doğu Ergil de, toplantı çıkışında basın mensuplarına açıklamada bulundu. "Bu kadar nitelikli bir toplantıya ilk defa şahit oluyorum" diyen Ergil, "Sadece felsefi çerçeveyi çizmesi değil. Pratiğe yönelik önerilerin de dile getirildiği ve ciddi biçimde hükümet erkanı orada sadece başbakan yok. Bunu sadece asayiş bakış açısıyla görmediklerini anlıyorum. Yeter ki bu pratiğe böyle dökülebilsin" dedi.
"UMUDUM ARTTI"
Ergil, "Akil insanlar denilen heyetin şimdiye kadar çalışmalarında ve öğrendiklerinde çok ciddi bir tecrübe kazandıklarını, doğruyla yanlışı, duygusalla akli olanı ayırabilecekleri olgunluğa geldiğini gördüm. Ve umudum arttı, onu da söyleyeyim" diyerek düşüncelerini dile getirdi.