Haberler

Akıncı Üssü Davası

Abone Ol

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişinin yargılandığı davada, eski Muhabere Elektronik Bilgi Sistemleri ve Eğitim Merkezi (MEBS) Öğrenci ve Kurslar Tabur Komutanı...

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Hava Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişinin yargılandığı davada, eski Muhabere Elektronik Bilgi Sistemleri ve Eğitim Merkezi (MEBS) Öğrenci ve Kurslar Tabur Komutanı Kurmay Yarbay Metin Bilgici savunma yaptı.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsündeki salonda görülen duruşmanın öğleden sonraki bölümü başlamadan önce müştekilerle sanık avukatları arasında gerginlik yaşandı.

Karşılıklı atışmanın ardından güvenlik güçleri gerginliğin artmaması için önlem aldı. Bu sırada bir sanığın karşılık vermesi üzerine taraflar arasındaki gerginlik yeniden arttı.

Mahkeme Başkanı Selfet Giray, duruşma salonuna girdikten sonra gerginlik sona erdi ve sanık Metin Bilgici savunmasına devam etti.

Dikkati çekmemek için personeli sivil araçlarla Akıncı Üssü'ne getirdiği ve görevlendirmeler yaptığı yönündeki suçlamaya değinen Bilgici, emir üzerine askeri araç olmadığı için sivil araçlarla gittiklerini ileri sürdü. Ayrıca dikkati çekmemeyi gerektirecek bir durum olmadığını öne süren Bilgici, dosyanın sanıklarından o gece Kara Kuvvetleri Komutanlığında Teşkilat Şube Müdürü olarak görev yapan eski Albay Bilal Akyüz'ün terör tehdidi olduğunu belirterek, emir vermesi üzerine kursiyer teğmenleri emniyeti sağlamak üzere Akıncı Üssü'ne götürdüğü iddiasında bulundu. Bilgici, kursiyerlere emniyetle ilgili talimatları yerine getirmeleri dışında emir vermediğini savundu.

Darbeye teşebbüs girişimini sevk ve idare etmesi, suç tarihinde görevi olmamasına rağmen Akıncı Üssü'nde bulunmasına ilişkin savunma yapan Bilgici, tebliğ edilen görev nedeniyle buraya gittiğini, durumu öğrendikten sonra sevk ve idareyi bıraktığını iddia etti. Bilgici, Akıncı Üssü'ne vardıktan sonra kimseden emir almadığını, kursiyer teğmenler dışında kimseye emir vermediğini, darbe yöneticisi olduğu belirtilen kimseyle eylem birliğinin bulunmadığını öne sürdü.

İddianamede, Adil Öksüz'ün Güney Afrika'ya, Hakan Çiçek'in Güney Kore'ye seyahat ettiği tarihlerde kendisinin de Estonya'ya uçtuğu yönündeki tespite değinen Bilgici, bu kişileri tanımadığını, söz konusu seyahati resmi bir faaliyet nedeniyle gerçekleştirdiğini iddia etti.

Bilal Akyüz dışında örgüt yöneticisi olduğu belirtilen kimseyle görüşmediğini ifade eden Bilgici, darbeye ilişkin hiçbir planlama yapmadığını, hiçbir planlamanın içinde yer almadığını ileri sürdü. Bilgici, kendisini bu olayın içine bilerek sürükleyen ve hiçbir ikazda bulunmayan amirlerinden şikayetçi olduğunu söyledi.

Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın, Bilal Akyüz'den gelen emirle ilgili üstlerini bilgilendirip bilgilendirmediğini sorması üzerine Bilgici, Akyüz'ün üstlerini arayacağını söylemesi nedeniyle kendisinin aramadığını savundu.

Başkan Giray'ın, görev yaptığı birimin terörle mücadelede aktif görev yapıp yapmadığını sorduğu Bilgici, "Mevcut ortamdan dolayı söylüyor. Bana sadece terör istihbaratı veriyor. Ne olduğunu bilmiyorum." yanıtını verdi.

"O gece darbeye teşebbüs dışında terör saldırısı olmadı"

Giray'ın, "Siz asker hazırlıyorsunuz, terör ihbarı belki sizin okulla ilgili olabilir. Onun için sizin doğrudan inisiyatif alıp üstlerinizi bilgilendirmeniz gerekmez mi?" sorusuna Bilgici, "Böyle bir şey olmasa beni niye arasın?" karşılığını verdi. Başkan Giray ise "Var mıymış, yok işte. O gece darbeye teşebbüs dışında terör saldırısı olmadı." dedi.

Başkan Giray, Bilgici ekibiyle Akıncı'ya ulaşana kadar, Gölbaşı'ndaki Özel Harekat Daire Başkanlığının bombalandığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın televizyonda açıklamalar yaptığını hatırlatarak, "O arada hiç arayan, soran olmadı mı? Herhangi bir kursiyeri bir Allah'ın kulu arayıp 'Böyle bir olay oluyormuş.' demedi mi? ya da televizyona, internete bakmadınız mı?" diye sordu. Bilgici, kimsenin aramadığını iddia etti.

Giray, "Benzin almaya gittiniz, benzinlikte de hiç konuşan olmadı mı? Aranızda bir kişi internete girmedi mi?" sorusuna karşılık Bilgici, benzine ihtiyacı olanların benzinliğe girdiğini ileri sürdü. Bilgici, "Ben askerim, görev aldım, emir aldım ve personeli oraya götürmekle görevlendirildim. O olaya angaje olmuşum." savunmasını yaptı.

Sanık Bilgici, Mahkeme Başkanı Giray'ın sorusu üzerine, Akıncı Üssü'nde kimseyi tanımadığını, hiçbir havacı personel ile de görüşmediğini savundu.

MEBS kışlasından saat 21.00'den sonra, sıkı yönetim ilan edilmesinin ardından çıkış yaptığını, MEBS'teki diğer taburlara ise kendi taburuna verilen görev gibi bir görev verilip verilmediğini bilmediğini iddia eden Bilgici, davanın sanıklarından birçok kişiyi, 16 Temmuz öğleden sonra, teslim olmak için toplandıkları sırada gördüğünü öne sürdü.

"Öğrendiğimde saat 04.00 civarıydı"

Sanık Bilgici, saat 03.30 sıralarında MEBS Subay Temel Eğitim Bölük Komutanı Üsteğmen Eren Çalışkan'ın kendisine darbe faaliyetlerine ilişkin mesaj gösterdiğini, bunun üzerine kendisine Akıncı Üssü'ne gelme emri veren Bilal Akyüz'ün yanına giderek, konuyu sorduğunu belirterek, "Bilal Albay'a 'Anormal bir durum mu var?' diye sordum, o da 'Evet var' dedi. Bunun üzerine kandırıldığımı, aldatıldığımı düşündüm. Bunu öğrendiğimde saat 04.00 civarıydı." dedi.

Mahkeme Başkanı Giray'ın, "Ortada sıkı yönetim olmadığı belli oldu. Seni kandırmış, ne düşünüyorsun?" sorusuna Bilgici, "Bilal Akyüz'den şikayetçiyim, beni kandırdığını, kandırıldığımı düşünüyorum." yanıtını verdi.

Sanık Bilgici, duruşmada izlettirilen Akıncı Üssü 143. Filo ve MEBS nizamiyesindeki kamera görüntülerinden kendisini teşhis etti.

Duruşmada daha sonra Bilgici'nin çapraz sorgusuna geçildi.

Davaya müdahil olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın'ın "Darbeciler sizi neden listeye yazmışlar? Neden size görev vermişler hiç düşündünüz mü?" sorusuna, sanık Bilgici, "Bu sorunun muhatabı ben değilim, listeyi yazanlara sormak lazım. Bu kişiler tespit edildiğinde onlardan da şikayetçiyim." dedi.

Sanık Bilgici, Avukat Aydın'ın "Darbecilerin kendilerine yarayacak, emirleri altında hizmet edecek kişileri yazmış olmaları gerekmez mi?" sorusuna ise yorum yapmak istemediğini söyledi.

Avukat Aydın, bir askeri birliğin tehdit altında olması halinde kendisine en yakın birlikten yardım istemesinin daha doğru olacağını ifade ederek, "Kurmay subay olarak Ankara'nın en batısındaki bir hava üssünün en doğusundaki bir muhabere birliğinden güvenlik için destek istemesinden şüphelenmediniz mi?" sorusunu yöneltti. Sanık Bilgici, bu durumdan şüphelenmediğini, sıkı yönetim esnasında bir komutanın bütün birliklere emir verebileceğini, istediği birliği isteği yerde kullanabileceğini, Genelkurmay Başkanlığının emriyle hareket ettiğini düşündüğünü savundu.

Sanık Bilgici, Bilal Akyüz ile 2011'de tanıştığını, en son da mart ayında telefonla görüştüklerini, Akyüz'ü TSK'da itibarlı subaylardan, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanı tarafından sevilen biri olarak tanıdığını ifade etti.

Avukat Aydın'ın "Mehmet Akçay'ın size mahrem imamlık yaptığı iddiası var" sözleri üzerine de sanık Bilgici, bu iddiayı reddettiğini söyledi.

Bilgici, Mamak'tan Akıncı Üssü'ne gidene kadar hiç radyo açmadıklarını, internete girmediklerini, yaşanan hadiselerden haberinin olmadığını savundu.

İçişleri Bakanlığı avukatı Uğur Kızılca'nın kursiyer teğmenlerden bazılarının "Neden sivil araçlarla gidiyoruz?" sorusuna Bilgici'nin "Halkı telaşlandırmamak için" cevabını verdiğini söylemesi üzerine sanık Bilgici, böyle bir ifade kullanmadığını öne sürdü ve bu yönde ifade veren kursiyer teğmenlerin tekrar mahkeme huzurunda dinlenmesini talep etti.

Mamak'tan Akıncı Üssü'ne çevre yolundan gittikleri için vatandaşları görmediklerini, Ankara'da yaşananlardan da hiçbir şekilde haberdar olmadıklarını öne süren Bilgici, darbe faaliyetlerinden gece 03.30'dan sonra haberdar olduğunu yineledi.

TBMM'nin avukatı Burhan Özkaya da sanık Bilgici ile 143. Filo koridorunda gözüken davanın sivil sanıklarından Nurettin Oruç'un aynı odaya girdiklerinin kamera görüntülerinde yer aldığını belirterek, Bilgici'nin Oruç'u Akıncı Üssü'nde görüp görmediğini sordu. Sanık Bilgici, bu soruya, "Ben orada çok kısa süre bulundum. Kamera görüntüsünde 2 sivil vardı, bunlardan biri Bilal Akyüz, diğerini tanımıyorum. Nurettin Oruç isimli şahsı orada görmedim. 13 ay öncesini soruyorsunuz, benim hafızamda yer eden dışarıda teçhizatlı tahminen Özel Kuvvetler Komutanlığı personeli olduğuydu." yanıtını verdi.

Kaynak: AA / Güncel

Hüseyin Aydın Güney Afrika Sincan Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title