AKSARAY Şehit evladının hatırasıyla tek başına yaşıyor
Şehit evladının hatırasıyla tek başına yaşıyorAKSARAY'da oturan Kıymet Köse (70), 15 yıl önce Hakkari'de teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan oğlu Uzman Çavuş Süleyman Köse'nin hatırasıyla tek başına yaşıyor.
Şehit evladının hatırasıyla tek başına yaşıyor
AKSARAY'da oturan Kıymet Köse (70), 15 yıl önce Hakkari'de teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan oğlu Uzman Çavuş Süleyman Köse'nin hatırasıyla tek başına yaşıyor. Oğlunun bütün eşyalarını bir odada saklayan ve odayı müzeye çeviren Köse, "Ben tek başıma burada onun hatıralarını bekliyorum. Bu odayı da tamamen onun eşyalarıyla yaptım. Sadece şehit olduğunda askerlerin getirdikleri valizini hiç açmadım. Süleyman'ımın sadece parmağındaki yüzüğü yok. Her gün buraya girip ondan kalan eşyalarıyla vakit geçiriyorum" dedi.
Ortaköy ilçesine bağlı Ozancık köyünde oturan 6 çocuk annesi Kıymet Köse, 37 yıl önce eşi Yusuf Köse'yi trafik kazasında kaybetti. Çocuklarına hem annelik hem de babalık yapan Köse'nin en küçük oğlu olan Uzman Çavuş Süleyman Köse, 15 yıl önce Hakkari'nin Çukurca ilçesinde teröristlerle çıkan çatışmada şehit oldu. Aradan geçen yıllara rağmen gözlerinden yaş eksik olmayan acılı anne Kıymet Köse, oğlunun bütün eşyalarını evinde saklıyor. Evin bir odasına müzeye çeviren Kıymet Köse, Ankara ve Almanya'da yaşayan çocuklarının kendisini yanlarına çağırmalarına rağmen, 'Ben Süleyman'ımı bırakmam, onsuz yaşayamam' diyerek, tekliflerini geri çevirip, yaşamını tek başına sürdürmeye devam ediyor.
'EN BÜYÜK HAYALİ UZMAN ÇAVUŞ OLMAKTI VE OLDU DA'
Şehit oğlu Süleyman Köse'nin en büyük hayalinin uzman çavuşluk olduğunu belirten Kıymet Köse, şunları söyledi:
"Ben oğlumu öksüz büyüttüm. Askere de ben kendim uğurladım. Askerliğini bitirince, oğluma seni Almanya'ya götürelim, dedim. 'Ben gitmem' dedi. Uzman çavuş olacağım dedi ve oldu. Uzman çavuş olarak 6 yıl görev yaptı. Oğlum her yere yürüyerek gidip geliyordu. Bu kadar görevini seven birisiydi. Almanya'daki ablasıyla 11 yıl görüşemedi. O zaman ablasının çocukları küçük olduğu için köye gelememişti."
'TEK BAŞIMA ONUN HATIRALARINI BEKLİYORUM'
Köse, "Süleyman'ım ismi gibi tam bir Süleyman'dı. Ben tek başıma burada onun hatıralarını bekliyorum. Bu odayı da tamamen ben onun eşyalarıyla yaptım. Sadece şehit olduğunda askerlerin getirdikleri valizini hiç açmadım. Süleyman'ımın sadece parmağındaki yüzüğü yok. Ondan hariç her şeyi bu odada saklıyorum. Her gün buraya girip ondan kalan eşyaları ile vakit geçiriyorum" diye konuştu.
Oğlunun mezarındaki bayrağın bile solmasından endişelendiği için köyden dışarı çıkmadığını ifade eden Köse, "Süleyman'ımın mezarındaki bayrağı solar, ben buraları kime emanet edip gidebilirim. Ben ve kardeşleri Almanya'dan gelince köye gelmiştik. Burada görüştük ve Ankara'dan bir telefon geldi. Süleyman göreve giderken bana, 'Anne, Haziran ayında Ankara'da paraşüt atlayışı yapacağım, seni yine ziyarete geleceğim' dedi ve 6 Mayıs tarihinde şehit haberini aldım. Çocuklarımdan 3'ü Almanya'da, 1' Ankara'da, diğeri de Aksaray'da yaşıyor. Aralıklarla uğruyorlar. Çocuklarıma ve ziyarete gelenlere, şehit oğlumun eşyalarını, kaldığı odayı gösteriyorum" dedi.