Haberler

Akşit'ten Tv Yöneticilerine Şiddetin Önlenmesi Çağrısı

Abone Ol

AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanı Gürdal Akşit, kadına şiddette en büyük görevin televizyon ve gazeteler düştüğünü belirterek, "Basın iyi şeyleri yansıtmalıdır."

AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanı Gürdal Akşit, kadına şiddette en büyük görevin televizyon ve gazeteler düştüğünü belirterek, "Basın iyi şeyleri yansıtmalıdır. Kötü, insanları ürküten ama bazılarına da fırsat tanıyan görüntüleri yayınlamasınlar, haber yapmasınlar. Bu işi çözmenin başını basın çekmeli ve büyük adımı onlar atmalıdır" dedi.

Güldal Akşit, "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinden Göç Eden Kadın Sorunları" çalıştayına katılmak üzere Mersin'e geldi. AK Parti Mersin İl Kadın Kolları'nın organizasyonunda Suphi Öner Öğretmen Evi'nde gerçekleştirilen çalıştayda, önce kadınlarla bir araya gelen Akşit, daha sonra basının karşısına çıktı. Kongre süreci ve çalıştaya ilişkin açıklamalarda bulunan Akşit, önlerinde bir yerel seçimin olduğunu hatırlatarak, "Seçimlere 2 yıl gibi bir sürenin olmasına rağmen biz durmadan, yılmadan

çalışmalarımıza devam ediyoruz. Partimizin başarısını buna borçluyuz. Bayan arkadaşlar bu işi çok iyi yapıyorlar. Yabancı devletler bizi hayretle izliyorlar. Dış devletler AK Parti'nin başarısının arkasındaki şeyin kadınlar olduğunu söylüyorlar. Bunu da doğru görüyorlar. Partimize oy verenlerin yüzde 54'ünü kadınlar oluşturmaktadır" dedi.

AK Parti'nin iktidara geldiği tarihten bugüne kadar partiye 2 milyon 504 bin kadının üye olduğunun altını çizen Akşit, "Bu sayının bu yılsonuna kadar 3 milyon olmasını bekliyorum. Üyeliğin en büyük özelliği, insanların aidiyet duygusunu artırmasıdır. Bu yüzden herkesi üye yapalım. Bu üyelerden de 350 bin bayanımız partimize gönüllü olarak hizmet veriyor. Kadın Kolları kongre sürecimizi tamamlamamıza az bir süre kaldı. Şu anda İzmir, İstanbul ve Hakkari'yi yapmadık. Bu il kongrelerimizi de önümüzdeki

günlerde yaparak 26 Mayıs tarihinde büyük kongremizi yapacağız" ifadelerini kullandı.

"MERSİN'İ ÖZELLİKLE SEÇTİK"

"Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinden Göç Eden Kadın Sorunları" çalıştayı için özellikle Mersin'i seçtiklerini dile getiren Akşit, "Mersin, göç alan, göç eden önemli bir ildir ve kadın sorunları açısından hiçbir zaman ele alınmamış konuları biz ele aldık. Bizim partimizin başarısının bir sırrı da biz hiç kimsenin konuşmadığı şeyleri konuşuyoruz. Bu yaptığımız kurultay da Türkiye'de bölgesel olarak kadın sorunlarını ele alan ilk çalıştaydır. Bu toplantımız, Güney ve Güneydoğu Anadolu'daki kadın sorunları

toplantısının bir anlamda tamamlayıcısıdır. Göç alan bölgeler başta Mersin, Adana, Gaziantep gibi iller geliyor. Biz de bu sorunları en çarpıcı yönüyle Mersin'de görebileceğimiz kanısına vararak toplantıyı Mersin'de yapma kararı aldık" diye konuştu.

Mersin'in önümüzdeki süreçte girişimci kadınlar bakımından model olacağına vurgu yapan Akşit, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mersin, kadın sorunlarını çözme konusunda da bir başarı örneği oluşturacaktır. AK Parti sadece siyasi çalışmalar yapmıyor. Biz siyaset dışında klasik kadın faaliyetleri değil, toplumsal sorunları çözmeye yönelik toplantılar, çalıştaylar düzenleyerek sorunların çözümlerine katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bu toplantılarla sorunları bütün yönleri ile değerlendiriyoruz. Bizim partimizdeki kadınlar bize dokunmayın gibi bir havada değil. Bizim kadınlarımız bize iş verin, bize problem verin biz çözeriz diyorlar."

"OLAYLARIN MEDYATİK OLMADIĞINI GÖREN HASTA RUHLU İNSANLAR, BUNU YAPMAMAYA BAŞLAYACAKTIR"

Konuşmasının ardından kadın kolları üyelerinin sorunlarını dinleyen Akşit, bir üyenin "Kadına yönelik şiddete ne gibi önlemler alınabilir" sorusunu da yanıtladı. Kadına şiddette en büyük görevin televizyon ve gazetelere düştüğünün altını çizen Akşit, "Basın, şiddet olaylarını öyle bir şekilde yansıtıyor ki, insanların beyinlere nakış ediliyor. Basın iyi şeyleri yansıtmalıdır. Kötü görüntüleri, insanları ürküten görüntüleri vermemeli ama bazılarına da fırsat tanıyan görüntüleri yayınlamasınlar, haber

yapmasınlar. Bu olayların medyatik olmadığını gören hasta ruhlu insanlar bunu yapmamaya başlayacaktır. Bunun dışında, filmler ve dizelerde bu konular hiç dikkat etmiyorlar. Türk dizileri gençleri çok özendiriyor. Oradaki oyuncuları gören gençler, 'biz de böyle yaparsak, bunlar gibi yaşarsak davranırsak şöhret olabiliriz' havasına giriyorlar. Bu da eğitimin bir parçasıdır. Eğitimi düşük kesimler bu dizilerden daha çok etkileniyorlar. Yine söylemek istiyorum, bazı televizyonlar reyting uğruna toplumun bazı

kesimlerini feda edebiliyorlar. Hiç alışık olmadığımız şeyler normal gibi bize aktarılıyor" dedi.

"EN BÜYÜK ADIMI BASIN ATMALI"

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nun, kendi yasal düzenlemeleri çerçevesinde gerektiği zaman televizyon kanallarına cezalar uyguladığını, ancak bunun da yetersiz kaldığını ifade eden Akşit, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu işi çözmenin başını basın çekmeli ve büyük adımı onlar atmalıdır. Basın kendini kadının yerine koymalı, bu tür haberlere yer vermemelidir. Şiddet uygulayan insanlar normal insanın yapacağı bir şey değildir. Bunun için normal beyni olmayan biri televizyonlarda bu şiddet görüntülerini görünce 'aynısını ben de yaparım, ben de televizyona çıkarım' düşüncesiyle karısına şiddet uyguluyor. Kadına, çocuğa uygulanan bir şiddeti tavsif edemeyiz. Şu andaki yasal düzenlemeler caydırıcı yöndedir." - MERSİN

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Güldal Akşit Suphi Öner Politika Ak Parti Güncel Mersin Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title