Akyıldız'ın Davası Gergin Başladı
Bursa’nın Gemlik ilçesinde geçen yıl aralık ayında bir yıllık evli Düzgün Akyıldız’ı (29) kalbinden bıçaklayarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan E.Y’nin (23) duruşması gergin başladı.
Bursa'nın Gemlik ilçesinde geçen yıl aralık ayında bir yıllık evli Düzgün Akyıldız'ı (29) kalbinden bıçaklayarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan E.Y'nin (23) duruşması gergin başladı. Mahkemede sanığa saldırmak isteyen maktul yakınlarına karşı polis ve jandarma geniş güvenlik tedbiri aldı.
Bursa 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "kasten adam öldürmek" suçundan hakkında ömür boyu hapis cezası talebiyle dava açılan E.Y. hakim önüne çıktı. Duruşmaya sanık avukatları, öldürülen Düzgün Akyıldız'ın annesi Yadigar, babası Turhan, eşi Irmak, kardeşleri Dilara ve Çağdaş Akyıldız ile avukatları katıldı. CHP Bursa Milletvekili Ceyhun İrgil'in de izlediği duruşma sırasında sanık E.Y. jandarmalar arasında salona getirildi. Düzgün Akyıldız'ın yakınları sanığa saldırmak istedi. Güvenliğin üst seviyede olduğu duruşmada sanık E.Y. yeniden nezarethaneye götürüldü. Mahkeme başkanı ve müdahil avukatı sanık yakınlarını yatıştırdı. İkinci defa içeri getirilen sanık, "Şerefsiz, katil" diye bağırılması üzerine tekrar nezarethaneye götürüldü. E.Y'nin savunması üçüncü defa içeri girdikten sonra alınabildi.
Olaydan bir hafta önce internet kafenin önünde otururken karşısında kırmızı renkli bir otomobilin durduğunu ve kendisine bakması üzerine tartıştıklarını ifade eden sanık E.Y. "Olay günü karşı karşıya geldik. İki günden beri eve gitmiyordum. Olay günü iki üç bira içtim, kendisi bana hakaret edip tükürdü. Tartışmayı araya giren arkadaşlar ayırdı. Ben kafenin orada bekliyordum. Düzgün yukarı eşinin yanına çıktı. O an gelenin Düzgün olduğunu anladım. Bana bir kastın mı var diye sormak için yanına çıktım. Eşi kapıyı açıp (Hayırdır) dedi. (Arkadaşı çağır) deyince, eşi kapıdan dışarı çıktı. Beraber aşağı indik. Düzgün, (Bana sen nasıl mahremime gelirsin) dedi. Aşağıda tartışma oldu. Boğuşmaya başladık, arkadaşlar ayırmaya çalıştı. Daha önce aldığım tehditlerden dolayı yanımda bulundurduğum bıçağımı çıkardım. Boğuşma esnasında kolum boşta kalınca bıçak saplandı. Sonra (Vuruldu) diye bağırdılar. Ben de panikleyip kaçtım. Anneannemin evinden polisler beni aldı. Üzgünüm. Bu olaydan dolayı pişmanım" dedi.
Öldürülen Düzgün Akyıldız'ın eşi Irmak Akyıldız, göz yaşları arasında olay günü eşinin kendisine yemek getirdiğini söyleyerek, "Ofiste ben yalnızdım. Eşimle yemek yedik. Ofisin kapısı çalındı. Gelen şahıs eşime işaret etti, kapıya çıktılar. Ne konuşacaklar diye bakarken, (Boyun posun da yerindeymiş) dedi eşime. İki arabanın arasındaki zıplayarak var gücüyle eşimin kalbine yumruk attı. Ben aşağı indim, kanlar içinde eşim geldi. Sonra hırkamı bastırdım. Eşim son sözünde, (Onu bulacağım) diyebildi. Sanığın en ağır cezayı almasını istiyorum" diye konuştu.
Oğlunun adliye ve polis karakoluna bile gitmediğini söyleyen acılı anne Yadigar Akyıldız, "Hakim bey, yüreğim yanıyor. Bir anne olarak ben bir gün yandım, katil her gün yansın. Adalete güveniyorum" diye haykırdı.
Baba Turhan Akyıldız, kardeşleri Dilara ve Çağdaş Akyıldız, sanıktan şikayetçi olduklarını ve cezalandırılmasını istediler. Şahitlerin dinlendiği duruşmada, cumhuriyet savcısı, verdiği mütalaasında, sanığın "kasten adam öldürmek" suçundan müebbet hapsini istedi. Müdahil avukatı Murat Özdemir, savcının mütalaasına katıldıklarını söyleyerek, sanık hakkında tahrik hükümlerinin uygulanmamasını talep etti.
Sanık avukatları Yahya Şimşek ve Şerafettin Yavuz, soruşturmanın genişletilmesini talep etti. Sanık, duruşmanın ardından nezarethaneye götürülmek istenirken, maktul yakınları saldırdı. Güvenlik güçleri etten duvar örerek sanığı zora götürebildi. Mahkeme heyeti duruşmayı mayıs ayına erteledi.
Bu arada, duruşma öncesi adliye önünde öldürülen gencin ailesi ve yakınları yürüyüş yaparak basın açıklaması yaptı. Yapılan basın açıklamasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eşi Sare Davutoğlu'na seslenen anne Yadigar Akyıldız "Benim yüreğimin yandığını anne olarak en iyi onlar anlar. Benim çocuğum 29 yaşındaydı. Tertemizdi. Bu ülkede böyle bir ortamda böyle bir çocuk yetiştirmek çok zor. Hiç mahkeme kapısı görmedi benim çocuğum. Benim oğlumun hayallerini yerle bir ettiler. Oğlum askerde şehit olsaydı, şehit derdim. Kazada ölseydi, kaza derdim. Bu kasti yapılmış bir şey. Benim oğlum eşiyle dolaşırken öldürüldü. Baba olmayı istiyordu. Anne olan ya da azıcık vicdanı olan her insanı bizimle beraber olmaya davet ediyorum" dedi. - BURSA
