Alev Alatlı "Yeniden Düşünmek, Yeniden Yorumlamak" programında Şeref Ateş'in konuğu oldu
Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, sosyal medyada yayınlanan "Yeniden Düşünmek, Yeniden Yorumlamak" isimli programın bu haftaki bölümünde yazar Alev Alatlı'yı konuk etti.
Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, sosyal medyada yayınlanan "Yeniden Düşünmek, Yeniden Yorumlamak" isimli programın bu haftaki bölümünde yazar Alev Alatlı'yı konuk etti.
Oluşturulan platformda Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş'in geçen hafta yayınlanan programda ilk konuğu Psikiyatrist Prof. Dr. Kemal Sayar olmuştu. Prof. Dr. Şeref Ateş'in bu haftaki programına ise yazar Alev Alatlı konuk olarak katıldı. Yaklaşık 50 dakika süren ve Türkçe, İngilizce, Arapça ve Arnavutça olarak yayınlanan programa dünya genelinden katılım sağlanırken, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş ile yazar Alev Alatlı'nın sohbetini yaklaşık 150 bin kişi takip etti.
Programın açılışında konuşan Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, "Bu programı başlattığımızda biraz tereddüt ediyorduk, çünkü düşünmek, yorumlamak gibi felsefi konuların insanların pek fazla ilgisini çekmez zannediyorduk. Ama geçen haftaki programımızı 100 binden fazla insan, üstelik sadece Türkiye'den değil, dünyanın muhtelif ülkelerinden izlemesi bizi sevindirdi. Sayısal olarak değil, belki bir kişi bile olsa bizim için çok kıymetli" dedi.
"İçinde bulunduğumuz musibetin, insanoğlunu ıslah edeceğine inanmıyorum"
Prof. Dr. Şeref Ateş'in "Bugün dünyanın ortak kaderinin, insana iç sesini dinleme, kendisi ile hesaplaşma, bazı şeyleri yeniden düşünme fırsatı verebileceğine inanıyoruz, sizce bir dönüm noktasında mıyız?" şeklindeki sorusuna Alev Alatlı şu ifadelerle cevap verdi:
"Hayır. Keşke bu kadar kolay olsa. O kadar çok örneği var ki şu içinde bulunduğumuz musibetin, ben bunun insanoğlunu hiçbir şekilde ıslah edeceğine inanmıyorum. 3 gün sonra bunun çaresi bulanacaktır, insanlar unutacaklardır. Yüzlerce yıl geri gidin, o korkunç veba salgınlarını düşünün, hiç farkı yoktu. Neden olduğu da bilinmiyordu. Ne kral dinliyordu ne köle, yayılıyordu. Virüs kendi ömrünü tüketiyor, ortadan kayboluyor ve insanoğlu maalesef tekrar azıtıyor. Islah anlamında benim bir umudum yok. Unutulacaktır. Ders alınacağını da sanmıyorum" diye konuştu.
Hiroşima'dan, Nagazaki'den ve Vietnam'dan örnekler veren Alev Alatlı, mülteci sorunlarına dikkat çekerek, "Aylan bebeklerin sayılarına bakın. Mühim olan insan hayatına gerekli saygılı gösterecek ruh haline erişmektir. Korkarım bu COVİD-19'un yapacağı iş değil" şeklinde konuştu.
"Aklınız varsa, aklı kullanırsınız"
Akılcılık, rasyonalizm, sebep sonuç ilişkisinin insan duygularını, empatiyi ve merhamet kavramını ortadan kaldırdığını belirten ve insanın kendi ürettiği bilim ve teknolojinin esiri ya da kölesi olmaya başladığını söyleyen Prof. Dr. Şeref Ateş, şimdi merhamete her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu ifade ederek, merhameti bu anlamda yeniden açıklaması için Alev Alatlı'ya söz verdi.
"Merhamet aklın bir parçasıdır" ifadelerini kullanan Alev Alatlı, merhamet olmadan aklın hiçbir işe yaramayacağını söyledi. Alatlı, "Aklı düzgün oturtmak lazım. Aklınız varsa, aklı kullanırsınız. Ters döndüğü zaman şundan korkuyorum, bizi, özellikle Müslüman ve az gelişmiş ülkeleri mıymıntılığa iter bu. Milletin kullandığının üstüne çıkarak aklı kullanacaksınız. COVİD-19 mu? Saçmalamayı bırakıp aşıyı biz bulacağız, 24 saat mi, çalışın, ne işiniz var başka. SİHA mı? Biz yapacağız. Neden biz yapacağız, çünkü biz elimizdekini kullanmasını biliriz. Müslümanların en büyük farkiyeti buradadır, bir şey orada diye Müslüman bunu tüketmez. Bizde mülkiyet duygusu yoktur. Kullanmak, tüketmektir mülkiyet duygusu. Bizi batılıdan, Hristiyanlardan ayıran en büyük unsur budur" ifadelerini kullandı. - ANKARA
