Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, Alevi Gençler İçin Harem-Selamlık Kamp Düzenliyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde kurulan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün iş birliğiyle Gençlik Kampı düzenliyor. Başkanlık, 18-25 yaş aralığındaki Alevi gençleri, kız ve erkek olmak üzere ayrı gruplar halinde kamp organizasyonlarına davet etti. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe, “İşte karma eğitime son vermenin işaretlerinden bir tanesi. Her şeyi bir tarafa bırakırsak, çok iyi niyetli bir çaba olarak görsek dahi bu bile Türkiye'de laik eğitime vurulmuş bir darbe. Biz, onlardan kamp mamp istemiyoruz. Dolayısıyla bu kamplarda siz ne öğreteceksiniz? Bu kamplarda bu çocukların kafasına neyi sokacaksınız? Ne yapmaya çalışıyorsunuz” dedi.
Haber: EREN CESUR - Kamera: MEHMET MEHMETLİOĞLU
Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde kurulan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün iş birliğiyle Gençlik Kampı düzenliyor. Başkanlık, 18-25 yaş aralığındaki Alevi gençleri, kız ve erkek olmak üzere ayrı gruplar halinde kamp organizasyonlarına davet etti. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe, "İşte karma eğitime son vermenin işaretlerinden bir tanesi. Her şeyi bir tarafa bırakırsak, çok iyi niyetli bir çaba olarak görsek dahi bu bile Türkiye'de laik eğitime vurulmuş bir darbe. Biz, onlardan kamp mamp istemiyoruz. Dolayısıyla bu kamplarda siz ne öğreteceksiniz? Bu kamplarda bu çocukların kafasına neyi sokacaksınız? Ne yapmaya çalışıyorsunuz" dedi.
Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Bursa Şubesi'ne gönderdiği yazıyla Alevi gençleri, Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün iş birliğiyle düzenlenen Gençlik Kampları'na davet etti. Başkanlık'ın gönderdiği yazıda, 18-25 yaş arasındaki gençlerin katılımıyla düzenlenecek kampların kız ve erkekler için ayrı tarihlerde yapılacağı belirtildi. AKD Bursa Şubesi'ne gönderilen yazıda şunlar kaydedildi:
KIZ VE ERKEKLER İÇİN AYRI KAMP
"Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü iş birliği ile gençlerimiz için birkaç etkinlik düzenlenecektir.
3-8 Temmuz 2023 tarihleri arasında Aydın Efeler Kız Gençlik Kampı, 11-16 Temmuz 2023 tarihleri arasında Aydın Efeler Erkek Gençlik Kampı, 4-7 Temmuz 2023 tarihleri arasında Çanakkale Tarih ve Medeniyet Kampı Kız Grubu, 10-13 Temmuz 2023 tarihleri arasında Çanakkale Tarih ve Medeniyet Kampı Erkek Grubu olmak üzere iki farklı şehirde etkinlikler gerçekleştirilecektir. Gruplara her iki kurumdan görevlendirilmiş uzman personel ve Kültür, Sosyal ve Dış İlişkiler Daire Başkanı Hasan Ali Uzun eşlik edecektir.
Program kapsamında tüm ulaşım ve konaklama giderleri bakanlıklarımızca karşılanacaktır. Bu programlara 18-25 yaş aralığında olan gençler kabul edilecektir. Bu şarta uygun, programlara katılmak isteyen 10 kız ve 10 erkeğin isminin 12 Haziran 2023 Pazartesi günü saat 10: 00'a kadar bize bildirilmesi gerekmektedir. Programlara kesin katılım sağlayacaklar kura ile belirlenecek olup, asil ve yedek listeler oluşturulacaktır. Kurada ismi çıkan asil kişiler ile birimler daha sonra iletişime geçeceklerdir.
Not: Aydın Efeler Gençlik Kampı için saz çalan, cemlerde zakirlik yapan gençlerin katılımı özellikle beklenmektedir."
Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı'nın düzenlediği kamplarla ilgili konuşan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe, şunları söyledi:
"LAİK EĞİTİME VURULMUŞ BİR DARBE"
"Bizim kurumlarımıza, Alevi kurumlarımıza direkt yazı yazıldı bakanlık tarafından, gençler istendi, çocuklar. 'Kız ve erkek ayrı ayrı' ifadelerinin yer aldığı yazılar gönderildi kurumlarımıza. Alevi kurumlarımıza ve Alevi kurumlarımızdan bize, 'Gençlerin, kızların ve erkeklerin isimlerini bildirin ve bunlar kura çekimleriyle belirlenecek' diye yazılar geldi. Daha önce Hacıbektaş'ta bir kamp, gençlik kampı kurmayı hedeflemişlerdi. Bizzat Ali Arif Özzeybek'i ziyaret ederek buna itirazımızı dile getirmiştik. Yetmedi, dedeleri toplayıp Kerbela'ya götürmeye karar vermişlerdi. Ama bütün bunlara bizim Alevi toplumu sırtını döndü. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Aydın'da 'kız ve erkekler' diye ifade edilen şey size ne çağrıştırıyor? İşte karma eğitime son vermenin işaretlerinden bir tanesi. Her şeyi bir tarafa bırakırsak, çok iyi niyetli bir çaba olarak görsek dahi bu bile Türkiye'de laik eğitime vurulmuş bir darbe. Biz, onlardan kamp mamp istemiyoruz. Dolayısıyla bu kamplarda siz ne öğreteceksiniz? Bu kamplarda bu çocukların kafasına neyi sokacaksınız? Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Eğer teslim almayı bu şekilde yapacağınızı zannediyorsanız öncelleriniz çok yaptılar, teslim alamadılar."
"ALEVİLERİ TEMSİL ETMİYORLAR, ALEVİLİĞİ HİÇ TEMSİL ETMİYORLAR"
Genel Başkan Erçe, Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı ve başkanlığın çalışmaları ile ilgili de şöyle konuştu:
"Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı adı altında kurulan başkanlık, Kültür Bakanlığı kapsamında kuruldu ve Alevilerin, Alevi kurumların bir talepleri üzerine kurulmadı. Alevilerin yıllardır talepleri belli ama ilginçtir cemevlerini ibadethane olarak saymayan, cemi Alevilerin ibadeti olarak saymayan bir yaklaşım, Alevileri bir folklorik topluluk, bir kültürel topluluk olarak görmüş olmalı ki Kültür Bakanlığı bünyesinde böyle bir başkanlık oluşturuldu. Biz, bu başkanlığı, kurulduğu tarihten bu yana, hatta kurulması planlanan tarihten bu yana ortaya koyduğumuz tutumla, eylemliliklerle tanımadığımızı ve tanımayacağımızı beyan ettik. Ama bunlar ısrarla o başkanlığı kurdular ve Ankara'nın çok önemli bir yerinde devasa bir binayı da kendilerine aldılar. Bizi temsil etmiyorlar, Alevileri temsil etmiyorlar, Aleviliği hiç temsil etmiyorlar.
"KENDİ ALEVİ'SİNİ YARATMAYA ÇALIŞAN BİR İKTİDARLA KARŞI KARŞIYAYIZ"
Kendi basın-yayınını oluşturan, kendi medyasını oluşturan, kendi Kürt'ünü yaratan, kendi futbolcusunu yaratan, kendi iş adamını, kendi sanayicisini yaratan bir iktidarla karşı karşıyayız. Şimdi de kendi Alevi'sini yaratmaya çalışan bir durumla karşı karşıyayız. Dolayısıyla bunun için de kendi Alevi'sini yaratıp kendi Alevi kurumlarını yaratan bir çizgide ilerliyorlar. Tabii ki bu yola ihanet eden, bu yola arkasını dönen, bizim Alevi inancında 'düşkün' dediğimiz sıfatları kendine yakıştıranlar, bunlarla birlikte olabilirler. Birkaç tane fason Alevi derneğinin kurulduğunu, bunların asla Alevilikte yeri olmayan, Aleviliğin içerisinde asla tanımlanamayacak milliyetçi, ırkçı, gerici, dinci söylemlerle Alevi kurumları oluşturdukların görüyoruz. ve bu kurumları da oluşturdukları daire başkanlığına bağlayarak oralara dedeler gönderip bu asimilasyon politikalarını biraz daha hızlandırmalarını bekliyoruz.
"DİYANET İŞLERİ GERİCİLİĞİ, CEMAATLERİ, TARİKATLARI ÖRGÜTLÜYOR"
Tabii ki bizim aslında yıllardan beri, tüm Alevilerin ve Alevi kurumlarının üzerinde ortaklaştığı taleplerimiz var. Biz, kurum olarak, örgüt olarak yüzlerce talebi arka arkaya sıralayabiliriz ama ortaklaştığımız çok net beş tane talebimiz var. Bu taleplerimizin hepsi de çok karşılanabilir. Meclis'te, 'torba yasa' diyorlar ya bir torba içerisinde bile çıkarılabilecek talepler. Bir; zorunlu din derslerini kaldırın, çok net. İki; diyoruz ki cemevlerini ibadethane olarak tanıyın ve anayasal güvence verin. Üç; tarihin en iğrenç, en korkunç katliamlarından biri olan Madımak katliamının yaşandığı oteli müze yapın ve utanç müzesi olarak tanıyın. Dört; cemevlerimizi, dergahlarımızı, teslim aldığınız, bizden aldığınız, gasp ettiğiniz ve vakıflara bağladığınız dergahlarımızı, mekanlarımızı bize teslim edin. Çok açık taleplerimiz bunlar. Dolayısıyla Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bu ülkedeki laikliğin önündeki en büyük engel haline gelmiş olan kurumu lağvedin. Bu ülkede asla olmayacak bir kurumu lağvedin. Sekiz bakanlığın bütçesinden daha büyük bütçeye sahip olan bu başkanlık, bu ülkede ne yazık ki gericiliği örgütlüyor, cemaatleri örgütlüyor, tarikatları örgütlüyor ve bu örgütlediği cemaatler, tarikatlar da bu ülkenin üzerinde, devletin üzerinde her gün biraz tehdit olmayı sürdürüyor. Bu haliyle bizim devletten istediğimiz tek bir şey var. Aslında bu taleplerimizin hepsinin ortaklaştığı sadece ve sadece bir cümle, bunun karşılanmasını istiyoruz; eşit yurttaşlık hakkı."