Ali Özgentürk'ün Arşivi Gün Yüzüne Çıkıyor
Yönetmen, senarist ve yapımcı Ali Özgentürk'ün, sanat yaşamı boyunca arşivlediği çalışmaları Kadir Has Üniversitesi tarafından oluşturulan özel arşiv koleksiyonu ile sanatseverlerle buluşacak.
Yönetmen, senarist ve yapımcı Ali Özgentürk'ün, sanat yaşamı boyunca arşivlediği çalışmaları Kadir Has Üniversitesi tarafından oluşturulan özel arşiv koleksiyonu ile sanatseverlerle buluşacak.
Aralarında, hiç gösterilmemiş belgesellerin, mektupların ve filmlerin de olduğu arşivin içerisinde Özgentürk'ün, Yaşar Kemal'le birlikte çektiği hiç yayınlanmamış belgesel film ve sanat ve edebiyat dünyasının ünlü isimleriyle yaptığı söyleşiler de bulunuyor. Üniversitenin Cibali'deki yerleşkesinde düzenlenen basın toplantısında çalışmalarla ilgili bilgi veren Kadir Has Üniversitesi Rektör Yardımcısı Hasan Bülent Kahraman, 'Biz önemli, iddialı, işlevsel bir bilgi merkezine sahibiz. Bu bilgi merkezini şimdi başka bir boyuta taşıyoruz. Bu bilgi merkezinde özel arşivler koleksiyonu kuruyoruz. Türkiye, arşiv bakımından, hatta onun bir parçası olan hafıza, bellek bakımından çok tartışılan bir ülkedir. Bizim Osmanlı arşivlerimiz, Başbakanlık arşivlerimiz Topkapı Sarayı, Yıldız Sarayı gibi büyük kurumlarımızın arşivleri bile sorunludur. Kullanımı bakımından tartışmalıdır" dedi.
AMACIMIZ BU ARŞİVLERİN KULLANIMA AÇILMASI
'Türkiye'de, Türkiye'nin kültürüne, sanatına, siyaset ve toplumsal hayatına etkide bulunmuş, emek vermiş, onun için ürün vermiş kişilerin hayatlarının belli bir dönemine geldiklerinde ellerindeki birikimi ne yapacaklarını bilemediklerini söyleyen Kahraman, şöyle konuştu:
'Kadir Has Üniversitesi'nde özel arşivler koleksiyonu oluşturmak suretiyle biz bu adımı atıyoruz. Bilgi merkezinin içinde sanat, kültür, icabında siyaset dünyasının önemli isimlerinin özel arşivlerini biriktireceğiz. Bu pasif, nötr bir depolama işlemi değil. Amacımız bu arşivlerin kullanıma açılması. Tamamının dijital ortama geçirilmesi ve öğrencilerle paylaşım imkanı sağlanması. Dolayısıyla o arşivi meydana getiren, tarihin doğrudan doğruya o kişi tarafından anlatımı ve kendisinden sonrası kuşaklara emanet edilmesi söz konusu olacak. Bu oluşumun ilk aşaması olarak da değerli sinemacı Ali Özgentürk'ün arşivini oluşturacağız."
BU ARŞİV İŞİ EN İYİ FİLMİM OLDU
Çalışmadan dolayı mutlu olduğunu dile getiren Ali Özgentürk de, şunları söyledi:
'Eskiden 'en iyi filmin hayatımdır' diyordum. Şimdi bu arşiv işi en iyi filmim oldu. Bizim tarihimizde ilk defa bir üniversite bir rejisörün, bir yönetmenin arşivini sahiplendi. Bu zor olacak, ciddiye alınacak bir şey. Bir kere ulusal bellek başlığı altında bir şey oluşturmak, bizim ülkemiz açısından çok çok önemli. Bunu da bütün üniversitelere emsal olması açısından çok ama çok önemsiyorum. 500 saatlik derin ve serbest söyleşiler adını verdiğim, sinemadan kültür hayatına İlber Ortaylı, Hasan Bülent Kahraman, Ali Nesin, Sezen Aksu, edebiyattan Refik Durbaş gibi 50'ye yakın yazar-aydınla yaptığım bir söyleşiler var. Yüz yıl sonra ortaya çıkmasını düşünüyordum. Ama benim kontrolümden çıktı, üniversitenin yönetimine girdi. Çünkü bunlar mahrem şeye kadar giren bir zihnin oluşmasıyla ilgili. İlber Ortaylı'nın en ince zihin haritasına girip, 6-7 saatlik her aydın ve yazarla yapılmış konuşmalardı. Bu arşivin bir bölümü"
İLK GÖZ AĞRIM EDEBİYATTI
Arşivin iklimi ile ilgili bilgi vermek istediğini söyleyen Özgentürk, 'Benim ilk göz ağrım edebiyattı. Edebiyata her zaman sinemadan da daha önem verdim. Edebiyat dünyasından çok dostlarım oldu. Yaşar Kemal'den Cemal Süreya'ya, Turgut Uyar'dan Refik Durbaş'a. Bu yüzden bu arşivde Yılmaz Güney'in mektuplarından tutun da pek çok edebiyatçıya ait mektup, fotoğraf gibi çalışmalar var" diye konuştu.
YAŞAR KEMAL'LE BALIKÇILARLA İLGİLİ BELGESEL ÇEKTİK
Özgentürk, 'Arşiv tutarken zorlandınız mı 'ö sorusuna şu yanıtı verdi:
'Açıkçası benim bir arşivim olduğunun farkında değildim. Ben 40 yıl aynı ofiste çalıştım. Beyoğlu'nda bulunan bu 6 odalı ofiste belli bir zaman sonra iki odaya geçmek zorunda kaldım. Bir de baktım bu 3 odada her şey birikmiş. Ben biriktirmek için bir şey koymuyordum oraya ama atmadığım için öylelikle oluştu. Örneğin Yaşar Kemal'le birlikte balıkçılarla ilgili bir belgesel film çektik. Mesela o hiç yayına çıkmadı. Bu arşivde var. Yani atmayıp oraya koyuyorsunuz, arşiv böyle oluştu. Arşiv yapayım diye olmadı."
Özgentürk, yakında sanatseverlerle buluşacak arşivinin belgesel filmler, mektuplar, ses bantları, gazete kupürleri, posterler, kitaplar, filmler, 50'ye yakın edebiyat ve sinemacı ile yaptığı toplam 500 saatlik söyleşiler ve çok sayıda fotoğraflardan oluştuğunu da sözlerine ekledi.
