Ali Öztunç: "Afet Risklerini Azaltan Politikalara İhtiyacımız Olduğunu Bir Kez Daha Hatırlatmak İstiyorum"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, “Deprem coğrafyasında bulunan bir ülke olarak afet risklerini azaltan politikalara ihtiyacımız olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum...Kentsel dönüşüm kararları mahkemelerce iptal edilen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, TOKİ ve müteahhitler hep birlikte afet bahanesiyle milletin malına çöküyorlar" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, "Deprem coğrafyasında bulunan bir ülke olarak afet risklerini azaltan politikalara ihtiyacımız olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum...Kentsel dönüşüm kararları mahkemelerce iptal edilen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, TOKİ ve müteahhitler hep birlikte afet bahanesiyle milletin malına çöküyorlar" dedi.
CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, geçen hafta meydana gelen depremlerin ardından yaptığı yazılı açıklamada, afet riskini azaltmaya yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Öztunç, depremler sonrasında gündem oluştuğunu ancak çabucak unutulduğunu ifade ederek, "Afetin öncesi, afet sırası ve afet sonrası olarak üç aşamayı önemsemek, buna göre politikalar inşa etmek gerekiyor. Afet riski azaltma politikaları eylem planlarına dökmek yetmiyor bunları aktif olarak uygulamak gerekiyor" dedi.
Afet riski altındaki alanlarla ilgili mevzuatın rant sahiplerinin araziye çökme aracı haline getirildiğini söyleyen Öztunç, "Sayıştay bile tespit etti bunu. Depreme dayanıklıkla ilgili bilimsel çalışmaları yok. Kentsel dönüşüm kararları mahkemelerce iptal edilen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, TOKİ ve müteahhitler hep birlikte afet bahanesiyle milletin malına çöküyorlar" açıklamasını yaptı.
Öztunç, denetime dikkat çekerek şunları dile getirdi:
"Son günlerde yaşadığımız depremlerde yaşanan sorunlarımız var ama büyük yıkımlara yol açmaması da bir sevinç. Çarpık kentleşme, denetimsizlik gibi olgular afetlerin sonuçlarını ağırlaştırıyor. Bu nedenle, afet meselesini bir rant gerekçesi değil yaşamsal bir mesele olarak ele alıp, samimi politikaları hayata geçirmemiz gerekiyor."