Alman Vatandaşı Türkiye'de Tedavi Oldu
Alman vatandaşı Hilmar Dageförde, ülkesinde teşhis konulamayan şikayetlerinin ardından Türkiye'de yapılan tedaviyle sağlığına kavuştu. Mesanesinde tespit edilen tümör, yapay mesane tedavisiyle alındı.
AYDIN'ın Kuşadası ilçesinde yaşayan Alman vatandaşı Hilmar Dageförde'ye (63), ülkesinde idrarda yanma ve kanama gibi şikayetlerle başvurduğu doktorlar tarafından teşhis konulamadı. Şikayetlerin artması üzerine Türkiye'de tedavi olmaya karar veren Dageförde'nin mesanesinde 6,5 santimetrelik tümör tespit edildi. Dageförde, Alman ürolog Dr. Richard Hautman tarafından tanımlanan yapay mesane tedavisiyle sağlığına kavuştu.
İki çocuk babası, Alman vatandaşı Hilmar Dageförde'ye, 1 yıl önce Almanya'da idrarda yanma ve kanama gibi şikayetlerle başvurduğu doktorlar tarafından tipik idrar yolu enfeksiyonu tedavisi uygulandı. Şikayetlerinde bir azalma olmayan Degaförde, İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Medical Point Hastanesi'ne başvurdu. Tetkiklerin ardından mesane içerisinde 6,5 santimetrelik bir kitle olduğu tespit edilen Dageförde, kendi ince bağırsağından yapılan yapay mesaneyle sağlığına kavuştu. Şikayetlerinin 1 yıl önce soğuk algınlığı şeklinde başladığını söyleyen Hilmar Degeförde, "Almanya'daki doktorumuz idrar yolları enfeksiyonu teşhisi koydu ve antibiyotik tedavisine başladık. Daha sonra Kuşadası'na geldik, şikayetlerim devam ediyordu. Durum kötüleşmeye başlayınca tavsiye üzerine bu hastaneye geldik. Kitle tespit edildi ve ameliyatla alınmasıyla tedaviye başladık. Daha sonra ameliyat için tarih verildi. Sıçrama yapmasın diye alt karın bölgesi temizlendi. Neyse ki metastaz yok" dedi.
'EN BÜYÜK İLAÇ MORAL'
Dageförde'nin 32 yıllık hayat arkadaşı Fatma Dageförde (62) ise "İlk başta kötü bir hastalığı konduramadık. Gerçekten idrar yolu enfeksiyonudur ama doğru ilacı yazamıyorlar diye düşünmüştüm. Bir yandan da kafamda acaba bunun altında bir şey mi var diye soru işaretlerim vardı. Zor bir süreçti. Her konuda olduğu gibi insan umudunu kaybetmemeli. Moral bozukluğu olursa, her şey kötüye gidebilirdi" diye konuştu.
'MESANE TÜMÖRÜ TANISI KOYDUK'
Hastanın temmuz ayında mesanede yanma, ağrılı idrar yapma, idrarda kan gelmesi şikayetiyle polikliniğe başvurduğunu söyleyen Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Hakan Öztürk, tetkiklerin ardından mesane içerisinde 6,5 santimetrelik bir kitle olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Bu kitleye endoskopik bir yöntemle operasyon yaparak doku tanısı koyduklarını ifade eden Dr. Öztürk, "Derin kas tabakalarına sirayet etmiş bir mesane tümörü tanısı koyduk. Genel vücut taramalarında herhangi bir organa metastaz yapmadığını gördük. Arkasından bir tedavi protokolüne başladık. Mesane kanserleri derin kas tabakasına geçtiği zaman dünyada da ülkemizde de hasta kemoterapiden fayda görebilecekse bu protokole tabi tutulur. Hastamız kemoterapi protokollerini tamamladı. Tamamlayıcı tedavi olarak mesanenin tamamen alınması ameliyatını gerçekleştirdik. Hemen arkasından hastanın kendisine kendi ince bağırsağından yeni bir mesane yaptık. Bu mesaneyi de normal idrar yoluna bağladık. Yaptığımız işlem bir organın çıkarılmasının akabinde hastanın kendi organını kullanarak, yeniden bir yapay mesaneye sahip olmasıdır" dedi.
'HASTALIĞIN GÖRÜLME SIKLIĞI ÇOK FAZLA'
Mesane kanserinin oldukça yaygın bir hastalık olduğunun altını çizen Doç. Dr. Öztürk, "Dünya liginde ilk 4'teyiz. Mesane kanseri Türkiye, Belçika, Lübnan ve Malta'da çok yaygın bir hastalık. İlk belirtisi, kanlı idrar yapma. En çok sigara içenlerde görülüyor. Hastamızda 40 yılı aşkın süre yoğun sigara kullanımı var anca ek bir hastalığı yok. Hautman adı verilen yapay mesane tekniği aslında kendi ülkesinin bir vatandaşı olan Alman ürolog tarafından tanımlanmış. 1990'lı yılların başında Dr. Richard Hautman, bu tekniği tanımladıktan sonra çeyrek asırdır bu yöntemi kullanıyoruz. Bir hafta önce ameliyat oldu. Rahatlıkla yürüyebiliyor, yemek yiyebiliyor. Birkaç gün içinde taburcu olacak. Patoloji raporu tümörün tam anlamıyla temizlendiğini gösteriyor. Tam bir tümörsüzlük elde etmiş durumundayız. İdrarında kan gören bütün hastalar, mesane tümörü için riskli gruptadır. Eğer 50 yaşın üzerindeyse ve sigara içiyorsa bir üroloğa başvurmasında fayda var" diye konuştu.