Almanya
AA) – 09.12.2012 – İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanya'nın Aşağı Saksonya Eyaleti Lohheide beldesindeki Bergen-Belsen toplama kampında öldürülen sekiz Türk vatandaşı Perla Behar-Behar, Iso Cory, Jacques Nahoum, Dr.
AA) – 09.12.2012 – İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanya'nın Aşağı
Saksonya Eyaleti Lohheide beldesindeki Bergen-Belsen toplama kampında öldürülen
sekiz Türk vatandaşı Perla Behar-Behar, Iso Cory, Jacques Nahoum, Dr. Jakob
Jekutiel Neubauer, Max Neumann, Marco Ojalvo, Elyo Sarfati, Garabed Tachdijan
için yaptırılan anıt, törenle açıldı.
Türkiye tarafından 1944-1945 yıllarında hayatını kaybeden beşi Musevi, ikisi
Müslüman, biri de Ortodoks Ermeni kökenli olan sekiz Türk vatandaşının anısına
yaptırılan bronz anıt levhanın açılışı, Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin
Avni Karslıoğlu tarafından gerçekleştirildi.
Anıtın açılış törenine Hannover Başkonsolosu Tunca Özçuhadar, Aşağı Saksonya
Sosyal İşler, Kadın, Aile, Sağlık ve Uyum Bakanı Aygül Özkan, Eyalet Kültür
Bakanlığı Müsteşarı Stefan Powol, Hannover ve Celle Belediye Başkanları, Eyalet
Emniyet Müdürü, Aşağı Saksonya Liberal Yahudi Toplumu Başkanı, Türk Musevi
Cemaati temsilcisi Daniel Altaras, Protestan ve Katolik Kilisesi temsilcileri,
Türk sivil toplum örgütleri başkanları ve çok sayıda davetli katıldı.
Tören, yapımcı Güneş Çelikcan'ın 2. Dünya Savaşı sırasında Türk
diplomatlarının fedakarca girişimleri sonucu Nazi zulmünden kaçarak Türkiye'ye
sığınan Musevileri konu alan "Türk Pasaportu" filminden özet görüntülerle
başladı.
-Anıtlar geçmişi hatırlatmanın yanında gelecekteki tehlikelere dikkati
çeker-
Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Karslıoğlu, kamp kayıtlarına göre çeşitli
Avrupa ülkelerinden getirilmiş 126 Türk vatandaşının Bergen-Belsen toplama
kampında kaldığının öğrenildiğini söyledi.
Kampta 120 bin Musevi'nin öldürüldüğünü ancak Nazi döneminde bilgilerin yok
edilmesiyle ancak 50 bin kişinin isimlerine ulaşılabildiğine kaydeden Karslıoğlu,
"Anıtı açmakla, vatandaşlarımızın burada yaşadığı acının hiçbir zaman
unutulmamasına dikkati çekmek istedik" dedi.
Anma programlarının ve anıtların geçmişi hatırlatmaktan ziyade, gelecekte
olabilecek tehlikelere de işaret etmek açısından önemli olduğunu vurgulayan
Karslıoğlu, ırkçılık ve ayrımcılığın getirdiği felaketleri hatırlatarak farklı
din ve kültürlere karşı toleranslı olunması gerektiğini belirtti.
Büyükelçi Karslıoğlu, özellikle Bergen-Belsen toplama kampında öldürülen
sekiz Türk vatandaşının nihai bilgilerine birkaç yıl önce ulaştıklarını
belirterek, "Avrupa'da bir çok büyükelçiliğimiz ve başkonsolosluğumuzun
Nazilerin baskılarına ve tehditlerine rağmen burada Türk pasaportu taşıyan Musevi
kökenli vatandaşlarımızı dünya tarihinde emsali görülmeyen büyük fedekarlıkla
kurtardıklarını biliyoruz. Bu bölgeye Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden Türk
vatandaşları habersiz olarak aileleriyle birlikte getirilip tutulmuşlardır"
değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin Almanya'ya karşı ilan ettiği savaş nedeniyle buradaki Türklerin
rehine olarak tutulduklarının sonradan öğrenildiğini ifade eden Karslıoğlu,
"Türkiye'nin Almanya ile diplomatik ilişkilerinin 2 Ağustos 1944'de sona
ermesinden sonra, iki ülke arasında varılan mutabakat gereğince kampta bulunan
105 Musevi Türk vatandaşı, 10 Nisan 1945'te İstanbul'a gönderildi. Pazarlık
malzemesi yapılmak istenen bu insanlarımızdan sekizi bilinmeyen nedenlerle
öldürüldü. Yapılan pazarlıklar neticesinde 105 Türk pasaportlu Yahudi kökenli
vatandaşımız ise deniz yoluyla Türkiye'ye gönderildi" dedi.
Büyükelçi Karslıoğlu ayrıca haberleşmenin çok kötü olduğu Nazi döneminde
Türk pasaportu taşıyan vatandaşlardan ölenlerin tam sayısının bilinmediğini
kaydetti.
-Türk Musevi Cemaati temsilcisi Daniel Altaras-
Türk Musevi Cemaati temsilcisi Daniel Altaras ise Nazi döneminde 6 milyon
Musevi'nin öldürüldüğünü belirterek, Nazi katliamının kendileri için
unutamayacakları bir travma olduğunu söyledi.
Türkiye'nin bu konuda örnek bir tutum sergilediğini dile getiren Altars,
anıt için de Türkiye'ye teşekkür ederek, "15. yüzyılda Musevileri İspanya'dan
kurtaran Türkiye, her zaman güvenli bir liman olmuştur. İkinci Dünya Savaşı'nda
da ellerinden geldiği kadar Türk pasaportlu Yahudileri kurtarmak için çalışan
Türk diplomatlarını da hiçbir zaman unutamayız" ifadelerini kullandı.
-Uyum Bakanı Aygül Özkan-
Aşağı Saksonta Uyum Bakanı Aygül Özkan da anıtın açılmasına destek olanlara
mensubu olduğu bakanlık adına teşekkür etti ve "Anıtın açılışı, ırkçılık ve
ayrımcılığa karşı bir bütünleşmedir" dedi.
Üzerinde Türkçe, Almanca ve İngilizce "Bergen-Belsen'de katledilen Musevi
ve Musevi olmayan Türk vatandaşlarının aziz hatırasına" yazılı bronz levhanın
açılışı Musevi, Müslüman ve Hıristiyan din adamlarının okuduğu dualar eşliğinde
gerçekleştirildi.
Öte yandan açılışı yapılan anıtın, 60 yıl önce kurulan Bergen-Belsen
Müzesi'nde açılan 4. anıt olduğunu belirten müze müdürü Thomas Rehe,"Tüm
guruplar adına 1999 yılında ilk anıtın açıldığı müzemizde 2003'te Polonya,
2005'te Hollanda ve bugün de Türkiye, Musevi vatandaşları adına anıt açmıştır"
diye konuştu.
Muhabir: Bremen / Cüneyt Karadağ
Yayıncı: Erdem Gültekin - BERLIN