Gillette Milliyet Yılın Sporcusu Ödülleri'nde Eda Erdem'e ödül
Türkiye'nin farklı branşlarda spor tarihini yansıtması açısında önem taşıyan 67. Gillette Milliyet Yılın Sporcusu ödül töreni, 29 Eylül'de gerçekleşti.
Türkiye'nin farklı branşlarda spor tarihini yansıtması açısında önem taşıyan 67. Gillette Milliyet Yılın Sporcusu ödül töreni, 29 Eylül'de gerçekleşti. Türkiye'nin en prestijli spor ödülleri olan Gillette Milliyet Yılın Sporcusu Ödülleri'nde Altınyıldız Classics Özel Ödülü'nün sahibi Türkiye Kadın Milli Voleybol Takımı kaptanı Eda Erdem oldu.
Sunuculuğunu Damla Uğurtürk ve Alp Kırşan'ın üstlendiği ödül gecesinde başarılı voleybolcu Eda Erdem Altınyıldız Classics Özel Ödülü'nü, BR Mağazacılık Yönetim Kurulu Üyesi Enis Habif'in elinden aldı.
TÜM KADINLARA İLHAM VERDİ
Gecede konuşma yapan BR Mağazacılık Yönetim Kurulu Üyesi Enis Habif, "Başarıyı ilke edinen ve sporla ortak değerlerde buluşan bir marka olarak bu akşam, bir kez daha Altınyıldız Classics Özel ödülünü takdim etmekten onur duyuyorum. Altınyıldız Classics insanları birbirine bağlayan ve ortak başarılar etrafında birleştiren sporun, sporcularımızın ve antrenörlerimizin desteklenmesi gerektiğine inanan bir marka" dedi. Habif konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
"Bu inançla bu yıl, ülkemizdeki tüm kız çocuklarına ve tüm kadınlara ilham verdiği, liderliğinde Türk kadınının azmini ve mücadeleci ruhunu tüm dünyaya gösterdiği ve başarıyı her açıdan üzerinde taşıdığı için Altınyıldız Classics özel ödülümüzü özel bir yıldıza, Voleybol Milli Takım Kaptanımız Sevgili Eda Erdem'e vermek istedik. Ülkemize yaşattıkları büyük gurur için Eda Erdem'e ve ekip arkadaşlarına Altınyıldız Classics ailesi adına teşekkür ediyorum.
BU DUYGUNUN HİSSETTİRDİĞİ GURURU TARİF EDEMEM
Altınyıldız Classics özel ödülünü BR Mağazacılık Yönetim Kurulu Üyesi Enis Habif'in elinden alan Eda Erdem, "Bu özel ve anlamlı ödül için gerçekten çok teşekkür ederim" diyerek şöyle devam etti:
"Geriye dönüp baktığımda bizi izleyenlerin gönderdikleri mesajları hatırlıyorum. Kızımı voleybola başlatmak istiyorum, kızımı maçınıza getirmek istiyorum gibi çok fazla mesajla karşılaşıyorduk ama bugün geldiğimiz noktada o mesajlarda inanılmaz bir değişiklik görüyoruz. Aileler çocuklarını o dönem voleybol ile tanıştırma çabasındaydı ama şimdi o mesajların yerine kızım voleybola başlamak istiyor, kızım sizin maçlarınıza gelmek istiyor, kızım okulda sizin resminizi çiziyor, evde maçınız olduğu zaman başka bir şey izlememize kesinlikle izin vermiyor diyorlar. Bu duygunun hissettirdiği gururu gerçekten tarif edemem. O kız çocuklarının gözlerindeki yerimizin nasıl bir yerde olduğumuzun gerçekten farkındayız ve bu sorumluluğu taşıyoruz. Atatürkçü ülkesini seven, sporu seven adil, çalışkan, azimli ve başarılı kadınlara dönüşerek ülkemizi daha yukarı taşıyacak günlere bir nebze katkımız oluyorsa ne mutlu bizlere."