Amatör Balıkçılık İçin Hazırlanan Kanun Taslağı Tartışma Konusu
1971 yılına kadar Osmanlı mevzuatları ile yönetildikten sonra 1971'de düzenlenen 1380 sayılı su ürünleri kanunu 2.büyük devrimine hazırlanıyor.
Yeniden yazılan kanun tasarısı taslağında, "su ürünleri ve avcılık" ile ilgili izinleri düzenleyen...
1971 yılına kadar Osmanlı mevzuatları ile yönetildikten sonra 1971'de düzenlenen 1380 sayılı su ürünleri kanunu 2. büyük devrimine hazırlanıyor.
Yeniden yazılan kanun tasarısı taslağında, "su ürünleri ve avcılık" ile ilgili izinleri düzenleyen 5'inci madde, balıkçılıkla ilgili yeni bir tartışmayı gündeme getirdi. Söz konusu maddenin üçüncü fıkrasında, "Ticari olmayan dinlenme ve spor amaçlı su ürünleri avcılığı yapacak olan 18 ile 60 yaş arasındaki kişiler Bakanlıktan izin almak zorundadır" ifadesine yer verildi.
Buna göre; deniz kenarı ve iç sularda olta ile balık tutanların da bu kapsama gireceği için, amatör balıkçıların Bakanlık'tan izin belgesi almak zorunda kalacağı, izinsiz ve belgesiz balık avlayanların 200 TL para cezasına çarptırılacağı ifade ediliyor.
İzmir Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifler Birliği Eski Başkanvekili ve Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Eski Meclis Üyesi Hasan Eser, profesyonel bir balıkçı olarak hazırlanan kanun taslağında yapılan düzenlemeyi desteklediğini söyledi.
Türkiye'de amatör balıkçılığın ciddi düzenlemelere ihtiyacı olduğunu anlatan Eser, şöyle konuştu: "Mevcut tebliğe göre bir amatör avcı en fazla 4 olta takımı kullanabilir. Olta takımındaki iğne sayısı 3 adedi geçemez. Bir amatör balıkçı kilogram cinsinden limit verilen türlerde, avlanılan tür tek veya karışık olsun günlük 5 kilodan fazla balık avlayamaz. Boyu 7.5 metrenin üzerindeki teknelerle amatör balık avcılığı yapılamaz. Ancak günümüzde bu ve buna benzer kaidelere uyulduğunu söylemek mümkün değildir."
Eser, kanunlarda yapılan düzenlemelerin kağıt üzerinde yazılı kalmaması gerektiğini savundu.
Amatör balıkçılığa karşı olmadığını ve temsil ettiği S.S. Foça Merkez Su Ürünleri Kooperatifi'nin her yıl amatör balıkçılığı insanlara özendirmek adına uluslararası kapsamda balıkçılık festivali düzenlediğini vurgulayan Eser, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendi yaşadığım bölgeden örnek vermem gerekirse; Foça yöresine özellikle hafta sonları İzmir'den gelen yüzlerce amatör balıkçı kendilerine ait ya da kiraladıkları tekneler ile denize açılıyor. Bir kişi yasal hakkından fazla sayıda oltayı denize atıp balık avlıyor. Baktığımız zaman binlerce olta ile sınırlı bir alanda avcılık yapılıyor. Kimin günde kaç kilo balık avladığı belli değil. Amatör balıkçılığın tanımına baktığımızda; 'maddi ve ticari kazanç gayesi gütmeyen, avlanılan ürünün satılmadığı balıkçılık etkiliği' deniliyor. Ama, amatör avcılık adı altında balıkçılık yapan insanlar restoranlara gidip el altından balıklarını pazarlayabiliyor. Geçimini gerçekten balıkçılık yaparak sağlayan insanların ekmeğine mani olunuyor. Öte yandan hiç bir amatör balıkçının avladığı balıkta asgari avlanabilir boy, tür ve ağırlık kurallarına uyduğuna inanmıyorum. Bu konuda kontrol noktasında ilgili kurumları; 'görev yapmıyorlar' diye eleştiremeyiz. Çünkü herkesin başına bir görevli dikemeyiz. Bu noktada yeni kanun taslağındaki eğitim uygulamasını önemsiyorum. Zira ben birçok insanın bilinçsizlik nedeniyle yasalara uymadığını düşünüyorum."
Yeni kanun taslağında amatör balıkçılara batı ülkelerinde olduğu gibi avlanma ruhsatı şartı getirileceğine dikkat çeken Eser, sözlerine şöyle devam etti: "Bence çok geç kalınmış bir uygulamadır. Aslında mevcut tebliğe göre; Tarım İl ve İlçe Müdürlüklerince kişilere amatör balıkçılık belgesi veriliyordu. Fakat herhangi bir zorunluluğu yoktu. Bir başka konu ise bilindiği üzere ticari avcılık yapan balıkçılarımız halk arasında; 'sarı tezkere' denilen avcılık ruhsatı ile denize açılabiliyor. Bu nedenle ticari balıkçı teknesinde olta ile amatör amaçlı balık avlamak için de olsa ruhsatı olmayan birini denize açılamıyor. Ancak ülkemizin bir çok yerinde ticari balıkçı tekneleri amatör balıkçıları denize götürüp olta ile avcılık yaptırabiliyor. Hiç kimse bir şey diyemiyor. Çünkü bu noktada yasaklar kılıfına uyduruluyor. Ticari balık avcılığı için kişilerin ruhsat alması çok basit. Ülkemizde geçimi balıkçılık olmadığı halde on binlerce ticari ruhsatı olan kişi var. Ticari ruhsatı olan bu kişiler kiraladıkları ticari bir tekne ile o teknenin mürettebatı konumunda denize açılıp amatör avcılık kurallarına uyulmaksızın avcılık yapabiliyor. Burada yapılması gereken şudur; kişilere verilen ticari yani profesyonel balıkçı ruhsatı halihazırda olduğu gibi her önüne gelene verilmemelidir."
Yasakları getirmenin değil o yasaklara riayet etmenin ve yasakları uygulayabilmenin önemli olduğunu belirten Eser, sözlerini şöyle tamamladı:
"Örneğin mevcut tebliğe göre İzmir'de Bostanlı Sazburnu ile Üçkuyular vapur iskelesi arasında kalan hattın doğusunda kalan alanda amatör balık avcılığı yasaktır. Fakat Karşıyaka sahiline gittiğinizde orada onlarca amatör balıkçıyı balık avlarken görmeniz mümkündür. Bu noktada yeni kanun taslağında yer alan izinsiz amatör balık avcılığına 200 lira ceza kesilecek olmasını da uygulandığı taktirde caydırıcılık açısından yerinde bir tespit olarak görüyorum." - İZMİR