IŞİD'in Kafasını Kestiği Gazetecinin Ailesi: ABD Bizi Tehdit Etti
IŞİD'in kafasını keserek öldürdüğü Amerikalı gencin ailesi, "ABD yönetimi bizi tehdit etti." dedi. Beyaz Saray konuyla ilgili yorum yapmadı.
Amerikan ABC televizyonu, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgütü tarafından kafası kesilerek öldürülen Amerikalı gazeteci James Foley'nin ailesinin, Amerikan yönetimi yetkilileri tarafından, oğullarını kaçıranlara fidye ödemeleri halinde teröre destek vermekle suçlanabilecekleri yönünde tehdit edildiklerini öne sürdüğünü bildirdi. Beyaz Saray ise ailenin suçlamalarıyla ilgili doğrudan bir yorum yapmadı.
TEHDİT EDİLDİĞİNİ İDDİA ETTİLER
ABC'nin haberine göre, Foley'nin annesi Diane Foley, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi personelinden olduğunu belirttiği askeri bir yetkilinin, kendilerine birkaç kez, fidye ödemeleri halinde cezai kovuşturmaya maruz kalabilecekleri yönünde uyardığını söyledi. James'in erkek kardeşi Michael ise kendisine de bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi tarafından benzer tehdit yöneltildiğini iddia etti.
"BİZE 3 KEZ BU MESAJLA GÖZDAĞI VERDİ"
Foley'nin annesi Diane, kanala yaptığı açıklamada, "Bunu bir tehdit olarak aldık ve dehşet vericiydi. Bize üç kez bu mesajla gözdağı verdi. Bunu söylemesinden dehşete düştük. Hakkımızda kovuşturma açılabileceğini söyledi. Oğlumuzu kurtarmamız gerektiğini biliyorduk, denemek zorundaydık" ifadelerini kullandı.
Diane, kendilerine karşı ilgisiz davranmakla eleştirdiği yönetime, zaman zaman, oğulları hakkında bilgi alabilmek için "yalvarmak" zorunda kaldıklarını belirtti.
BEYAZ SARAY YORUM YAPMADI
Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest ise günlük basın brifinginde konunun sorulması üzerine, yönetim yetkilileri ile Foley'nin ailesi arasındaki görüşmelerin içeriğine ilişkin herhangi bir detay vermedi, ancak FBI, istihbarat camiası, Dışişleri Bakanlığı ve Beyaz Saray yetkililerinin de aralarında olduğu, hükümetin çeşitli birimlerinden temsilcilerin, oğullarını kurtarma çabasıyla ilgili gelişmeleri paylaşmak üzere Foley ailesiyle düzenli olarak temas kurduğunu kaydetti.
Earnest, Amerikan yönetiminin, daha önceki yönetimler de dahil olmak üzere eskiden beri terör örgütlerine fidye ödememe politikasını benimsediğine dikkati çekti.
ABC'nin haberinde, Ulusal Güvenlik Konseyi'nin bir sözcüsünün, Foley ailesinin terör finansmanını yasaklayan ABD yasalarından haberdar edildiğini söylediği, ancak aileye, fidye ödemeleri halinde suçlamalara maruz kalabilecekleri şeklinde bir mesaj verildiğini reddettiği kaydedildi.
"BİR ANNE OLARAK ONUN ACILARINI ANLAYABİLİYORUM"
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Susan Rice da ailenin suçlamalarıyla ilgili doğrudan bir yorumda bulunmadı, ancak Diane Foley'yi 18 aydır tanıdığını ifade ederek, "Diane, elinden gelen her şeyi yapmak isteyen her annenin yapacağı gibi, olumlu anlamda inatçıydı. Ona ve yaptıklarına çok hayranlık duyuyorum. Bir anne olarak onun acılarını anlayabiliyorum" dedi.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de konuyla ilgili bir soruyu yanıtlarken, Foley ailesinin suçlamalarından şaşkına uğradığını belirterek, "Size şunu söyleyebilirim, bu konuda hiçbir bilgim yok. Dışişleri Bakanlığından birinin bilgim dahilinde böyle birşey söylemesine göz yummazdım" diye konuştu.
DIŞİŞLERİ SUÇLAMAYI REDDETTİ
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf da bakanlığın aileye, fidye öderlerse kovuşturmaya uğrayacaklarını söylediği iddiasını reddederek, "İşimizin bir parçası, aileye, teröristlere fidye ödenmesi hakkındaki yasalarımızı anlamalarına yardımcı olmak, ancak bu bakanlık, tehdit olarak değerlendireceğimiz hiçbir şey yapmaz ve yapmadı da" dedi.
Amerikalı gazeteci James Foley'nin bir IŞİD militanınca kafasının kesilerek öldürülmesini gösteren bir video 19 Ağustos'ta internet ortamında yayınlanmıştı. Bundan iki hafta sonra da diğer bir Amerikalı gazeteci Steven Sotloff'un benzer bir videosu ortaya çıkmıştı.
Pentagon, Foley'nin de aralarında olduğu, Suriye'de IŞİD'in elindeki Amerikalı rehineleri kurtarmak için bu yaz hava ve kara unsurlarının dahil olduğu gizli bir operasyon düzenlendiğini açıklamış, ancak operasyonun rehinelerin hedeflenen noktada bulunmaması nedeniyle başarısız olduğunu belirtmişti.