Haberler

Anayasa Mahkemesinin Balbay Hakkındaki Tahliye Kararı

Abone Ol

Hukukçular Anayasa Mahkemesinin CHP'li Milletvekili Balbay'ın başvurusu üzerine uzun tutukluluk süresine ilişkin tahliye kararının sadece seçilmişler için değil vatandaşlar için de emsal ola...

Güneydoğu'daki hukukçular Anayasa Mahkemesinin CHP'li Milletvekili Mustafa Balbay'ın başvurusu üzerine uzun tutukluluk süresine ilişkin tahliye kararının sadece seçilmişler için değil, vatandaşlar için de emsal olacağı görüşünü taşıyor.

CHP'li Milletvekili Balbay'ın Anayasa Mahkemesinin kararı üzerine İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince tahliye edilmesinin ardından Diyarbakır Barosunca karara emsal olarak BDP'li tutuklu milletvekilleri ile avukatı tarafından da tutuklu Batman Belediye Başkanı Necdet Atalay'ın tahliyesi için başvuruda bulunulurken, bölgedeki baro başkanları ve akademisyenler, adil yargılanma hakkı ihlali olarak değerlendirdikleri uzun tutukluluğun bir cezaya dönüşmemesi için kararın tüm bireylere uygulanması gerektiğini düşünüyor.

"Karar makul sürede yargılanma hakkı ihlaline maruz kalan herkes için emsal"

Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem, AA muhabirine, Anayasa Mahkemesinin Balbay hakkında verdiği kararın yerel mahkemeleri bağlayıcı bir karar olmadığını belirterek, Anayasa Mahkemesinin Balbay hakkında verdiği kararda uzun tutukluluk süresine ilişkin olarak hem Anayasının 67. maddesinde düzenlenen seçim hakkı hem Anayasının 19. maddesinin 7. fıkrasında düzenlenen makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verdiğini söyledi.

Prof. Dr. Erdem, Anayasa Mahkemesinin verdiği ihlal kararı doğrultusunda Balbay hakkında yerel mahkemenin tahliye kararı verdiğini hatırlatarak, bir yüksek mahkemenin verdiği tespit kararının yerel mahkemeler tarafından dikkate alınmasının doğru olacağını belirtti.

"Umulur ve beklenir ki bu BDP'li vekiller ve belediye başkanları hakkında da aynı doğrultuda karar verilsin" diyen Erdem, belediye başkanının da seçilmiş olması nedeniyle Anayasanın 67. maddesinin ihlalinin sözkonusu olduğunu kaydetti.

- "Kararın çözüm sürecine etkisi"

Prof. Dr. Erdem, diğer KCK tutuklulularının da uzun tutukluluğunun sözkonusu olduğuna dikkati çekerek, "Bu karar onlar için de emsal gösterilerek, tahliyelerine ilişkin karar verilmesi mümkün. Çünkü makul sürede yargılanma hakkı ihlal edilmiştir" diye konuştu.

Anayasanın 19. maddesinin 7. fıkrasında düzenlenen makul sürede yargılanma hakkının ihlaline maruz kalan tüm tutukluluar için de tahliye kararı verilmesi gerektiğine işaret eden Erdem, şöyle dedi:

"Karar makul sürede yargılanma hakkı ihlaline maruz kalan herkes için emsaldir. Kürt meselesinin çözümü konusunda büyük önem taşıdığından ve özellikle sürecin selameti açısından önemli adım olacağı için KCK tutuklularının bu kapsamda tahliye edilmeleri doğru olacaktır."

Prof. Dr. Erdem, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in de uzun tutuklukla ilgili zaman zaman değerlendirmelerde bulunduklarını, düşüncelerini beyan ettiklerini ifade ederek, ancak bugüne kadar bir adım atılamadığını belirtti.

Bu adımın Anayasa Mahkemesi tarafından atılmasının önemli olduğunu vurgulayan Erdem, "Bir tıkanıklık ve sıkışma sözkonusu idi. Seçilmiş milletvekillerin tutukluluklarının devamı demokrasi açısından kabul edilebilir bir durum değildi. Anayasa Mahkemesi bu kararı vermek suretiyle bu alanda yaşanan tıkanıklığı, rahatsızlığı, sıkıntıyı gidermiş oldu. Çok önemsenmesi gereken siyasetin de önünü açan bir karardır" diye konuştu.

"Adil yargılanma ilkesi sadece seçilmişler değil herkes için geçerli"

Dicle Üniversitesi (DÜ) Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun, 12 Eylül 2010 halk oylamasında bireysel başvuru hakkı tanındığını hatırlatarak, bu kapsamda yeni bir hak arama yolu oluştuğunu söyledi.

Milletvekili Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal'ın da hak arama yoluna başvurarak kendi tutukluluk sürelerinin uzun olduğuna dair şikayette bulunduklarını ifade eden Coşkun, Anayasa Mahkemesinin uzun süre tutuklu kalınmasının adil yargılama içerisinde değerlendirilemeyeceği, uzun tutukluluğun hak ihlali olduğu, Balbay'ın aynı zamanda milletvekili seçilmesi nedeniyle uzun süre tutuklu kalmasının milletvekili vazifelerinin yerine getirilmesine engel olduğu düşüncesi ile 67. maddeye de aykırı bulduğunu belirtti.

Coşkun, kararın BDP'li milletvekilleri için de uygulanması gereken bir karar olduğuna işaret ederek, şöyle dedi:

"Balbay hakkında yerel mahkeme karar vermişti. Şu anda temyiz aşamasında dava. Oysa BDP milletvekilleri hakkında herhangi bir karar da verilmiş değil. Anayasa Mahkemesi bu kararı vermeden önce de bu vekillerin serbest bırakılması gerekiyordu ama bu karar üzerine artık milletvekillerini içerde tutmanın ne hukuki ne psikolojik hiçbir gerekçesi kalmadı. BDP milletvekillerin tahliye edilmesinin de önemli ve olumlu olacağını düşünüyorum. Adil yargılanma ilkesi sadece seçilmişler değil herkes için geçerli. Bu kadar uzun süre tutuklu kalınması adil yargılanma hakkı ihlalidir. Vekillik sıfatından bağımsız her bir birey bağımsız olarak adil yargılanma hakkına sahiptir. Belediye başkanları açısından da bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde Türkiye'nin en çok mahkum olduğu maddelerden biri bu adil yargılanma hakının ihlalidir. Uzun tutukluluk da bunlar içerisinde önemli bir yer oluşturur. Tutukluluk fiili infaz haline getiriliyor."

"Hukuk sistemi içerisinde böyle bir karar verilmesı çok önemli"

Batman Baro Başkanı Ahmet Sevim, Anayasa Mahkemesinde böyle bir mekanizmanın açılmasının önemine değinerek, uzun tutukluluk süresinin ülkede ciddi bır sorun olduğunu söyledi.

Bu, Türkiye'de ilk defa uzun tutukluluk süresini ciddi bir sorun olarak gören ve bu konuda karar veren bir yaklaşım olması açısından önemli. Karar herkes için emsal niteliğinde" diyen Sevim, kararın BDP'li milletvekilleri için de geçerli olduğunu belirtti.

Sevim, tutukluluğun bir cezaya dönüştüğünü kaydederek, hukuk sistemi içerisinde böyle bir kararın verilmesinin önemli olduğunu, kararın uzun tutukluluğun sözkonusu olduğu diğer suçlar için de uygulanması gerektiğini belirtti.

Uzun tutukluluğun adil yargılanmayı ciddi şekilde zedeleyen bir uygulama olduğuna işaret eden Sevim, "Karar işin mantığı gereği herkes için geçerli" diye konuştu.

"Uzun süreli tutuklu yargılanma hukukun evrensel ve temel ilkelerine aykırı"

Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi, Mustafa Balbay'ın tahliyesinin ardından hem BDP'li milletvekilleri hem de belediye başkanlarının tahliye edilmesi gerektiğini söyledi.

Balbay'ın 34 yıl ceza almasına rağmen uzun tutukluluğu gerekçe gösterilerek tahliye edildiğini vurgulayan Elçi, "BDP'li milletvekilleri ve belediye başkanlarının yargılandıkları maddeler ise 5-6 yıllık ceza gerektiriyor. Bu nedenden dolayı milletvekilleri ve belediye başkanlarının tahliye edilmeleri gerektiğini düşünüyorum." dedi.

"Anayasa Mahkemesinin kararı hukuki ve yerinde bir karardır. Çünkü tutukluluk istisnai bir durumdur. Esas olan tutuksuz yargılanmadır. Uzun süreli tutuklu yargılanma hukukun evrensel ve temel ilkelerine aykırı" diyen Elçi, Anayasa Mahkemesinin kararı doğrultusunda milletvekilleri ile belediye başkanlarının da tahliye edilmeleri gerektiğini belirtti.

Elçi, Anayasa Mahkemesinin verdiği kararın emsal olduğunu vurgulayarak, mahkemelerin Anayasa Mahkemesinin verdiği karara uymak zorunda olduğunu kaydetti.

Şu an en üst yargı merciinin Anayasa Mahkemesi olduğuna dikkati çeken Elçi, şöyle dedi:

"Bu nedenle verdiği karar hem emsal teşkil eder hem de bu yönde siyasetçilerin de yasa çıkarmasını gerektirir. 34 yıl ceza almasına rağmen Balbay'ın tahliye edilmesi 5-6 yıllık ceza maddeleriyle yargılanan tutuklu BDP milletvekilleri ve belediye başkanlarının tahliye edilmesi yolundaki umutlarımızı artırıyor." - Diyarbakır

Kaynak: AA / Güncel

Fazıl Hüsnü Erdem Anayasa Mahkemesi Nuşirevan Elçi Mustafa Balbay Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title