'Anevrizma 40 yaş üstünde daha sık görülüyor'
Beyin damarlarını genişleterek baloncuğa ve beyin kanamasına neden olan anevrizmada erken müdahale hayati önem taşıdığını söyleyen Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr.
Beyin damarlarını genişleterek baloncuğa ve beyin kanamasına neden olan anevrizmada erken müdahale hayati önem taşıdığını söyleyen Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Eyüp Baykara, " Hipertansiyon, diyabet, sigara kullanımı, narkotikler, aşırı alkol tüketimi, kafa-beyin darbeleri anevrizma oluşumunda etkin bir rol oynayabilmektedir" dedi. Baykara, anevrizmanın 40-60 yaş grubunda daha sık görüldüğünü kaydetti.
Medicana International İstanbul Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Eyüp Baykara, beyin kanamasına neden olabilen hastalığa ilişkin açıklamalarda bulundu ve tedavi yöntemlerinden bahsetti.
KADINLARDA DAHA SIK RASTLANIYOR
Anevrizmanın beynin damarlarında oluşan genişleme anlamına geldiğini aktaran Op. Dr. Eyüp Baykara, "Halk arasında bu genişleme baloncuk olarak biliniyor. Baloncuğun patlaması beyin kanamasına yol açıyor. Kanamanın derecesi ise, hastanın hayatta kalıp kalmaması ile doğru orantılı. Anevrizma konusu yaş ve cinsiyete göre de büyük bir önem taşımaktadır. Anevrizma 40-60 yaş grubunda bulunan insanlarda daha çok görülmekte olup, hastalığın kadınlarda erkeklere nazaran daha yüksek oranda rastlanmaktadır" diye konuştu.
BU BELİRTİLER DİKKAT
Anevrizmanın belirtilerine dair bilgiler aktaran Op. Dr. Eyüp Baykara, "Anevrizma tamamen kanamadan önce birkaç belirti olabiliyor. Konuşma ve yürüme bozuklukları, görme bozuklukları, göz etrafında ve yüzde ağrı, vücudun bir tarafında kuvvet ya da duyu kaybı, bunama, duygulanım bozukluğu, baş ağrısı bu belirtilerden bazılarıdır. Bu belirtiler dikkate alınıp gerekli incelemeler yapılırsa, anevrizmayı henüz kanamadan teşhis etme şansı olabilir. Bazen de başka nedenlerle yaptırılan görüntülemelerde tesadüfen anevrizma saptanabilir. Anevrizmanın kanama olmadan teşhis edilmesi hem hasta hem de hekim açısından oldukça önemlidir. Beyin kanaması geçiren hastalar her zaman uygun hastaneye gidemeyebiliyorlar. En yakın hastaneye gidiliyor, oysa bu müdahaleyi yapabilecek hastaneye gidilmesi de oldukça önemli. Diyelim ki gidilemedi. Uygun olmayan hastanenin yoğun bakımına gitti. Hastane yerinden kımıldatılmayın zararlı olur diyebilir çoğu zaman. O hasta anjiyo ya da MR çekilmesi için zaten yerinden kımıldatılıyor. Bu sebeple bu müdahalenin yapılabildiği hastanelere nakledilmesi daha uygun olur. Uygun şartlar sağlandığı, kontrol altında tutulduğu takdirde hasta nakledilirken herhangi bir şey olmaz" ifadelerini kullandı.