Anılarda kalan film ve müzikler dijital ortama taşınıyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü, arşivindeki yaklaşık 250 bin ses ve görüntüyü dijitalleştiriyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü, arşivindeki yaklaşık 250 bin ses ve görüntüyü dijitalleştiriyor.
Kültürel miras niteliğindeki müzik ve sinema eserlerini korumak için başlatılan uygulama kapsamında öncelik, 70 bini aşkın yerli yapıma veriliyor.
Genel Müdürlükte oluşturulan özel bir birimde TÜRKSAT çalışanlarının da desteğiyle harcanan yoğun mesaide, "Sev Kardeşim", "Küçük Hanım'ın Şoförü", "Vesikalı Yarim", "Namuslu" gibi Türk sinemasının unutulmaz filmleri ile Neşet Ertaş, Bedia Akartürk, İbrahim Tatlıses, İzzet Altınmeşe gibi Türk müziğinin önemli seslerinin kaset, plak ve CD'leri dijital ortama aktarılıyor.
Telif Hakları Genel Müdürü Ziya Taşkent, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1986'da yapılan yasal düzenlemeyle Türkiye'de eser niteliği taşıyan ses ve görüntü mamüllerinin kayıt tescilinin zorunlu hale getirildiğini belirtti.
Düzenlemenin ardından yapımcı firmaların, ürettikleri eserden birer nüshayı kendilerine teslim ettiklerini vurgulayan Taşkent, Genel Müdürlüğün arşivlerinde daha önceki üretimlerden örneklerin de bulunduğunu bildirdi.
Taşkent, müzik ve sinema eserlerine ait dosyaların, bin metrekarenin üzerinde iklimlendirme ve güvenlik sistemine sahip özel bir arşiv bölümünde korunduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu an yürütülen projenin ilk ayağı olarak öteden beri kendi arşivimizde bulunan müzik ve sinema eserlerinin milyonlarca sayfadan oluşan belgelerini tarayıp dijitalleştirmiştik. Bunun ikinci ayağı olarak da zaman içinde uğrayacakları fiziksel aşınmanın önünü almak ve koruma amacıyla bu ses ve görüntü arşivini dijitalleştirme çalışmasına başladık."
Yerli ve yabancı olmak üzere yaklaşık 250 bin kadar eser üzerinde çalışma yapılacağını dile getiren Taşkent, "Proje kapsamında önceliğimiz, yaklaşık 70 bin adet ses ve görüntülü yerli yapımın, müzik ve sinema eserinin, olduğu gibi bütün içeriğiyle dijital ortama aktarılması." dedi.
"Amaç eserlerin yıllar içinde kaybolmasını önlemek"
Ziya Taşkent, çalışmanın, bu eserlerin yıllar içinde aşınmasının, kaybolmasının önlenmesi ve yargı sisteminin esere erişiminin sağlanması amacıyla yapıldığını ifade ederek, "İhtiyaç halinde herhangi bir hak ihlali iddiasıyla yargı organlarından bizdeki kayıt bilgilerine müracaat ediliyor. Bu dijitalleştirmeden sonra sadece eserlere ait malumata değil, eserlerin kendisine de yargı sisteminden erişim sağlanabilecek." bilgisini paylaştı.
Çalışmayı Genel Müdürlüğün arşivinin yanında oluşturdukları özel bir bölümde yürüttüklerini anlatan Taşkent, "En lojistik ve optimal çözüm olarak bu platformu burada kurmayı uygun bulduk. 15 kadar arkadaşımız bu işlemi yürütmekte. TÜRKSAT'tan hizmet aldık. Bir yıl boyunca aktarım işlemi ve yazılım desteğiyle bunların etiketlenmesi tamamlanacak." diye konuştu.