Ankara Baro Başkanı Feyzioğlu'na, 'garipoğlu' Sorusu
Antalya'da kadına yönelik şiddet konusunun tartışıldığı 1'inci Antalya Kadın Zirvesi'ne konuşmacı olarak katılan Ankara Barosu Başkanı Prof.Dr.Metin Feyzioğlu, bir izleyicinin Münevver Karabulut'un katil sanığı Cem Garipoğlu'nun babası Nida Garipoğlu'nun avukatı olduğunu hatırlatarak, "Dava nasıl gidiyor" diye sorması üzerine, "Çağdaş olmanın şartı, kimin suçlandığı, kimin suçladığı değil, suçlanan herkesin peşin olarak suçsuz olduğunun kabul edilmesidir" dedi.
Antalya'da kadına yönelik şiddet konusunun tartışıldığı 1'inci Antalya Kadın Zirvesi'ne konuşmacı olarak katılan Ankara Barosu Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, bir izleyicinin Münevver Karabulut'un katil sanığı Cem Garipoğlu'nun babası Nida Garipoğlu'nun avukatı olduğunu hatırlatarak, "Dava nasıl gidiyor" diye sorması üzerine, "Çağdaş olmanın şartı, kimin suçlandığı, kimin suçladığı değil, suçlanan herkesin peşin olarak suçsuz olduğunun kabul edilmesidir" dedi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) tarafından bu yıl 48'incisi gerçekleşen Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında düzenlenen 1'inci Antalya Kadın Zirvesi, öğleden sonra gerçekleşen oturumla devam etti. Moderatörlüğünü gazeteci yazar Zeynep Oral'ın yaptığı 'Siyasetçilerimiz, Sanatçılarımız ve Medyamız Ne Diyor?' başlıklı oturuma, AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanı Güldal Akşit, CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, Ankara Barosu Başkanı Prof.Dr. Metin Feyzioğlu, gazeteci yazarlar Yazgülü Aldoğan ve Kamile Yılmaz katıldı.
'EŞİNDİR DÖVER'
İLÇE MİLLİ EĞİTİM ÇÖZMÜŞ
CHP Ankara Milletvekili Bilgehan, kadın sorununda en basit çözümün, zirvenin düzenlendiği Antalya'da Muratpaşa İlçe Milli Eğitim Müdürü tarafından bulunduğunu söyledi. Bilgehan, "Muratpaşa Milli Eğitim Müdürü sorunu çoktan çözmüş. Herkes birbirinden 1 metre uzakta duracak" dedi. Güldal Akşit'n aksine medyanın yayınlarıyla kadına yönelik şiddette durumun ne kadar ciddi olduğunu gözler önüne serdiğini belirten Bilgehan, "Daha dün 15 yaşındaki bir çocuk, namus diye babası tarafından öldürülmüş" dedi.
PANTOLONLA GELDİ
1. Antalya Kadın Zirvesi'ne pantolonla gelen CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, oturuma vekil olarak değil şiddet mağduru kadın olarak katıldığını söyledi. 2004 yılında İstanbul'da 30 kişilik İsveçli bir gazeteci grubunu ağırlarken gece saatlerinde konuklarından birini korumak isterken saldırıya uğradığını anlatan Pavey, "Şimdi çok moda olan protez bacağımın kırılmasına neden olacak şekilde dayak yedim. Bunlar başka ülkelerde de yaşanıyor. Beni asıl acıtan bu dakikadan sonra olanlar oldu" diye konuştu.
KÜRT MESELESİNE BENZİYOR
O gece ne halkın olaya müdahale ettiğini, ne yardım eli uzattığını ne de 400 metre ötedeki polis merkezinden bir tek görevlinin kendisine yardımcı olduğunu anlatan Pavey, "Benim ulaşabildiğim, sokaktaki kadının ulaşamayacağı bir polise ulaştığımda 'Zaten hem sakatsın hem kadınsın, bu saatte sokakta ne yaparsın' sorusuyla karşılaştım. Sorun bu soruya maruz kalmamız. Aynı konu yargıç karşısına çıktığım zaman da 'Sizin o saatte ne işiniz vardı orada?' şeklinde yöneltildi" diye konuştu.
Kadın meselesinin Kürt meselesine benzediğini aktaran Pavey, "Çeyrek yüzyıldır gündemde ama çözülemiyor. Şiddet hayatın her alanında ama giderilemiyor" dedi.
GARİPOĞLU SORUSU
Ankara Barosu Başkanı Prof. Dr. Feyzioğlu ise tek hedefin şiddeti durdurmak olduğunu söyledi. Oturumun sonunda gerçekleşen soru cevap bölümünde Antalya Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi Gönüllüsü Serap Gürbüz Gürler söz alarak, Prof. Dr. Feyzioğlu'nun Münevver Karabulut'un katil sanığı Cem Garipoğlu'nun babası Nida Garipoğlu'nun avukatı olduğunu hatırlatarak, "Dava ne durumda, bize bir anlatır mısınız?" diye sordu. Bunun üzerine söz alan Prof.Dr. Feyzioğlu, şöyle dedi:
"Çağdaş olmanın şartı vardır. İlkel olmamaktır. Şöyle bir şartı vardır, kimin suçlandığı, kimin suçladığı değil, suçlanan herkesin peşin olarak suçsuz olduğunun kabul edilmesidir. Bu eşiği atladığımızda bize çağdaş denecektir. İkincisi ben adam öldürmekle suçlanan Cem adlı kişiyi savunmuyorum. Evet babasını savunuyorum. Üçüncüsü, o mahkemede bahsettiğiniz şahıs suçun işlendiği saatte başka bir yerde olduğunu, bugün maalesef o şikayet ettiğimiz dinleme kayıtları var ya, o kayıtlarla ispatlamış durumdadır. Projeleri iyi şeyleri, güzel şeyleri küçük göstermek yerine, lütfen hedefiniz can kurtarmak olsun. Çünkü kadınlar ölüyor." - Antalya