Ankara'da "Pıhtıya Karşı Hareket Et" Sloganıyla Etkinlik
Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği ile Türk Kalp Damar Cerrahisi Derneği, 13 Ekim Dünya Tromboz Günü nedeniyle “Pıhtıya karşı hareket et” sloganıyla etkinlik düzenledi.
Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği ile Türk Kalp Damar Cerrahisi Derneği, 13 Ekim Dünya Tromboz Günü nedeniyle "Pıhtıya karşı hareket et" sloganıyla etkinlik düzenledi.
Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği ile Türk Kalp Damar Cerrahisi Derneği tarafından düzenlenen Dünya Tromboz Günü etkinlikleri, 13 Ekim'de Ankara Üniversitesi Güneş Meydanı'nda yapıldı. Etkinlik, Anıtkabir'den bando ekibi eşliğinde Güneş Meydanı'na yapılan yürüyüşle başladı. Etkinlikle ilgili bilgi veren Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Tankut Akay, "Tromboz, damar içindeki kanın pıhtılaşmasıdır. Bunu, derin ven trombozu veya damar içindeki kanın pıhtılaşması olarak açıklayabiliriz. Dünyada her 4 kişiden birinin ölümünden sorumlu, 37 saniyede birinin hayatını kaybetmesinden sorumlu, trafik kazası, AIDS ve kanser kadar fazla can alan bir hastalıktan bahsediyoruz. Bunun da en önemli sebebi hareketsizlik. Burada toplanmamızın amacı da buna dikkat çekmek ve bir farkındalık oluşturmak, hayatımıza hareket katmak" dedi.
Akay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her yıl 13 Ekim Dünya Tromboz Günü olarak kabul edilmiş durumda ve bununla alakalı çeşitli etkinlikler yapılıyor. Bu sene ülkemizin iki çok güçlü derneği, Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği ile Türk Kalp Damar Cerrahisi Derneği güçlerini birleştirerek böyle bir etkinlik yaptılar. Buradaki ana mantık, 'hayatımıza bu dijital çağın getirmiş olduğu hareketsizlikle nasıl başa çıkabiliriz ve ofiste, günlük hayatımızda neler yapabiliriz' bunu insanlarla, dostlarımızla, hastalarımızla paylaşmak."
"Sürekli ve uzun süre oturmak iyi bir şey değil"
Türk Kalp Damar Cerrahisi Derneği Başkanı Rüçhan Akar ise, "Tromboz, 'pıhtı' demek. Pıhtıyı oluşturan hücrelerin, trombositlerin bir araya gelerek damar içinde olursa damar içi pıhtı diyoruz. Damar dışında olduğu zaman örneğin bir yerimizi kestiğimizde o kanamayı engellemek için normal bir savunma mekanizması. Kanamadan insanların kaybedilmesini engelleyen bir savunma mekanizması ama bu damar içinde olursa ki atardamar ve toplardamar diye iki tip damarımız var ya da kalp içinde olursa o zaman hayatı tehdit edecek riskleri ölümcül olabiliyor" ifadelerini kullandı.
Toplardamar ve atardamardaki pıhtıların sebeplerinin farklı farklı olduğuna dikkat çeken Akar, "Ortak olan yönleri var. Örneğin tütün, yüksek derece alkol kullanımı ama atardamarlardaki pıhtı, genellikle kalbin kendi damarlarında olabiliyor ya da beyne giden damarlarda olabiliyor ya da ayak damarlarında olabiliyor. Bugünün konusu aslında toplardamarlardaki pıhtı. Toplardamarlardaki pıhtı da özellikle hareket edemeyen kişilerde, örneğin hastaneye yatırılan kişilerde kalça, diz protezi yapılmış büyük ameliyatlardan sonra hasta uzun süre hareketsiz kaldığı zaman pıhtı önleyici ilaç kullanılmadığı takdirde bacaklarda pıhtı başlıyor, şişlik ve ağrıyla. Ondan sonra bu pıhtı, bazen koparak akciğere gidip hastanın ölümüyle sonuçlanabiliyor" şeklinde konuştu.
Akar, vatandaşlara şu tavsiyelerde bulundu:
"Uzun yolculuklarda hareket etmeleri çok önemli. Uzun uçak yolculukları önemli, iki saati aşan uçak yolculuklarında mutlaka ayağa kalkıp yürümek, ayak hareketleri yapmak çok önemli. Sürekli ve uzun süre oturmak iyi bir şey değil. Hastanede yatan hastalarda bu görev doktorlara düşüyor. Hastayı erken hareket edebilir hale getiriyor. Örneğin demin bahsettiğim diz-kalça protezlerinden sonra bile ortopedist arkadaşlarımız, çok erken hastaları yürütmeye başlıyorlar. Bunun tek amacı işte bu pıhtının engellenmesi. Bir de bazı ilaçlar var, pıhtıya neden olan. Doğum kontrol hapları alan hanımefendiler de pıhtı riskinin yüksek olduğunu bilmeleri gerek. Onun için de uyanık olmaları ve belirtileri çok iyi bilmeleri gerekiyor. Bugünü yapmamızın ana nedeni de bu. İnsanımıza bu belirtileri anlatmak, önem paketlerini sunmak, gerisini de doktorlara bırakmak."
Erken fark etmesi sayesinde sağlığına kavuştu
Tromboz hastalığını atlatmış olan Münevver Tuzcu ise, "Bir gece yarısında sol tarafımın tutmadığını hissettim. Sonra yavaş yavaş açıldı. Kontrollerimde sol dizimin yan tarafında pıhtı olduğu teşhis edildi. Geçen sene ameliyat oldum. Pıhtı, lazerle dağıtıldı ve şu anda çok daha rahatım" dedi.
Hastalık sürecinde zorlandığını ama durumu erken fark ettiğini kaydeden Tuzcu, "Onun için tez zamanda rahatıma kavuştum. Şu anda ilaç kullanıyorum" ifadesini kullandı.
Vatandaşlara da seslenen Tuzcu, "Hiç beklemesinler, hemen en yakın damar cerrahi ile görüşsünler, tedavilerini yaptırsınlar. Yoksa başka bir yer atarsa bu sefer ölümle karşı karşıya kalırlar" dedi. - ANKARA